100.YIL

Ulus olarak 2023 yılında, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yaşını kutlayacağız. Cumhuriyeti kuranlar bize altın tepside bir, kendi kendimizi yönetme fırsatı verdiler. Geçen zaman içinde ülkemiz çok çalkantılı dönemlerden geçti. Çok badireler, çok krizler yaşadık. Hatta hala devam eden bazı temel sorunlarımız da var. Ancak artık bunlardan nasıl kurtulacağımızı, nasıl önlemler alacağımızı toplum olarak biliyoruz. Toplumsal reflekslerimiz düzgün çalışmaya başladı. Kısacası artık hem siyaseti okuma hem de kriz yönetimi açısından toplum olarak 100 yıllık tecrübeye sahibiz. Bu süre zarfında cumhuriyetimizi yaşatmayı bildik. 

Artık bu tecrübeyi kullanarak bir sıçrama yapmanın zamanı geldi. Öyle bir sıçrama yapmalıyız ki; ülkemizi dünyanın en güvenli, en demokratik, en insan odaklı ve dolayısıyla en yaşanabilir yeri haline getirelim. Anadolu toprağı, o kadim hafızasını tekrar canlandırsın; kardeşliğin, hoşgörünün ve saygının tüm dünyadaki merkezi olsun.

Şimdi bu sıçramanın iki temel ayağı var. Birincisi demokratik ikincisi ekonomik.

Derhal, en ileri demokrasiyi pusula edinmiş, Anadolu kültürünü harman edinmiş, tüm topluma rahat bir nefes aldıracak, insan odaklı bir anayasa yapmamız gerekiyor. Sonra bu anayasaya istisnasız uyacak bir hukuk düzenini tavizsiz desteklememiz lazım. Bunu başarmaya emin olun ki çok az zaman kaldı. Cumhuriyetimiz bu demokrasi hamlesiyle çok daha güçlenecek. Yeni bir sıçrama için ayakları yere daha sağlam basacaktır.      

Ekonomik sıçrama içinse, öncelikle bir şeyin farkında olmamız lazım. Yaşadığımız çağda artık ne hammadde ne lojistik ne maden ne enerji birinci önceliğimiz olmalı. En büyük önceliğimiz en müstesna yapı olan ve tüm gezegeni yöneten ve bununla da yetinmeyip uzayda hayat bulmaya çalışan, insan beyni olmalı. Artık tüm yatırımızı insan beynine, özellikle genç beyinlere yapmak mecburiyetindeyiz. Bu en önemli ekonomik yatırımız olacak. Her gencimizin bir hazine olduğunu unutmayalım. Taptaze beyinlerini bilime, sanata, spora, politikaya, estetiğe, mimariye, bilişime yönlendirdiğimiz sürece genç cumhuriyetimiz işte bu genç beyinlerin enerjisiyle daha yukarı sıçrayacaktır. Cesurca ve ısrarla, cumhuriyetimizin yeni yüzyılında, gençlere devletimizin en önemli yerlerinde görevler verip onlara güvenmek mecburiyetindeyiz.

Emin olun, bunların hepsi çok kısa zamanda gerçekleşmeye başlayacak. Büyük bir sıçrama hamlesine hep birlikte şahitlik edeceğiz. Hiçbir odağın bu sıçramaya engel olmasına müsaade etmeyeceğiz. Hep birlikte daha müreffeh bir Türkiye’ye uyanacağız. Ve; 100 yıl önce “Cumhuriyeti biz kurduk; O’nun yaşatacak ve yükseltecek olan sizlersiniz” sözünü söyleyen kişinin kehaneti gerçekleşmiş olacak.