EYT gelişmelerine dair…
Uzun zamandır gündemi meşgul eden EYT konusu sonunda sonuçlandı. Bu konuda bir iki düşüncemi paylaşmak istedim bugün sizlerle arkadaşlar…
Öncelikle üzülerek izliyorum ki o SGK kuyruklarında oluşan kalabalık, kaos… Borçlandırma, gün sayısını sorgulama vs. için yaşanan izdihamlar… Tüm bunlar nedir böyle Allah aşkına?.. Devletin e-devlet sistemi üzerinden kolaylıkla her türlü işlem yapılabiliyorken bu ilkel yöntemler, yaşanan bu gereksiz mücadeleler nedir?…
Yazık vallahi.. Hem ayrıca 31 Aralık’a kadar yapılıp tamamlanmasının maddi avantajlarının bangır bangır bağırıldığını da hesaba katarsak durup durup yılın son haftasına bu işleri bırakmak, son dakikada SGK’lara hücum etmek, SGK’ların internet sitelerini çökerten yoğunluklar nedir?… Bu süreçte SGK çalışanlarına kolaylıklar diliyorum… :)
Ah zaman… Dönüp dolaşıp geliyorum zamana. Zamanında ve doğru hareket etmek nasıl da önemli. Çünkü neden? Örneğin SGK borçlanması için 31 Aralık 2022’de başvurduğunuzda bir günlük en düşük borçlanma 69 lira iken 1 Ocak 2023’te başvurduğunuzda günlük 106 lira oluyor. Yani her bir gün için 37 lira fazla ödemeniz gerekiyor. Demek ki bu denli kritik konularda bir gün dahi geç kalmış olmak geri dönüşü olmayan zararlara sebep olabiliyor. O halde bu somut dünya gerçekliğinde “Zaman’ı” ciddiye almak zorundayız.
Kendi SGK geçmişime dönüp baktığımda, üniversiteden yeni mezun olduğum yıllarda, SGK ödemelerimi yapmadıkları için işi bırakmak durumunda kaldığım kurumları bugün anmadan geçemiyorum. Bana söylenen şu olmuştu “bizimle bir yıl çalış, bir yılın sonunda sigortanı başlatalım”… Bunun ne kadar da yanlış olduğunu o gençlik kafasıyla anlayamadan kabul edip çalıştım. Bir yılın sonunda ne oldu dersiniz? Tabi ki sözlerini tutmadılar. Bu durum karşısında bir gün dahi beklemeden işten ayrılıp başka bir firmada çalışmaya başladım. Bu yeni firma yine bana “bir yıl bizimle çalış sigortanı başlatalım” şeklinde taahhütte bulundu. Güçlü bir firmaydı. İçime sinmese de yine kabul ettim. Ve tahmin edersiniz bir yılın sonunda onlar da sözlerini tutmadılar ve yine işi bıraktım. Merak edenler için not edeyim bir sonraki işimde ilk kriterim ilk günden sigorta başlangıcı oldu. :)
Bugüne dönersek, o zamanda yaşadığım aldanma, bugün EYT’den faydalanarak emekli olabilme şansımın ertelenmesine neden oldu. Ben, kendi hakkımın yenmesine izin verdiğim için böyle bir bedel ödüyorum bugün. Hakkımı yiyen bu iki firma ise her ikisi birden birkaç yıl önce iflas ederek kendi paylarına düşen bedeli ödediler diye düşünüyorum. Yalnız benim değil elbet, kim bilir benim gibi kaç çalışanın?.. Ki zamanında her ikisi de müşteri yoğunluğundan, iş yetiştirmekte zorlanan dönemin en gözde firmaları idiler. Bugün adları sanları kalmadı. Patladılar…
Zaman kavramına tekrar dönersek arkadaşlar, ezoterik öğretilerde de anlatıldığı üzere zaman, çizgisel, yani geçmişten geleceğe doğru giden, yani lineer bir şey değil, aksine geçmişten geleceğe ve gelecekten geçmişe dairesel hareket eden döngüsel bir olgudur. Dolayısıyla bu döngü biz somut gerçekliğimizde var olduğumuz yani nefes aldığımız sürece devam eder. Yani oldu geçti napalım önümüzdeki maçlara bakalım mantığı tam çalışmaz. Önümüzdeki maçlarda aynı hatayı yapmayalım, hatta mümkünse eski hataları onaralım ve hatta mümkünse tecrübelerimizi paylaşalım da diğer insanlar da aynı hataları yapmasınlar mantığı çalışır. Sistemin de biz insanlardan beklentisi esasen budur.
Zaman, karma ile de doğrudan ilişkilidir. Nasıl bir karmik ruh ile dünyaya gelmiş isek ya da yaşam deneyimimizde nasıl karmalar oluşturmuşsak döner dolaşır bir bedel ya da ödül olarak kucağımıza oturur. Ya da bazen bedel gibi görünse de içinde ödüller, ödül gibi görünse de içinde bedeller saklar.. :)
Bugünlük de bu kadar olsun.. EYT’li dostlara yeni süreç hayırlı uğurlu olsun…
Sevgiler, selamlar…