MEDYA MI SOSYAL, MEDYASIZLAR MI?

YAYINLAMA: 29 Eylül 2022 / 18.19 | GÜNCELLEME: 29 Eylül 2022 / 18.19

Hayatımızın en can alıcı noktasında yer alan telefon, televizyon, bilgisayar.. Neredeyse temel ihtiyaca dönüşmüş şekilde ve bu cihazlar olmadan yaşamayacak durumdayız. Gün içinde yoğun tempoda arabamızın anahtarını, kimliğimizi, cüzdanımızı bir yerlerde unutabiliyoruz. Fakat hiçbirimiz cep telefonumuzu bir yerde unutamıyoruz. Çünkü bir nevi elimizde bir eldiven gibi yapışan, gözümüzü ayırmadan, bir facebook, bir ınstagram, bir twitter çemberinde dönüp dolaşıyoruz.

Otobüste, durakta, bağda, bahçede, trafikte dahi hunharca sosyal medyayla iç içe yaşar hale geldik. Kimin ne yaptığı, kimin ne yediği, kimin ne içtiği, kimin hangi eylemi gerçekleştirdiği hepsi herkesin elinde, cebinde ve gözünde...

Adeta yanımızdan geçene selam vermeyi terk etmiş, gelen misafir ile konuşmak yerine telefon ekranına misafir olmuşuz. Bu bağımlılık merak duygularını canlandırdığından dolayı; yanımızdakinin ne söylediğinden ziyade, uzağımızda olanların, tanımadıklarımızın ne yaptıklarını merak ediyoruz.

Orta yaş kuşağının telefon, televizyon ve sosyal medyaya olan ilgi ve alışkanlığı, çocukları da aşılamakta ve önüne geçemeyecek vaziyete götürmektedir. Çocuk; anne babanın ve yakın bireylerden gördüğünü, anladığını fazlasıyla yaşayan bir bünye olması nedeniyle, zamanla sosyal medyaya bağımlılığı anne ve babadan daha aşırı hal alıyor.

Adeta sosyal medya bağımlıları kendilerini uçsuz bucaksız bir mecrada zannederken halbuki görüş alanları, bakış açıları ancak bir avucu dolduracak kadar büyüklükteki cep telefonu ekranı oluyor.

Halbuki kafasını kaldırdığında anlayacak ki medyanın olmadığı yerin daha sosyal olduğunu…

MEDYA MI SOSYAL, MEDYASIZLAR MI?