BU DÜNYA’DAN STEVE ESTEPHANİAN GEÇTİ (8)

YAYINLAMA: 13 Mart 2022 / 17.05 | GÜNCELLEME: 13 Mart 2022 / 20.32

İtalyanlar operayı icat etmeden evvel biz, birbirimizi taklit ederek oyunlar oynuyorduk

steve oğluyla. bunu kullanpng

steve oğluyla...

-Eve gelen yardımcılar yemek pişirir miydi?

Evet.

-Yardımcılar kadın mıydı?

Evet, kadın olanı yemek pişirirdi.

-Türkü biliyor musun hiç?

Tabii.

-İsimlerini bana söyler misin lütfen?

İsimlerini hatırlamıyorum. Babama yemek götürürken dinlediğim türkü şöyle idi: Bir adam davul çalıyor, diğeri türkü söylüyor:

Yine oldu akşamlar, suya indi tavşanlar,

benim nazlı yarim nerelerde akşamlar?

Dombuldok dombuldok böyle..

Şalvarlı adamlar vardı, ben de kısa pantolon giymiştim Çok şarkılar ve türküler biliyorum Ben onları sevdiğim için bir study yaptım. Türk şarkıları hakkında. Benim buradaki bir arkadaşım, iki albüm yazı yazdı.

-Sizin kilisede hiç yemek pişer miydi?

Ben kilisede yemek piştiğini bilmiyorum. Fakat kiliseye gittiğimi biliyorum. Orada mesela yerlerde oturuyorlardı. Kilisede oturacak sıra veya sandalye yoktu. Hasırlar  falan vardı ve yerlerde oturuyorlardı. Ben Türkiye’den Suriye’ye gittim, orada beni birisi misafir etti. Onlar da kiliseye giderlerdi. Onların kilisesindeki insanlar genellikle Antepli Ermenilerdi. Antep’in yakınındaki köylerden falan. Ayin Türkçe yapılırdı. Ben de Türkçeyi iyi bildiğim için bana verdiler kitabı.. Ben başladım, Aziz İsa’nın hayatını Türkçe olarak okumaya... Böyle okuyabildiğim için herkesşte çok seviyordu beni. Yazılar Ermenice ama, metin Türkçe idi ve ben iyi okuyabiliyordum. Orada hatırlayabildiğim; büyük bir ateş yakarlardı. Ateşin üzerinden atlarlardı.

-Suriye’de mi?

Hem Suriye’de hem Kırıkhan’da..Parigentam derlerdi. O bizim Hıristiyan olmadan evvel dinimiz..Zooristan dinine ait bir adet. O zamandan kalma, bir nevi ateşe tapma.

-Çocukken ne oyunlar oynardınız?

Birinin gözünü bağlardık, bir diğeri gelip onu bulurdu. Ondan sonra çelik çomak oynardık. Futbol oynardık. Sonra, çizgi, sek sek oynardık. İp atlardık.

-İskambil kağıdı oynar mıydınız?

Büyükler oynardı. Tavla oynarlardı. Ben oynamazdım. Birisiyle oturup konuşmak severdim.

Taklitli oyunlar oynar mıydınız?

Haa mesela bir şarkıyla söylerdik:

Kız sana nişan geliyor..

Kız sana nişan geliyor...

Hani ya da nerede kaldılar?

Hani ya da nerede kaldılar?

İşte geldiler de geri gittiler...

Ne kusurumu gördüler?

Ağzına da eğri dediler.

O da “benim ağzımın eğriliği nedir?” diyecek, diğerleri de onu taklit edecek.. İtalyanlar operayı icatetmeden evvel, bunlar oynanıyordu.

Özel düğün yemeği var mıydı, siz mi pişirip götürürdünüz, düğün sahibi mi yapardı?

Hiç hatırlamıyorum, yalnız aklıma geliyor ki çok iyi bir düğün vardı.  Bizim evin yanında. Orada yalnız kadınlar bulunuyordu, erkeklerin girmesi yasaktı. Ben de dama tırmanıp oradan baktım. Kadınlar hem ut çalıyorlardı. Bunlar Türk kadınlarıydı. Ve Türkmen ailesiydi. Hem de söylüyorlardı, söyledikleri de şu şarkıydı:

Koskoca ciğeri kediler yedi.

Akşam oldu kayınbabam geldi.

Ne bu halle gelin hanım dedi.

Koskoca ciğeri kedilere yedirdikten sonra bir oynamalar, bir göbek atmalar.. Şimdiye kadar o kafamdan çıkmamıştır.

Hiç spor yapar mıydınız?

Haa koşardım. Bir de boksördüm okulda. Spor, jimnastik yapardık. Ben koşma severdim, koşardım. Ondan sonra küçük yaşımda başladım boks oynamaya. O idare etti, ben Lübnan’a geldikten sonra Lübnan şampiyonu oldum.

-Siz gerçi çiftçi değilsiniz ama, bir ürün alırken, geri ürettiğiniz bir şeyi takas yapar mıydınız? Mesela buğday veya mercimek karşılığında bir şey alınıp verilir mi? Böyle bir değişim olur muydu?

Yok aklıma gelmiyor öyle bir şey. Bazen babam adama bir takım elbise yapardı, onun da parası olmayınca, o işte bir şeyler getirirdi. Bir araba karpuz getirirdi. Fakat, değişme yoktu.

BU DÜNYA’DAN STEVE ESTEPHANİAN GEÇTİ (8)