Aziz Nikola nasıl Noel Baba oldu?
Bugün hava çok kötü olduğu için yürüyemedim... Onun yerine şömineyi yaktım! Ayrıca Noel Baba'ya saldıran kadını okuyunca aslında çoğu kişinin Aziz Nikola'yı tanımadığını, o nedenle de ona sadece bir Hristiyan figürü olarak baktığını düşündüm.
Aziz Nikola, 280 senesinde Demre yakınlarındaki Myra’da doğar. Myra o dönemde Likya eyaletinin baş kentidir. İnançlıdır, çalışkandır ve netice olarak papaz ünvanını alır. O dönemde yönetimde olan Romalılar İncilleri yakmakta, Hristiyanlığı kabul edenleri caydırmak için vahşi yöntemler kullanmaktaydılar.. Ancak Aziz Nikola Romalılara direndi ve yıllarca hapis yattı. Direndiği için de ünlendi. 313 yılında Roma kralı Konstantin işkencelere son verdi.. Direnci, Aziz Nikola'yı o kadar meşhur etti ki 6 Aralık, 343’ten itibaren onun günü ilan edildi ve anılmaya başlandı. Onun birçok mucizeler gerçekleştirdiğine inanıldı. O, çoğu insanın yanısıra öksüzler, denizciler ve mahpuslar için koruyucuydu.
Aziz Nikola’nın biyografisini yazan Gerry Bowler, çocuklara hediye getirdiğine inanıldığı için onu “çocukların azizi” olarak anar. Diğer taraftan özellikle Orta Çağ’da başka bir hikaye dolaştı etrafta, Aziz Nikola, Demre civarında kızlarını evlendirmek için çeyiz hazırlaması gereken bir aileye 3 kese altın vererek, onların ele güne rezil olmadan rahatça evlenmelerini sağlamıştı. Diğer hikaye ise, bir hana giren Aziz Nikola, hancının az evvel üç çocuğu öldürdüğünü, parçalayarak bodrum katındaki varillere koyduğunu fark etti. Nikola, hem hancıyı yargıladı, hem de çocukları yeniden diriltti, böylece çocukların azizi olma titrini tescilledi.
- Yüzyılda İtalyan gemiciler Aziz Nikola'nın kemiklerini İtalya'nın güneydoğusundaki Bali'ye götürdüler ve adına da bir kilise inşa ettiler.
Yüzyıllarca 1200-1500 arası 6 Aralık’ta Aziz Nikola çocuklara hediye getiren aziz olarak anıldı. Ancak, 1500’de Protestan hareketi başlayınca, mezhep farklılığı nedeniyle Protestanlar biraz çekincede kaldılar, şimdi çocuklara kim hediye getirecekti?
- yüzyılda Amerikalılar, Noel'i ailece kutlanacak bir bayram haline getirirken Aziz Nikola'yı yeniden gündeme getirip, kullandılar. Böylece anıldığı 6 Aralık, 25 Aralık’a kaydırıldı. Aziz Nikola Noel’in de bir simgesi oldu, hatta Noel Baba haline geldi.
Kırmızı yanaklı, tombul, şen büyükbaba figürlü Noel Baba’yı ilk kez Thomas Nast isimli politik karikatürist 1880’lerde çizdi.
Gördüğünüz gibi, yönetimde din olunca değişen fazla bir şey olmuyor, ancak direnen kazanıyor!
Noel Baba, sanayi çarkı, kek ve daha neler Anadolu'dan gitmiştir, sonra da sanki batıda icat edilmiş gibi bize geri gelmiştir!
Yeni bir yıla girdik. Ne olur yani zenginliklerimize sevinsek, herhangi bir din ve farklı inançlar için döğüşmesek! Burada, geçen gün kilisede çektiğim kutsal yağ kasesi fotoğrafı paylaştım. Fener Rum Patrikhanesi içerisinde bu kutsal yağın imal edildiği bir bölüm var. İlkbaharda Anadolu'dan toplanan yabani çiçekler Patrikhane'deki odada zeytinyağına yatırılıyor. Belli süre bekletildikten sonra süzülüyor ve Patrikhane'nin hükmü altındaki bütün kiliselere dağıtılıyor. İnsanlar, kutsal olarak kabul ettikleri bu yağa batırdıkları pamukla ağrıyan yerlerine masaj yapınca o bölgenin iyi olacağına inanıyorlar. Kimisi, yağa batırdığı pamuğu naylon torbaya koyup, şifa vereceğine inandığı kişiye götürüyor. Şu ayıla bayıla gittiğimiz Yunan Adaları var ya, oradaki kiliselerin bütün yağları Fener Rum Patrikhanesi’nden gidiyor.
Yağ konusunda bir şey daha yazmam gerekir. Avrupa'nın bir yerindeki konferansta Alman biyoloji profesörü ile tanıştım. Yer neresiydi hatırlamıyorum, 20 küsur sene olmalı... Alman profesör bana zeytinyağı hakkında bir kitap yazdığını ve Noel Baba'dan bahsettiğini söyledi. Sonra, o yazdığı kitabı getirdi. Ben, "lütfen şu Noel Baba ile ilgili bölümü bana tercüme edin, not alacağım" dedim. Okudu: Aziz Nikola öldükten sonra onu bir lahit içerisine koymuşlar. Lahitin alt ve üst kısmında iki musluk varmış. Aziz Nikola'yı lahitin içerisine yatırdıktan sonra bedeni tamamen yağın içinde kalacak şekilde zeytinyağı ile doldurmuşlar. Alttaki musluk, zaman zaman şifa aramak niyetiyle Aziz Nikola'yı ziyarete gelen hastaların getirdikleri kumaş parçasının üzerine zeytinyağı damlatmak için kullanılmış. Ancak, o kadar çok ziyaretçi gelmiş ki zeytinyağı dayandıramamışlar! Onun üzerine su ile zeytinyağı karışık yapıp, üstteki musluğu kullanmışlar. Sonra da zaten kemiklerini çaldırmışlar! Şimdi anladınız mı, doğudaki şeyhin banyo suyunu içmek veya benzeri olayları yaşamak nereye dayanıyor?
Siz boş verin bunları... Geleneksel bayram bayramdır... Her kimin bayramı ise ben kutluyorum, çok da hoşlanıyorum.