Sokakların değil, bizim çocuklarımız...

YAYINLAMA: 26 Mayıs 2021 / 13.56 | GÜNCELLEME: 26 Mayıs 2021 / 13.56

Hemen hepimiz, sokaklarda denk gelmişizdir kimi zaman mendil, su satan, kimi zaman hiç tanımadığı bir yabancıdan yardım isteyen, bazen arabası sırtına dayalı kağıt toplayan çocuğa... Aldığımız bir mendil ile ya da verdiğimiz cüzi bir para ile onlara anlık bir mutluluk yaşattığımızı düşünür yolumuza devam eder, o küçücük hayatların yanından geçer gideriz. Küçücük yaşta taşıdıkları daha doğrusu taşımaya mecbur kaldıkları yüklere içimiz burkularak bakarız. Bahsettiğim bu durumu ben de defaten yaşamışımdır ve durup “Bu çocuklar kime, kim için çalışıyor o kazandığı üç beş kuruş parayı gerçekten dedikleri gibi ailelerine mi götürüyor, her köşe başında karşımıza çıkan bu çocuklar gerçekten kim için çalışıyor?” sorusunu kendime sorduğum olmuştur.

Yanından geçip gitmeye alıştığımız bu çocukların sokaklarda başına gelebilecek tehlikeler, maruz kaldıkları yahut kalabilecekleri kötülükleri sorgulamak hepimizin aklına gelmeli, bunların önüne geçmek için neler yapılıyor, yapılmakta ve yapılması gerekmekte üzerinde durulmalıdır. Okulda olması, oyun oynaması gereken yaşta ekmek derdine düşen bu çocuklar, aslında toplumun, her birimizin evlatları... Onların sırtından bu yükleri almak toplumsal bir görevdir. Çocuk yaşta yetişkin olmak zorunda kalan bu çocuklara sahip çıkılması için gerekenlerin yapılması noktasında, görevli her kurum kuruluş idari merci harekete geçmeli, yapılmakta olan çalışmalar da kuvvetlendirilmelidir.

Hemen her gün karşımıza çıkan çocuk istismarı vakaları ve kimi zaman ailelerin gözü önündeki çocuğunu dahi bu illetten koruyamadığı somut olaylar da düşünüldüğünde, her gün sokaklarda yüzlerce, binlerce insanlara temas eden, onların arasında dolaşan bu çocuklar için çalan tehlike çanlarını duymamız gerektiği ortadadır. Dünyayı ve ülkemizi esaret altına almış olan salgın koşulları ve çocukların taşıyıcı olmaları riski de bu durumun bir başka tehlikeli boyutudur. Sosyal devlet ilkesinin gereği olarak, bu çocuklara gereken yaşam standartları sağlanmalı, muhtemel tehlikelerden korunmalıdır. Yanından geçip gittiğimiz bir çocuk bir hayat, bir dünya demek, kendi dünyalarında, onların verdiği bu zorlu mücadeleyi görmezden gelmemek, bu çocuklara sahip çıkılması gerektiğini bilmek, bildirmek zorundayız... Bunu onlara borçluyuz. Bu çocuklar sokakların değil, bizim çocuklarımız...

Sokakların değil, bizim çocuklarımız...