Migren ve beslenme ilişkisi

YAYINLAMA: 04 Kasım 2021 / 18.27 | GÜNCELLEME: 04 Kasım 2021 / 18.27

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) migreni, iş yapamamaya neden olan yirmi hastalıktan biri olarak kabul eder. Diğer bir ismi ise damarsal baş ağrısı olan migren çoğu kişiyi sosyal hayattan soyutlayabiliyor ve uzunca bir süre istirahatı zorunlu hale getirebiliyor. Migren, sakat bırakabilen veya ölüme yol açan bir hastalık olmadığından çoğu zaman önemsenmez, tedavi edilmez hatta tanısı dahi alınmaz. Ancak Çoğu zaman kafada kalp atışı şeklinde zonklama, mide bulantısı ve beraberinde kusma hatta bayılma gibi ciddi sorunlarla karşı karşıya kalan hastalar bu etkilere 4-72 saat katlanmak zorunda kalabilir
Belirtileri:
Migrenin en büyük belirtisi şiddetli baş ağrısıdır. Bu genellikle tek taraflı baş ağrısı şeklinde de olabilir. Ağrı, şakaklara, bazen gözün arkasına, başın arka tarafına yerleşebilir. Aşırı su içme isteği, iştahta artış, ishal veya kabızlık, karında şişlik gibi fiziksel belirtileri olabileceği gibi duygusal belirtileri de olabilir. Depresif ruh durumu konsantrasyon bozukluğu, dikkat eksiklikliği, kişide aşırı hassasiyet durumu olabilir ve bu genellikle ses ve ışığa karşı olur.
Tetikleyici Faktörler

  • Ebeveynlerden birisinin migren hastası olması kişide %40 yatkınlığa neden olurken her ikisinin de migren hastası olması bu oranı %75’lere kadar çıkarıyor.
    •Uykusuzluk, fazla uyuma, stres
    •Parlak veya titrek ışıklar
    •Keskin kokular ebeveynlerden
    •Uzun süren yolculuklar
    •Hamilelik, menstrasyon dönem
    •Yemek yememe, erteleme
    •Alkol, peynir, bazı narenciye meyveler...
    Migren ve beslenme 
    1) Alkol:  Avrupa Nöroloji Dergisinde yayınlanan bir çalışmanın raporuna göre, alkollü içeceklerin tüketimi migren ataklarını tetikliyor. Alkollü içeceklerin baş ağrısını tetikleyici özelliğinin etonol, histamin gibi biyolojik aminler, sülfitler, fenolik flavonoidler, trombositlerden serotonin salınımı azaltıyor ve dehidratasyona neden olduğu düşünülüyor.
    Özellikle kırmızı şarap alkollü içecekler arasında atakları en çok tetikleyen içki olarak kabul ediliyor
    2) MSG (monosodyum glutamat) : Halk arasında Çin tuzu olarak da bilenen MSG’ ın kullanım amacı lezzet arttırmak, var olan lezzeti daha fazla ön plana çıkartmaktır.
    Hemen hemen tüm hazır yiyeceklerin/içeceklerin üretiminde kullanılan MSG ( E621) sadece migren ataklarını tetiklemekle kalmıyor daha birçok hastalığa da davetiye çıkarıyor.
    Tüm cipslerde, katı yağlarda, dondurulmuş yiyeceklerde, et sularında, hazır çorbalarda, hazır soslarda, konserve yiyeceklerde, et köfte, salam, sucuk, sosis gibi et ürünlerinde kullanılıyor.
    3) Peynir: Özellikle içerdiği tiramin, baş ağrısını tetikleyen bir aminoasit olduğu öne sürülmüş ve peynir bekledikçe tiramin miktarı da arttığından eski kaşar gibi olgunlaşmış peynirler, baş ağrısı olasılığını arttırabilir.
    4)Çikolata: Çikolatanın içerisinde bulunan kafein, feniletilamin ve teobromin gibi maddelerin migren tetikleyicisi olduğu düşünülüyor. Bazı araştırmalara göre de kakaonun aslında migrene sebep olan sinir hücrelerini koruduğunu göstermiştir. Fakat baş ağrısından muzdarip insanların yüzde 22’si çikolatanın baş ağrılarını tetiklediğini belirtmiştir.
    5) Kafein: Kafein, çay, kahve ve kola gibi içeceklerin yanı sıra çikolatanın içinde de bulunur. Kafeinin uyarıcı bir madde olması, vücuttu su atılımına neden olması sebebiyle migren gelişiminde etken olabileceği öne sürülmüş.
    Görüldüğü üzere Migren baş ağrılarını tetikleyen birçok neden olabiliyor. Kişinin yaşam şartları, çevresel ve hormonal etkenler, beslenme durumu, kullanılan ilaçlar vs.
    Beslenmeyle ilişkili olduğu daha fazla çalışmaya ihtiyaç duymakla beraber birçok çalışmada gösterilmiştir. Migrene özel genel bir diyet oluşturmak mümkün değil. Olası tüm tetikleyici gıdaları diyetten çıkarmak da doğru olmaz. Tetikleyici gıdalarım etkileri kişiden kişiye değişmekte ve atakların şiddeti yine kişiden kişiye farklılık göstermekte. Bu bakımdan kişi, atakları tetikleyen gıdaları bir beslenme uzmanında yardım alarak saptanabilir ve diyetinde gerekli düzenlemeleri yaparak yaşam kalitesini iyileştirebilir.

Migren ve beslenme ilişkisi