Influencer’lar…
Bir çeşit sosyal medya pazarlamacılığı denilebilir. Bu insanlar sosyal medyadaki popüleritelerini kullanarak kazanca dönüştürüyorlar. Yani takipçilerine linkler vererek ürün tanıtımı yapıyorlar. Bu sayede çeşitli markalar ya da firmalarla işbirlikleri yapıyor ve hatırı sayılır bir gelir elde ediyorlar. Ve bunun için herhangi bir eğitim sertifika vs. bir şey de gerekmiyor.
Günümüzde bu kazanç yöntemi bir meslek olarak da kabul görmeye başladı. Hatta çok sayıda inflencer’ı takip ederek onların paylaştıkları linkleri kendi sayfasında paylaşarak kazanç elde eden bir grup bile var.
Buraya kadar okey. Bir itirazım yok helali hoş olsun fakat benim dikkat çekmek istediğim konu şu ki burada bir zafiyetten faydalanma söz konusu.
Şöyle ki; bir konuda kabul görmüş örneğin iyi bir oyuncu ya da iyi bir astrolog ya da mesleği bile yok sadece fiziği iyi bir insanın her şeyin en iyisini seçeceği yönünde bir inanç ve güven söz konusu. Örneğin kadın estetik salonlarından çıkmıyor, gençlik iğneleri, cilt prpleri, kaş, göz, çene, elmacık, dudak her taraf işlem görmüş makyaj malzemesi linki öneriyor. Takipçileri de linkte paylaştığı ürünleri alıyor onun gibi olurum diye bir ümit içinde :)… Böyle böyle bazıları bir milyonun üzerinde takipçi yapıyorlar. Birilerini etkileri altına alarak.
Bir astrolog kadını takip ediyordum. Birkaç ay önce 300 bin civarında takipçisi vardı. Kadın makyaj malzemesi kıyafet falan link vermeye başladı hikayelerinde. Şimdi baktım bir milyon olmuş takipçi. Paylaştığı ürünlere bakıyorum. İnsanlar yorum bırakmışlar. “Astrolog falancanın tavsiyesiyle aldım kötü çıkması imkansız”… Yani bu nasıl bir zafiyettir arkadaşlar? Kadının uzmanlık alanı ile ürün önerisi ne alaka? Bu düpedüz popülariteyi nakde çevirmek. Fırsatçılık yani. Kimya mühendisi mi ki ürün öneriyor ya da eczacı mı içeriğine güvenin diyor? Yani ne bileyim anlaşılır gibi değil.
Başka bi tanesi tepeden tırnağa estetikli, bir milyona ulaşmış takipçisi. Çırağan Sarayı’nda özel çekimler yapmış taşlı tuşlu elbiseler giyinmiş tek başına kutlamalar yaptığı videolar paylaşıyor. “Hepinize teşekkürler bir milyon olduk” falan:)… Her hafta sonu yurtdışında gezmelerde arkadaş. Yaz kış… Kutlamasın, teşekkür etmesin de ne yapsın…
Dünya kurulalı beri birileri birilerinin zafiyetini kullanarak paralar kazanıyor. Bu değişmez bir durum. Sadece bunun toksik bir durum olduğunu, birilerinin çıkarına hizmet ettiğini, hatırlatmak istiyorum. Bir yandan da kullanan memnun kullanılan memnun tabi.. :) Bana ne oluyorsa?
Uzman doktor Canan Karatay’ı anmadan edemeyeceğim. Canan hoca yıllardır sağlığınız için şunu yiyin bunu yemeyin deyip duruyor. Kimsenin dinlediği yok. Yani ne bileyim o da onun nasibi herhalde. Vücudunun her yeri estetikli 36 beden bir influencer şunu yiyin bunu kullanın deyince kapış kapış satılıyor. Stokları tükeniyor. Neden? Çünkü sorgulamadan tüketen bir toplumuz maalesef. Yüzeysel bakan, derinini, arka planını düşünmeyen, kolay manipüle olan bir çoğunluk var. Influencerlar bu kitleyi düpedüz kullanıyor. Ve bu bir başarı. Başarana sözüm yok ancak hizmet aldığımız insanları seçmeyi bilmek de aslında bir kültür meselesidir. Ama bizler Türk toplumu olarak aklımızdan çok duygularımızla seçimler yapıyoruz. Birilerini sevince ya da beğenince ne söylerse inanıyoruz.
Kültür demişken bir sergi haberini de sizlerle paylaşmak istiyorum. Babür Kerim İncedayı’nın “Uygarlıkların İzinde Çağdaş Tasarımlar” isimli sergisi 7-25 Ekim tarihlerinde Gaziantep Sanat Merkezi’nde ziyarete açık olacak. Sanatseverlerin ilgisine bilgisine…
29 Ekim doğumlu Türkiye Cumhuriyeti’nin burcu akrep, yükseleni yengeç arkadaşlar. Akrep burcunun yönetici gezegeni Plüton. Değişim, dönüşüm, bilinçaltı konuları, insanı ticaret malzemesi olarak gören işler hep Plüton ile ilgili. Yengeç burcunun ise yöneticisi ay. Ay, duyguların evi. Toplumdaki yoğun duygusallık da oradan geliyor muhtemelen. :) Mesela Japonya’nın burcu Kova’ymış. Japonlar da Kova burcu gibiler. Entelektüel, sosyal ve saygılılar. Yani Japonya’da bilim insanı olmak, Türkiye’de ise insanlara duygusal temas ve manipülasyon prim yapıyor gibi görünüyor…
Sevgiler, selamlar…