Ülkedeki çok temel ve yaşamsal büyük hata ve politikaların kritiği

YAYINLAMA: 05 Ekim 2020 / 20.03 | GÜNCELLEME: 05 Ekim 2020 / 20.03

Milletlerin hayatında başarılı, olumlu, olumsuz dönemler geçebilir. Ancak sürekli olarak yanlış, kökten-temelden yanlış yönetim yolları ülkemizin hayatında şimdiye kadar hiç bu denli fena, ters, ekonomiyi gerileten, kişi başına düşen milli geliri düşüren bir idare görülmemiştir. Devlet Planlama Teşkilatının kurulduğu 60'lı yıllardan 2000'e kadarki süreçte ülke yararına kararlara, yatırımlara, yönlendirmeler memleket menfaati için özellikle son on dört yıldır aşırı (müsrif) geri dönüşü zayıf hatta ekonomik gelişmeyi eksiye çeviren bir tutumla bütünü sürüp gitmekte.. Ne hazindir ki Başbakanlığa bağlı olan adı geçen kuruluş hasır altı edilip ihdas edilen bir Kalkınma Bakanlığına bağlanmış, bu suretle feci şekilde işlevsizleşmiştir. Ana hatlarıyla ve olabildiğince özet olarak aşağıdaki temel ve önemli hususları kaydetmek zorunluluğu vardır:

İktisat politikasında ana tema ve unsur ithalat ağırlıklı, buna dayalı ticaret siyaseti esas alınmıştır. Bu halin devamı, ülkede üretimi mutlak ve göreceli olarak düşürmüş, imalat sanayiini, mal ve hizmetler sektörlerini; tarımı, hayvancılığı, gıda ürünlerinin istihsalini aynı şekilde geriletmiş, yurt içi üretim maliyetlerini yükseltmiş, artan nüfus muvacehesinde bir ilâ birkaç kat artışlara müncer olmuştur. Sonuç: pahalılıklar, orta ve düşük gelir düzeyindeki halkın geçinemez olmasına dönüşmüş; yolsulluk ve açlık sınırları daima yükselmiştir. Bu kesimin genel nüfusa oranı ise yüzde seksenin üzerinde çoğunluğu tekabül etmektedir. Vergi sistemimiz bozulmuş, dolaylı vergiler on beş yıl öncesi üçte bir civarında iken son on yıldan fazla bir zamandır yüzde yetmişe dayanmış, doğrudan (direkt) vergiler ise zengine daha bol gelir ve kaynak sağlar duruma getirilmiştir.. Bu alanda muhalefetin de pek gıkı çıkmamasını da çok haksız ve şaşırtıcı bulmamak mümkün değildir.

Hz. Muhammed'in keskin bir hadisi şöyle değil midir ? "Haksızlık karşısında susan kimse dilsiz şeytandır."

Yüce dinimizi kendilerinden başkasına kaptırmadığını düşünen hatalı bir toplum kesiti son derece yanlış, dünya ahiret büyük acılara ve vebale dalmakta olduğunun farkında dahi değildir. Eğer bunların bilincinde iseler, o zaman `garur' ile ortak ve işbirliği yapmakta olduklarına bakmıyorlar mı?????

Ülkedeki çok temel ve yaşamsal büyük hata ve politikaların kritiği