Baba Oğul Suzidil
Mersin ilinin şirin Silifke kasabasının Mersin'e çıkışında bir lokanta vardır. Adı Baba Oğul lokantasıdır . Çok güzel et yemeği ve kebab çeşitleri olsada dükkanın yanında Balıkçı Hasan'da Balık yemeğini tercih ederdim . Aslinda Türk Sanat musikisinde bir Başka Baba - Oğul vardırki hayran olduğum kendi devirlerine isimlerini yazdırmışlardır. Suzidil makamında eser veren oğul, bu makamı hic kullanmayan Baba.
Suzidil makamı Türk Sanat musikisinde önemli bir yerdedir. Bu makamı bir çok bestekar kullanmamış, belkide cesaret edemiş olduğunu düşünmekteyim. Hüseyni perdesi hem güçlü , hem tiz durak görevi yapar. Hisar makamının seyrine benzesede, seyirlerden doğan çeşni farkları hisar makamından ayırır. Suzidilin Tiz perdesini sıkca göstermesi, çeşninin değişmesine yarayan bir seyir şeklidir.
Tiz duraktan güçlüye doğru inişlerde hisar perdesini kaldırarak yerine neva perdesinin yerleştiğini görmekteyiz. Bestekarlarımız eserlerinde melodik yapı icabı buselik perdesinede vurgulamalar yapmaktan çekinmemişlerdir. Bu perdeyi sıkca kullanmışlardır.
Baba bestekar olarak tanıtacağım bestekar benim sevdiğim bir kişidir. Bazi kaynaklar 1840 da doğduğunu söylesede torununun kızı olan değerli Selçuk hanım efendinin teyid ettigi gibi 1839 senesinde Vefa semtinde dünyaya gelen Mahmud Celalettin, ailenin tek erkek evladı olduğundan, eğitim süreci hem çocukluğu hemde gençliği, çok itina ile geçmiştir.
Konak'ta özel yetiştirilen Mahmud Celalettin, daha 17 yaşında bir kaç lisan bilen, eğitimli bir genç olarak devletin önemli görevlerine gelir. İlk evliliğinide bu yaşta yapar. Gençliğinin baharında, güzeller güzeli Cemile hanimla evlenir. Mahmud Celalettin Efendi İstanbul dışına tayini sırasında, bu şehirden ayrilmak istememesi sonucunda, bu evlilik nihayet bulur.
Kısa süre Enderun hocalarından ders alan Mahmud Celalettin bey, Türk musikisine de merak salmış, güzel sesi, hassas şair ruhlu bir kişiliği vardır. Bir başka kaynakta Mahmud Celalettin bey ’Güzel Mahmud’ namı ile anılır. Kadıasker , Mühürdarlık gibi önemli görevleri çok genc yasta, çok başarı ile yürütüğü için kendisine Paşalık payesi verilir ve Valilik görevine atanır.
Daha sonra elde ettiği başarılar sayesinde 1887 senesinde Maliye Nazırlığı görevine getirilir. Musiki eğitimi ünlü Dellal-Zade Ismail efendiden dersler alarak daha küçük yaşta başlar. Musiki ile uğraşması, çok zorlu günlerin getirdiği sıkıntılardan kurtulmak olduğunu düşünmekteyim. Haftanın belirli günlerinde yaşadığı ev, sanatkarlarla dolar, onlarla meşk ettiği söylenir.
Mahmud Celalettin bey daha sonra aslen Kırımlı olan Leyla hanımla evlenir . Bu evlilikten altı erkek, bir kız çocuğu olur. Bunlardan Şemsettin Ziya 1882 senesinin ilk aylarında dünyaya gelmiştir.
Musiki konusunda çok yetenekli olan Şemsettin bey, çocukluğunda çok değerli musiki hocalarından usul dersleri alır. Babasının konağındaki sanatcılarla yapılan toplantılara katılır. Babası gibi ilk evliliğini genç yaşta, 22 yaşında yapar. Bu evlilik çok uzun sürmez. Ilk eşi Şemsettin Ziya beyin yaşadığı hayata ayak uyduramadığından oluşan bu ayrılma sonrası, Ziya bey ikinci eşi Ismet hanımla evlenir. 1925 senesinde daha 43 yaşında iken hayata gözlerini yuman Ziya bey, bir çok eseri bu kısa ömrüne sığdırmış olduğunu görmekteyiz.
Yaptığı besteleri eşi İsmet hanımın notaya geçirdiğini, ve oluşan güzel bir kolleksiyonun günümüze kadar taşımasına vesile olmuştur. Bilhassa Suzidil makamında eserler veren Şemsettin Ziya beyin bu gün, bu güzel makamı tanıtan bir örnek şarkısını sizlere aktarmak istemekteyim. Bu eser birden fazla okunuş şekli olduğundan, hepsini vermek yerine, bestekarın babasının kısa ömrünün, kendisinde tecelli edeceğini dile getirdiği ve bu düşüneceyle bestelediği bu müstesna şarkıyı, babası Mahmud Celalettin beyinde çok sevilen bir KürdiliHicazkar şarkısını Baba- Oğul anma adına özel iki güzel sesten dinletmek istiyorum.
Suzidil makamına bir güzel örnektir, Usülü Sengin Semai. Makam Suzidil. Güftekar ve Bestekar Şemsettin Ziya bey. Ey Gonca Açıl Zevkini Sür Faslı Baharın , Ben Bülbülüyüm Sen Gülüsün Bağ-ı Mesarın , Güş Eyle Neva-yı Dilini Gamlı Hezarın, Pek Çok Sürecek Sanma Sakın Ömrü Beharın
Diğeri ise KürdiliHicazkar Makamında güzel bir beste Usül Devri Hindi , Beste Güzel Mahmud Celalettin Paşa , Sen Beni Bir Buseye Ettin Feda
Ankara Radyosunda çalıştığım senelerde ses sanatçısı olarak radyoda görev yapan çıtı pıtı bir bayan vardı. Eşi ile Sıhhiye’den elele yürüyerek Ankara Radyosuna gelirler, radyo kapısında ayrılırlardı. Bu yürüyüşü yapmalarını uzaktan bizde seyrederdik. Bu güzel sesli bayanı, Emel Sayın’ı bir kerresinde Orta Doğu Teknik Üniversitesinde yeni yıl kutlamaları kapsamında bir küçük konser vermesini için rica etmiştim. Beni kırmamış, okuluma gelmiş, radyodan getirdiği saz ekibi eşliğinde konser vermişti.
O tarihlerde sahnelere pek çıkmamakta, eşinin izni ile böyle toplantılara gelmekteydi. Bu gün Şemsettin Ziya beyi anarken, saygı duyduğum Emel Sayın’ın sesinden bu güzel şarkıyı , Baba Mahmud Celalettin Paşayı anarak yeni seslerden çok beğendiğim Meltem Yamak’tan diğer şarkıyı sizlere dinletmek istedim.
Metin Atamer
http://www.youtube.com/watch?v=F5aqa-G0Ia8
http://www.youtube.com/watch?v=Caya43GRsss&feature=related