Nereden nereye?...

YAYINLAMA: 05 Ekim 2021 / 16.42 | GÜNCELLEME: 05 Ekim 2021 / 16.42

Dünyanın en eski ve en saygın mesleklerinden birisidir. İnsanlık tarihiyle birlikte ortaya çıkmış, insan var olduğu sürece varlığını devam ettirecektir. Modern, çağdaş, güçlü tüm devletlerin ortak özellikleri eğitime ve eğitim öğretimi öğrenciye aktarana verdiği önemdir.

 ‘’Fatih Sultan Mehmet çocukluğunda, ele avuca gelmiyor, Padişah evladı olmasına güvenerek Hocası, Akşemseddin’nin sözünü dinlemiyor, derslerinde yerinde durmuyordu! Bu durumu II. Murat'a anlatmaktan hicap duyan hocası, bu sorunun cevabını düşünüyordu! Bir gün II. Murat Oğlu Fatih Sultan Mehmet'in derslerini takip amacıyla Akşemseddin’in dersine girmiş ve durumu görmüş ve Akşemseddin ile bir plan kurmuştu.

Bir gün ders esnasında II. Murat, kapıyı çalmadan derse girdi. Akşemseddin, II. Murat'a neden izin almadan derse geldin, diyerek tokat attı. Bunu gören Fatih Sultan Mehmet'in güvendiği dağlara kar yağınca, dersi ve hocasını dinlemekten başka tercihi olmadığını anladı. Zira babası II. Murat'a tokat atacak kadar güçlü olan Akşemseddin, kendisine neler yapardı?’’

‘’Atatürk, yurtiçi gezilerinde her gittiği il ve ilçelerde muhakkak surette okulları ziyaret eden, öğretmen ve öğrencilerle ilgilenen, sınıflara girdiğinde ise, öğretmenin yerine asla oturmayan, öğrencilerle birlikte aynı sırayı paylaşan bir liderdi. Bir okul öğretmeni, Atatürk’e oturması için yerini gösterdiğinde; “Ben Cumhurbaşkanı dahi olsam, sınıfta öğretmenden sonra gelirim,” diyerek öğretmene saygı gösterirdi.’’

‘’Sene 1923

Meclis’de vekil maaşları münakaşa ediliyor. Devrin Maliye vekili Gümüşhane mebusu Hasan Fehmi Bey (Ataç), Mustafa Kemâl’e soruyor, diyor ki, “Paşam vekil maaşlarını düzenleyeceğiz; ne kadar verelim?”

Paşa düşünüyor ve şöyle cevap veriyor:

-Öğretmen maaşlarını geçmesin!’’

‘’Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden mahrum bir millet, henüz bir millet adını alma yeteneğini kazanamamıştır.’’

‘’Unutmayınız ki cumhurbaşkanı bile sınıfta öğretmenden sonra gelir.’’ Mustafa Kemal ATATÜRK

‘’Bana Bir Harf öğretenin, 40 Yıl Kölesi Olurum’’ diyor Hz. Ali 

‘‘Anadolu gezilerimde öğretmenevlerine baskınlar yaptım. Sigara dumanından göz gözü görmüyor. Sabahtan akşama kadar okey oynanıyor.’’ Milli Eğitim Eski Bakanı Hüseyin Çelik.

“Ben öğretmen olmak isteyenleri Eminönü camisinin önünde bekleyen güvercinlere benzetiyorum. Bekliyorlar ki biri önlerine yem atsın. Allahtan çocuklarım memur olmadılar” 

“Bu ülkenin kaynaklarını, ihtiyaç duymadığımız öğretmenleri atayarak mı harcayacağız? Herkes kendi kabiliyeti ve kendi mesleğine uygun bir şekilde başka işlere de yönelsin, ihtiyacımız şu anda piyasada atama bekleyen insan kadar değil” Milli Eğitim Eski Bakanı Ömer Dinçer.

"Eğitimde asıl yük öğretmenin maaşıyla ilgilidir. Milli Eğitim Bakanlığı'nın bütçesine bakarsanız, yatırım bütçesinin çok çok küçük olduğunu görürsünüz. Neye göre; personel maaşına göre... Bu tüm okullar için böyledir. Yani asıl yük kira varsa kirada ve öğretmen maaşındadır. Geri kalan yük vergi yüküdür ve elektrik su parasıdır. Eğer vergi yükü devam ederse, eğer maaş devam ederse büyük ihtimal bizim masraflarımızda büyük bir azalma olmaz." Milli Eğitim Eski Bakanı Ziya Selçuk.

***

Ve nihayet Hoşgeldiniz diyerek elini uzatan öğretmene "Haddini bil, sınıftan çık dışarıda bekle" diyen kaymakam.

Bin yıl geçse de öğretmen için ya da öğretmene karşı yaptıklarınız tarih sayfalarında yerini alıyor. 

Nereden Nereye?

Nereden nereye?...