CADDE İSİMLERİ NASIL VERİLDİ? (2)
CADDE İSİMLERİ VERİLEN İKİ SANATÇIMIZI TANIYALIM
- CEMİL ÖZBAL
Gaziantep Türk Musikisi Derneği’nin kurucu başkanı Dr. Cemil Özbal 1908 yılında Gaziantep’te doğdu. Reşadiye İlkokulunu bitirdikten sonra 1924’ te ortaokulu, 1931 de Robert Koleji bitirerek aynı yıl İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesine girmiş ve 1937 yılında mezun olmuştur.1940 yılında genel cerrahi uzmanı olmuş ve aynı yıl yedek subay olarak vatani görevini yapmış, 1942 de terhis olmasına karşın 2. Dünya Harbinin şiddetlenmesi nedeniyle tekrar askere alınmış ve Mardin Askeri Hastanesinde genel cerrah olarak çalışmıştır.
1934 yılında henüz tıp fakültesi öğrencisi iken İstanbul’lu Seher Hanımla evlenmiş ve Dr. Emin Kılıç Kale ile bacanak olmuştur. Bu evlilikten Orhan ve Hadi adlarında iki oğlu ve Güler ve Sevim adlarında iki kızı dünyaya gelmiştir.
Prof. Hadi Özbal Boğaziçi Üniversitesi Kimya Bölümünde Öğretim Üyesi, Prof. Orhan Özbal da Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Öğretim Üyesidir.
Dr. Cemil Özbal; 1946 yılında Gaziantep Amerikan Hastanesi genel cerrahi uzmanı ve başhekimi olmuştur.
Çocuk yaşlarda müzik zevkini tatmış olan Cemil Özbal; satın aldığı bir org ile emeklemeye başlamış, üniversite yıllarında da keman öğrenmiştir. İlerleyen zamanda tanbur öğrendiği Dr. Suphi Ezgi; III.Selim Dönemi üstadlardan tanburi izak tavrının son temsilcisi olmasına bağlı olarak Dr. Cemil Özbal da; tanburi izak ekolünün tek ve son temsilcisidir.
Dr. Cemil Özbal; bin yıllık kültür mirasımız, türk müziğini meşk yoluyla öğrenmiş ve yine meşk yoluyla öğretilmesinde yaşatılmasında önemli bir rol üstlenmiştir.
Eserleri; Hüzzam Saz Semaisi, Acemaşiran Makamında İlahi, Suzidil Saz Semaisi ve Hüseyni Saz Semaisi.
Hüzzam makamındaki Saz Semaisi saz müziğinin nadide besteleri arasındadır.
Dr. Cemil Özbal 1980 yılının 14 Mart Tıp Bayramında vefat etti.
TANBURİ NECDET YAŞAR (PROFOSÖR DOKTOR)
Dünya çapında bir sanatçı ve tamburi olan Necdet Yaşar, 1930 yılında Gaziantep’in Nizip İlçesinde doğdu.
İlkokulu Nizip’te, ortaokul ve liseyi yatılı olarak Gaziantep Lisesi’nde okudu ve 1948 yılında mezun oldu. İlk zamanlar bağlama çalmakta iken 20 yaşında tanbur sazına yönelmiş, giderek tanbur sanatının 20. Yüzyıldaki abidevi temsilcisi olmuştur. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesinde öğrenci iken Nevzat Atlığ yönetimindeki üniversite korosuna devam etti.
1953 yılında İktisat Fakültesinden mezun olduğu yıl girdiği İstanbul Radyosunda 27 yıl görev yaptı. 1958-1976 yıllar arasında Münir Nurettin Selçuk yönetimindeki İstanbul Belediye Konservatuarı icra heyetinde görev yaptı. 1968 yılında Fersan Hanımla evlendi. Semih ve Ali adlarında iki erkek evladı vardır. 1976 yılında Nevzat Atlığ yönetimindeki Kültür Bakanlığı Devlet Klasik Türk Müziği Korosunda 1983 yılına kadar tanbur çaldı. 1987 yılında kurduğu Kültür Bakanlığı İstanbul Devlet Türk Müziği Topluluğu ile değişik yıllarda; Kanada, İngiltere, Fransa, Almanya, Hollanda, Belçika, Finlandiya, İsrail, Güney Kore, İsveç ve Hong Kong’ da konserler verdi. Bu topluluğu emekli olduğu 1995 yılı sonuna kadar yönetti. 1972-1973 ve 1980-1981 öğretim yıllarında Amerika’da Washington Üniversitesi Etnomüzikoloji Bölümünde türk müziği ve tanbur dersleri verdi. Necdet Yaşar Ensemble adı altında kurduğu küçük bir gurupla üç kıtada birçok tanınmış üniversitede konserler verdi.
1988 yılında profesör, 1991 yılında devlet sanatçısı oldu.
Necdet Yaşar’a 1992 yılında Gaziantep Üniversitesi de fahri doktora, 2003 yılında Gaziantep Genç İşadamları Derneği’nin sanat ödülü verildi. Devlet sanatçısı Prof. Dr. Necdet Yaşar 24 Ekim 2017 tarihinde vefat etti. Mekanı cennet olsun.
Necdet Yaşar, tanbur sazını refakat sazı olmanın ötesine taşımış; müzik anlayışı, tavrı, tekniği ve nazari bilgisiyle bir ekol yaratmıştır.
1960 lı yıllardan başlamak üzere Neyzen Niyazi Sayın ile birlikte verdiği saz musikisi, beraber Taksim diye nitelendirilen icraları büyük ilgi uyandırmış ve musiki tarzı olmuştur.
Necdet Yaşar; Kürdilihicazkar, Neveser, Segah ve Nevruz makamlarında olmak üzere dört adet saz semaisi bestelemiştir.
Ona göre taksim; o anda yapılan bir bestedir aslında. Günümüzde onun beste niteliğindeki taksimleri, saz eseri icraları, hatta eşlik kayıtları türk musikisinde ileri seviyede ders niteliğindedir.
Her iki Gaziantepli sanatçımızı Saygı ve rahmetle anıyoruz.