Dünya çocuklarının eğitime ulaşma durumu (3)
“Yaşama anlam taşıyan bir kafa taşıyın” Nietzche
Ne diyor, dünyanın ortak aklı? “Çocuk hakları, yaşam hakkı, sağlık hakkı, eğitim hakkı vazgeçilmezdir.” Yeryüzünün ortak hukuku ne diyor? “Çocuklar bakıma, gelişime, desteğe ihtiyaç duydukları için, ailede, çevrede, kendi ülkesinde, uluslararası sularda öncellikli olarak korunmaları öncelliklidir.”
Depremde, selde, yangında, kıtlıkta, hastalıkta, yoksullukta, savaşta çocukların temel haklarının korunması herkesin sorumluluğunda olduğunu biliyoruz.
Çocuğa yaklaşım, geleceğe yaklaşım tarzımızı belirler, hatta çocuğa dair perspektifimizi yansıtır ve bu sürecin aileden başladığı bilinmektedir. Ama aile çocuk yaşamı ve gelişiminde sadece bir aşama. Bilginin, ilginin, tüketimin, üretimin, etkileşimin, çok yoğun küreselleştiği ve yaşamlarımızın etkilendiği boyutlar artık kontrol dışıdır. Çocuklarda, yetişkinlerden daha çok küçülen, evimize yerleşen dünyanın sorunlarını derinden solumaktadırlar.
Her ne kadar dünya çocuklarının eğitime ulaşma durumunu araştırıyor, yazmaya, anlamaya çalışsak da yeryüzünde çocukların karşılaştığı temel güçlüklere yüzümüzü dönerek, bu konudaki gerçeğe ulaşamayız.
UNICEF 2018 raporu diyor ki: “Çatışmaların ya da doğal afetlerin etkilediği ülkelerde yaşayan 5 ile 17 yaş arası her üç çocuk ve gençten 1’i (104 milyon çocuk ve genç) okula gitmiyor.”
Rapora göre, bu sayı tüm dünyada okul dışı çocuk sayısının üçte birinden fazlasını oluşturuyor. “Tüm dünyada, 5 ile 17 yaş arasında olup okula gitmeyen çocuk ve genç sayısı toplam 303 milyonu buluyor.”
Raporun çarpıcı verilerinden biride; 15-17 yaşlarındaki her 5 kişiden 1’i hiç okula gitmemiş, her 5 kişiden 2’si de ilköğretimi bitirmemiş durumda olması
Raporun diğer önemli bir noktası da ilköğretim çağında olup ta okula gitmeyen çocukların yarısından fazlası olağanüstü durumlardan etkilenen ülkelerde yaşıyor olmaları.
Bir ülkede huzursuzluk ve çatışmalar yaşadığında ya da bir doğal afet ülkeyi vurduğunda, açlık, sefalet ve gelir dağılımda adaletsizlik sınırları büyüdüğünde, çocuklar ve okul çağındaki gençler iki kere mağdur olma durumuyla karşı karşıya kaldıkları UNICEF raporlarında da açıklanmaktadır.
Eğitim ve yoksulluk ilişkisini kavramadan, çocukların eğitime ulaşma süreçlerine doğru katkı da yapılamaz. Bu yönüyle 2018 UNICEF raporu bize şu bilgiyi taşımaktadır:“Yoksulluk, tüm dünyada eğitimin önündeki başlıca engel olmaya devam etmekte ve en yoksul durumdaki ilkokul çağı çocuklarının okul dışı kalma olasılığı en zengin durumdaki akranlarına göre 4 kat daha fazladır.”
Yani, eğitimde fırsat eşitliğinin gelir dağılımı(yoksullukla) ile doğrudan ilgisi raporda da görülmüştür. Rapora göre eğitime ulaşmada ciddi bir sınıf ayrımcılığı bulunmaktadır. Burada bir sorun daha bizleri düşündürmektedir ki, bu sorun küresel boyutta eğitime yeterince yatırımın yapılmamış olması. Küresel ölçekte insani yardımların yüzde 4’ünden azının eğitime ayrıldığına işaret eden rapor, kaliteli eğitime daha fazla yatırım yapılması çağrısında bulunmaktadır.
UNICEF, UNESCO’ya bağlı eğitim kuruluşlarının 2020 raporlarına pandemi sürecinin etkileri de yansımaktadır. UNICEF raporlarına göre; “koronavirüs sürecinde 463 milyon çocuk okula gidemedi, eğitim alamadı.”
2020 raporunda da özellikle yoksul bölgelerde yaşayan çocukların eğitim hakkından mahrum edildiğinden bahsedilmektedir.
UNESCO Küresel Eğitim İzleme Raporu'nda çocukların eğitim alamamasının başlıca nedeni olarak yoksulluk gösterilirken korona salgınının da eğitim hakkına erişimdeki eşitsizliğin daha da arttığı belirtildi.
Eğitim Bilim ve Kültür Örgütü'nün (UNESCO) rapora göre; “dünya genelinde 2018 ve 2020 yılları arasında eğitim hakkına ulaşamayan çocukların seviyesinde bir düşüş görülse de uzmanlar özellikle yoksul bölgelerde milyonlarca çocuğun eğitim hakkından mahrum olduğuna dikkat çekiyor.”
Raporlara yansıyan diğer bir boyuttu ise, eğitime ulaşmada kıtalar arası farklılıklar. Özellikle gelir düzeyi düşün veya sosyo-ekonomik farklılıkların daha çarpık olduğu Asya ve Afrika kıtalarında (küresel ölçek baz alındığında) “eğitimdeki fırsat eşitliği” yerlerde sürünüyor, durumda.
Bugüne kadar, eğitimin kamusal olmasının önemi 2018 ve 2020 UNICEF ve UNESCO raporları ile de doğrulanmaktadır. Eğitime piyasacı yaklaşma, parası olanın nitelikli eğitime ulaştığı, “paran kadar eğitim” anlayışı dünyanın sorunlarına dermen olamayacağı raporlarla da belirlenmiştir.
Hepimizin ihtiyacı olan bir dünya için, yaşamı var eden doğal dengenin korunabilmesi, bize nefes ve can katan doğanın, yeryüzü kaynaklarının sonsuzluğu için, eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak küresel bir sorumluluktur.
Hayalini kurduğumuz gelecek için: Nitelikli, güvenli, huzurlu, savaşsız, kavgasız, sömürüsüz, saygıya, hoşgörüye, eşitliğe ve “bir orman gibi kardeşçe yaşanacak” dünya için; çocuklara ve gençlere” aklın, bilimin, doğanın yolunda” eğitim imkânı sunulmalıdır. Tüm dünya çocuklarına, yerinde, kolay ulaşılabilir, nitelikli, kamusal, bilimsel, anadilinde insanlığın özgür, eşit geleceğine katkı sunacak bir eğitim hakkı sunmak tüm dünyanın sorumluluğudur.
Yıllardır mücadelesini verdiğimiz; eğitimde “fırsat eşitliği, nitelikli ve kamusal eğitim hakkı,” sadece kendimiz için değil, tüm dünya için iyiye, doğruya, gerçeğe ve güzelliğe giden yapı taşları olacaktır.
Kaynaklar:
- DW Türkçe
2.T24, NTV, Yeni Şafak
3.2018 Unicef Raporu
4.2020 BM Raporu
5.unicefturk.org
6.BM raporlar(Euronews),
7.BM Gıda Ve Tarım Örgütü Rap.