Çocukluk çağı obezitesi
Çocukluk çağı obezitesi, ergenlerin yanı sıra çocukları da etkileyen oldukça ciddi bir tıbbi durumdur.
Obezite; vücuttaki yağ oranındaki artışa bağlı olarak gelişen, kilo alımındaki artış olarak tanımlanır. Klinik olarak obeziteyi tanımlamak için kilonun boyun karesine oranlanması (kg/m2) ile elde edilen vücut kitle indeksi kullanılır. Buna göre erişkinlerde vücut kütle indeksi (VKİ)’nin 25’in üzerinde olduğu kişiler aşırı kilolu, 30’un üzerinde olanlar obez olarak tanımlanır. Çocuklarda ise yaş ve cinsiyete göre hazırlanan VKİ persentil eğrileri kullanılarak >85 persentil olan çocuklar aşırı kilolu, >90 persentil olanlar ise obez olarak sınıflandırılmaktadır. Ayrıca yaşa göre vücut ağırlığı, boya göre ağırlık, deri kıvrım kalınlığının ölçümü ve içerdiği yağ bakımından vücut kompozisyonu da kullanılan diğer tanı yöntemleridir.
Ebeveynlerin çocukluk çağı obezitesi konusuna ekstra hassasiyet göstermeleri gerekiyor bu konuda bir uzmandan aldıkları destekle onları doğru yönlendirmeleri ve onları kesinlikle rencide etmemeleri gerekiyor. Hareketliliğin arttırılmasına, beslenme düzeninin sağlanmasına ve özellikle televizyon ve bilgisayar karşısında vakit geçiren çocukların bu alışkanlıklarından uzak tutulmasına özen göstermeleri gerekiyor.
ÇOCUKLUK ÇAĞI OBEZİTE NEDENLERİ
-Ebeveynlerin her ikisininde şişman olması çocuklarında % 80 obez olma ihtimalini artırmaktadır. Ana-babadan birinin şişman olması çocuğun obez olma durumunu %40’a düşürmektedir.
-Kentlerde yaşayan çocuklar, fiziksel aktivite konusunda kısıtlamaya mahkum edilmiştir. Bu durumda tüketilen gıdalar ve hareketsizlik sonucunda çocuğu obezite riskiyle karşı karşı bırakmaktadır.
-Televizyon, tablet ve telefon gibi teknolojik araçlar da çocuğun aktivitesini kısıtlamakta buna bağlı olarak da enerji tüketimini azaltmaktadır. Üstelik bunlar karşısında yenilen yiyeceklerin ne kadar yenildiğinin farkına varılmaması, doygunluk hissinin fark edilmemesi de aşırı yeme durumuyla da karşı karşıya bırakabilir
-Daha büyük porsiyonlarda yemek yemek, karbonhidrat ve yağ bakımından zengin olan besinleri tüketmeleri obezite riskini artırmakta. Çikolata, gofret, patates kızartması, hamur işi, abur cubur gibi maddeler şişmanlığın oluşmasında önemli rol oynar.
-Böbrek üstü bezi hastalıkları, troid bezi hastalıkları gibi hastalıkları hormonal nedenlere bağlı olarak obeziteye neden olabilir. Kullanılan bazı ilaçlar( Steroidler, bazı antidepresanlar ve diğerleri)
NE GİBİ ÖNLEMLER ALINABİLİR?
•Uzman kontrolünde yanlış beslenme alışkanlıkları saptanmalı ve doğru beslenme alışkanlıkları kazanılmalı
•Fiziksel aktiviteye teşvik edilmeli, hareketsiz yaşamdan uzak durulmalı
•Hazır gıdalar, kantin ürünleri yerine ev yapımı yiyecekler tercih edilmeli
•Meyve ve sebze tüketimi arttırılmalı
•Meyve suları, gazlı ve kolalı içeceklerden uzak durulmalı
•Yemeklerde hayvansal yağlar yerine zeytinyağı kullanılmalı
•Kırmızı etin yağsız, tavuğu derisiz kısımları tüketilmeli
•Yağda kızarmış yiyeceklerden uzak durulmalı
•Öğün sayısına dikkat edilmeli, porsiyon kontrolü yapılmalı
•Aç bırakmak değil de fazladan yemenin önüne geçilmeli bu fazla yeme, uzun süre açlığın getirdiği bir sonuç olduğundan ara öğünler mutlaka yapılmalı ( 1 bardak süt + 5 adet badem, 1 kase yoğurt + 1 adet meyve...)
•Mutlaka ara öğün yapılmalı bu uzun süre açlık problemine doğru bir yaklaşım olacaktır
•Çocukla sağlıklı iletişim kurulmalı, çocuk üzerinde sağlıklı otorite kurulmalı, aile içi birtakım kurallar getirilmeli(belli bir saatten sonra yemek yememe, herkes tabağındakini yiyecek, yemek saatleri dışında bulunmamak, televizyon karşında yemek yemek yasak...)
•Rencide edici, aşağılayıcı, toplum arasında küçük düşürücü müdahalelerde bulunulmamalı
•Düzenli kilo takibi yapılmalı
•Motivasyon sağlanmalı
RSS