Bu coğrafyada mücadele insanı olmak

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Bu coğrafyada kadın olmanın, kadın siyasetçi ve mücadele insanı olmanın bedellerini en ağır ödeyenlerden biridir Leyla Zana.

Siyasi mücadelesi uğruna 10 koca yılı hapishanelerde geçirmiş olan Diyarbakır bağımsız Milletvekili Leyla Zana, çeşitli tarihlerde yaptığı konuşmalarında terör örgütüne üye olmamakla birlikte, örgüt üyeliği boyutuna ulaştığı gerekçesiyle bir 10 yıl daha hapis cezasına çarptırılmış bir siyasetçi olarak çıktı önceki gün Başbakan Erdoğan’ın karşısına.

Bu görüşmeyi eleştirenlere de, “Aklım, vicdanım, yüreğim, politik deneyim ve öngörümle hareket ettim” diye yanıt verdi.

                                                                 ***

İnançlarınız, kimliğiniz, ideolojiniz uğruna mücadele etmek, yeri geldiğinde yaşamınızı ortaya koyacak kadar yürekli olmak, ne pahasına olursa olsun doğru bildiğinizden taviz vermemek, bu bölgenin karakteri kaypak zemin üzerine oturmuş insanının pek alışık olmadığı, tanımadığı duygulardır.

Hangi ülkenin vatandaşı olursa olsun bu bölge insanı, kendi menfaatini ve çıkarlarını korumak uğruna, söylendiği gibi, “Havlamayı da, miyavlamayı da, ötmeyi de” becerir.

Yeter ki menfaatine uysun.

                                                               ***

Ortadoğulu insanın kendini koruma ve kollama içgüdüsü o kadar baskındır ki, ideolojilerin, inançların ve toplumsal çıkarların kişisel menfaatlerin önüne geçmesi çok zordur.

Çoğunluk bir günde inandığı tüm değerleri bir anda silip atmaya yatkındır.

 Siyasi istikrarsızlıklar, çalkantılar, demokratik bir sisteme kavuşmanın zorluğu bölge insanının kaypak karakterinin bir sonucudur belki de.

Dün cami önünden bile geçmeyenler, bugün en inançlı müslüman gibi cami avlularında huzura durarak sizi şaşırtabilir.

Ben” duygusunun en bariz şekilde yaşandığı bölgede toplumsal sorunların çözümüne yönelik güçlü siyasi iradenin ortaya çıkması ve başarılı olması da haliyle çok güç bir süreçtir.

                                                               ***

Leyla Zana hem kadın, hem mücadele insanı olması nedeniyle ödediği ağır bedellerin ardından bugün aklı, vicdanı, yüreği ve siyasi tecrübesiyle, bir savaşın sona erdirilebilmesine katkı sunmaya çalışıyor.

Zana, Başbakan Erdoğan ile yaptığı görüşmede, Oslo görüşmelerinin milat olduğunu ve bu görüşmelerin yeniden başlaması gerektiğini söylüyor.

''Dünyada hiçbir halk, kendi ana dilini para ödeyerek öğrenmez. Yaralarımız açık ve kanıyor. Bu nedenle de gerçekçi olmayan talepler karşılık bulamaz. 'Silahları bırakın operasyonlar durur' söylemi gerçekçi olmayan taleplerdir” diyor.

                                                               ***

Leyla Zana’yı severim.

Hoş bir Kürt kadını, iyi bir siyasetçidir.

Hapiste yattığı 10 yıl, bir insan ve kadın olarak hep içimi acıttı.

Halkının talep ve beklentilerinin karşılanması uğruna verdiği mücadelenin bedelini ağır ödedi, halen de ödüyor.

Ama yılmıyor, ülkesine barış gelmesi, aynı topraklar üzerinde yaşayan kardeşin kardeşi öldürdüğü bu savaşın sona ermesine katkı sunmaya çalışıyor.

Zaten bu coğrafyada eğer az da olsa iyi birşeyler olabiliyorsa aklı, vicdanı ve yüreği ile mücadele eden, kendi menfaatini değil toplumsal beklentileri ön planda tutan bir avuç insan sayesinde oluyor.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu coğrafyada mücadele insanı olmak