Lanzarote Sözleşmesi, çocuk istismarı, iç hukukumuz ve uluslararası antlaşmalar…
Öncelikle bizim de tarafı olduğumuz Lanzarote Sözleşmesi ne içermektedir?
Lanzarote Sözleşmesi; Çocukların, cinsel sömürü ve cinsel istismara karşı korunmasına ilişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’dir.
Sözleşme çocuklara karşı cinsel suçların önlenmesi, faillerin kovuşturulması ve çocuk mağdurların korunmasında büyük bir adımdır. Çocukları korumak bu sözleşmenin temelindedir. Çocukların haklarına saygı duymak, onların iyi olmalarını sağlamak, görüşlerine, ihtiyaçlarına ve endişelerine cevap vermek ve her zaman onların yararına en iyi şekilde hareket etmek üzerinde odaklanmaktadır.
Sözleşme; istismar ve sömürüye karşı Önleme, Koruma, Kovuşturma, Ulusal ve Uluslararası Teşvik aracılığıyla bütüncül bir tepki sunarak istismar ve sömürüye karşı tam bir koruma kalkanı oluşturmaktadır.
Anayasa Madde 90, “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası antlaşmalar kanun hükmündedir” der ve ekler “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınır.”
Çok önemli bir şey söylüyor bize madde 90 diyor ki; ülke olarak tarafı olduğunuz bir uluslararası antlaşma hükümleri, iç hukuktaki kanunlarımızla aynı mahiyettedir. Fakat! Temel Hak ve Özgürlüklere ilişkin konularda kanunlarımız ve uluslararası antlaşmalar arasında ihtilaf oluştuğunda, uluslararası antlaşma hükümlerine öncelik verilecektir.
Şimdi neden Anayasa madde 90 ‘dan bahsetme gereği duydum buna açıklık getireyim, iki önemli nedeni var bunun;
İlki bu madde ile çocuk sömürü ve istismarıyla ile iç hukukumuzda eksiklik ve boşluk bulunan hususlarda direkt sözleşme hükümleri uygulanabilecek ve böylelikle oluşabilecek olası mağduriyetler önlenmiş olacaktır.
İkinci önemli nedeni, bu madde ile; çocuk istismarı ve sömürüsüyle mücadele noktasında uluslararası boyutta tam bir koruma sağlayan bu sözleşmeye adeta bir koruma kalkanı oluşturuluyor olmasıdır. Şöyle ki iç hukukumuzda çocukların cinsel istismarı ve cinsel sömürüsü ile ilgili sözleşme maddeleriyle ihtilaf halinde olan bir kanun oluşturulduğunda sözleşme hükümleri iç kanun hükümlerini etkisiz hale getirebilecektir.
Velhasıl kelam, Uluslararası Antlaşmaların mahiyetini anlayabilmemiz için öncelikle Anayasa madde 90’ı anlamamız gerekmektedir. Bu madde doğru anlaşıldığı takdirde özellikle Temel Hak ve Özgürlükleri korumaya ve onları geliştirmeye yönelik tarafımızca imzalanmış olan uluslararası anlaşmaların ne denli kıymetli olduğunu anlayabiliriz.