AKIL MI AKİL Mİ?
Sizlerin de benim gibi aklını kullanan genç kuşağı çok sevdiğinizi düşünmekteyim. Hani geçkin kuşakta da aklını kullanan emekli yurttaşlarımızı da çok severim. Her ne kadar emeklilerin yaşadıkları bugünlerde, pek de refah yüzü görmediklerine inanırım. Kalmış şurada kaç senelik ömürleri, bu kalan sürede bari bu insanlara yararlı bir şey yapınız. Yapmayacaksanız neden ülke idaresine talip oldunuz? Hala anlamakta güçlük çekmekteyim. Herhangi bir kurumun yönetimine talip olmak istiyorsanız, o kurumu daha iyi yönetmek için çalışırsınız. Kurumu batırmak için değil. Yahut kurumu kullanarak, şahsi menfaatlerinizi güçlendirmek için göreve talip olunmaması gerekir.
Hele bir büyük şehrin belediye başkanlığı görevi için kendinizi hazırlarken, düşüncelerinizin mütevazı olması gerekir. Ancak göreve geldikten sonra, eş, dost akrabayı belediyede istihdam etmek için aşırı gayret göstermemek gerekir. İnsanoğlu aç gözlü doğar ve aç gözlü büyür. İnsan evladı daha bebeklikte başlar annesini sömürmeye. Daha sonra ailesini sömürür, okula gittiğinde öğretmenini sömürmekte hiç tereddüt etmez. Büyüdüğü zaman iş hayatında da aynı sömürme devam eder.
Bu, ‘Hep Bana’ davranış şekli, konu büyüdükçe, sömürme çerçevesi büyür. Hani dedim ya, ‘İnsanoğlu Aç Gözlüdür’, bunu kimse inkar edemez. Her insanın doyma kapasitesi vardır. Kimilerinde bu doyma sınırını tayin etmek zordur. Bir karabatak kuşunun bir leğen dolusu balıktan sadece birkaç tane alarak açlığını giderdiğini seyrettim. Daha sonra kalan balıklara baktı ve kanatlarını çırparak uçup gitti.
Hayvan bile doyduğunu anlayarak, insanoğlu gibi aç gözlülük yapmaz. Hatta vahşi hayvanlar sadece ihtiyacı kadar hayvan avlar. Onu yemeden bir kenara koyarak, bir başka hayvanı öldürmezler. Ne zaman acıkırlar, işte o zaman yeniden avlanmaya çıkarlar. İnsanoğlu gibi yapmazlar. Çoğu zaman avlanmak, vahşi hayvan için çok zor bir uğraşıdır. Hatta hayatını bile riske atarak avlanmaya çalışır. Oturduğu yerden avlanmaz, bir emek ve güç sarf eder.
Bir kurum nasıl soyulur diye düşünüyor olabilirsiniz. O kadar basittir ki adedi 60 TL’den satılan çam fidanlarının tanesine TL. 20,325.- ödeyerek 449 adet alırsanız, matematiğiniz kuvvetli olmasa da aradaki farkın ne kadar olduğunu hesap edip bulmanız kolaydır. Bu sadece bir alımdan elde edilen meblağ.
Düşünün 801 milyon dolara bir park yapmak için yola çıkarsanız, yukardaki oranla hesap yapmak, bu sefer pek kolay olmayacak. Kaç milyon doların cebe, kaç milyon doların cukkaya gittiğini hesap bile etmekte zorlanırsınız. Eğer bir önceki örneğe bakarak oran kurarsak, çöpe giden oyun parkında cukka cebe giden miktarın 750 milyon dolardan aşağı olmaması gerek diye düşünmek, doğru bir tahmin gibi geliyor.
İşte amaç halka hizmet kılıfı altında, şehrin gelirlerinden kişisel menfaat veya yakın eş, dost ve akrabaya menfaat çıkartmak yatarsa, halka hizmet için göreve talip olmanın altına bir de taahhütname eklenmesi gerekmektedir.
Dedim ya genç kuşağın yani Z kuşağının aritmetiğinin çok iyi olduğuna inanırım. Onlar hesap yaparken Beştepe’den ne kadar açıklama gelse de kendi hesaplarını kendileri yaparlar. Çok önemli, Z kuşağı deyip geçmeyin 5.940 milyon Z kuşağı genç nesil 2023 yılında seçimlerde oy verecek. Bu kuşağın 4.8 milyonu aklını kullanabilecek derecede tahsil yapmış, hayatın içinde mücadele etmekte. Bilhassa YALAN ve DOĞRU’yu ayırt edebilecek kültürde olduğunu düşünmekteyim. Bu çok önemli, dini alet ederek halkı yalanla kandıran siyasilerin artık emellerine ulaşacaklarını düşünmemekteyim. Çünkü takke düştü, kel göründü. Deniz bitti, artık önümüz kara, gemiler karada yürümez. Cumhuriyet tarihinde edindiğimiz bütün varlıkları dış güçlere satılması sonrası elimizde ‘üçün biri‘ kaldı.
Gelelim diğer uçtaki nesil insanlara, yani ülkemde yaşayan emekli ve emeklilikte yaşa takılanların sayısına. 13.832 milyon emekli yurdum insanı yaşamakta bu ülkede. Ülkemizde 2023’te, eğer seçim yapılırsa, oy kullanacak seçmen sayısı 56.950 milyon olarak kayıtlarda geçmekte. Bir insanın üçüncü kez tekrar Cumhurbaşkanı adayı olması hususunun tartışılır olması bir kenara, sadece ‘Z’ kuşağı ve emekli olarak açlık sınırında maaş alan yurdum insan sayısı toplamı 18 milyona yaklaşmış olması, çok önemlidir. Toplam oyların % 31.5 kadarı.
Bir insan kaç defa yalan söze kanar hiç düşündünüz mü? Belki ilk defa, bazen de ikinci kez kanarsınız. Ancak üçüncü kez yalan sözlere kanacak ne Z kuşağı ne de yaşlı kuşak bulursunuz bu ülkede.
Mütedeyyin halk ‘BAKARA’ suresindeki ve birçok diğer ayetlerde yazıldığı gibi:
‘İşte Allah, size ayetlerini böyle açıklar ki akıl erdiresiniz,’ B 242. ‘Temiz akıl sahiplerinden başkası öğüt alıp düşünmez.’ B 269. Kuran’da bu tekrarlanan ‘AKIL’ ile ilgili cümlelerle, tanrı insanlara akıllarını kullanmalarını, tekrar tekrar öğütlemekte.
Seçim artık telaffuz edilmekte, bu nedenle yakında halkı yalanlarla aldatan insanların unutmaması gereken bir ata sözü vardır, ‘Yalancının Mumu Yatsıya Kadar Yanar’ diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.