Garip olaylar
Yaşadığımız ülkede, tanık olup anlayabildiklerimiz, ancak buzdağının görünen kısmı.
Ne yazık ki büyük çoğunluğumuz, ne olup bittiğini bilmeden ve anlayamadan yaşıyor.
Ekonomide neler olduğunu, günlük yaşamımıza yansıyan etkileri nedeniyle bir nebze de olsa görebiliyoruz. Ama, uluslararası ilişkilerde, içişlerinde, hangi ilişkilerin ülkede neleri, nasıl etkilediğini bilmiyoruz. Belki bu süreç sonunda birileri yazıp anlatırsa öğrenebileceğiz.
Mesela, benim son zamanlarda çok dikkatimi çeken bir konu var. Süleyman Soylu’nun İçişleri Bakanlığı döneminde meslekten ihraç edilen, zorla emekli edilen üst düzey emniyet mensuplarının yeni İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya tarafından yeniden görevlerine iade edilmesi.
İşin bir başka yönü de bu emniyet mensuplarının hem ihraç hem de görev iade karalarının aynı makam tarafından onaylanmış olması…
***
AKP iktidarı öncesinde bu tür görevden alma ve iadeler, genellikle siyasi iktidarın değişmesi ile mümkün olurdu. Zira solcu diye sağcı iktidarların haksız yere görevden aldığı devlet memurları, hani çok az da olsa sol siyasi iktidarlar işbaşına geldiğinde görevlerine iade edilip, mağduriyetleri giderilirdi.
Ama, şimdi ortada bir siyasi iktidar değişikliği yok. 20 Yıldan beri ülkede AKP iktidarda ve her şey Recep Tayyip Erdoğan’ın iki dudağının arasında. O zaman neden bir önceki İçişleri Bakanı tarafından meslekten ihraç edilen veya emekliliğe zorlanan üst düzey emniyetçiler, şimdi yeniden görevlerine dönüyorlar?
Garip bir gelişme değil mi?
Siz adamları, yıllarca görev yaptıkları makamlardan, “Senin burada, bu makamda olman sakıncalı kardeşim” diyerek, tüm haklarını elinden alıp kapının önüne koyacaksınız.
Sonra yine siz, “Gel güzel kardeşim, biz bir süre önce galiba size haksızlık etmişiz. Geri makamlarınıza oturabilirsiniz” diyeceksiniz ve bunun adı da devleti yönetmek olacak?
***
Ülkenin içişlerini tam 7 yıl boyunca (ki Soylu 2468 gün o makamda kalarak ikinci en uzun süre İçişleri Bakanlığı yapan kişi olmuştur) ellerine teslim ettiğiniz kişinin karar ve uygulamalarını tasvip etmediyseniz, neden o makamda tutmakta ısrarcı oldunuz?
Ya da şöyle sormak lazım. Şimdi Emniyet Müdürlüğü’nde üst düzey görevlere gelmiş birinci sınıf emniyet müdürlerini meslekten ihraç etme yetkisi tek başına Süleyman Soylu’nun inisiyatifinde olamayacağına göre, bu ihraç kararlarını Cumhurbaşkanı imzalamıştır. Cumhurbaşkanı, ihraç kararları önüne geldiğinde, “Bu adamların suçu nedir” diye sormamış mıdır?
Sorduysa, acaba hangi gerekçelerle ikna edilmiştir?
Hadi diyelim, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun sunduğu gerekçeler ikna edici olmuştur ve ihraç kararı imzalanmış. Adamlar, ellerindeki mahkeme kararlarına rağmen, hukuksuzluk yapılarak görevlerine iade edilmemiş.
Pekiii, bu defa mevcut İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya elinde aynı liste ile gelip, “Bu adamlara yanlış yapılmış, görevlerine iade edelim” dediğinde nasıl ikna olunmuştur?
Soylu döneminde, hakları elinden alınarak kapı önüne konulmuş üst düzey bürokratlar, uydurma gerekçelerle mi ihraç edilmiş de şimdi bu yanlışlardan tek tek dönülmektedir?
***
Artık gazete ve televizyonlarda, magazin ve suya sabuna dokunmayan haberler çoğunlukta olduğu için, gözünüzden kaçmış olabilir. Bundan bir süre önce, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın yargı kararlarının uygulanması talimatı üzerine Süleyman Soylu tarafından ihraç edilen 14 birinci sınıf emniyet müdürü, Strateji, Özel Güvenlik Denetleme ve Teftiş Kurulu başkanlıklarında yeniden göreve başladı.
Ayrıca, Merkez, Adana, Antalya, Bursa, İstanbul ve İzmir bölgelerinde 24 birinci sınıf emniyet müdürü de göreve döndü.
Zorunlu emekliliğe sevkedilen Karabük İl Emniyet Müdürü Serhat Tezsever eski görevine iade edildi.
Bu konuda önceki gün bir gelişme daha yaşandı. Yine Soylu tarafından rütbeleri sökülen eski emniyet müdürleri Sabri Uzun ve Hanefi Avcı'nın hakları iade edildi. Emekli olduktan sonra elde ettikleri hakları elinden alınan Uzun ve Avcı'nın başvurusu, idari yargı tarafından kabul edilmişti. Karar, İçişleri Bakanlığı'na tebliğ edildi. Tebliğin ardından bakanlık yargı kararını işleme koydu ve Uzun ile Avcı'nın rütbeleri, beylik silahları ve Emniyet Genel Müdürlüğü'ne ait binalara giriş hakları geri verildi.
Eski Emniyet Müdürü ve Kaçakçılık ve Organize Suçlar Mücadele (KOM) Dairesi Başkanı Avcı hakkında, “AİHM kararı doğrultusunda Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılması gerektiğini" söylediği için soruşturma başlatılmıştı. Soruşturmanın ardından Avcı'nın 20 Haziran 2022'de rütbeleri ve silahı geri alınmıştı.
Yerlikaya'nın İçişleri Bakanı olmasıyla birlikte göreve iade kararı olduğu halde, henüz uygulanmayan yüzlerce kişinin de göreve iadeleri yapıldı.
***
Yaşanan bu gelişmeler, Türkiye’nin siyasi hayatında, aynı siyasi partinin yönetimi altında daha önce hiç yaşanmamış veya çok nadir yaşanmış ilgi çekici olaylar.
Kendi iktidarınızın İçişleri Bakanı tarafından “hukuksuz olarak görevden alınmıştır” diye yine iktidarınızın başka bir İçişleri Bakanı döneminde onlarca insanı göreve iade ediyorsunuz.
O zaman “hukuksuz” olarak önünüze getirilen bu kararlara neden imza attınız?
Soylu’nun bu ve buna benzer yüzlerce kararı hukuksuz ve yanlış iken, neden böyle bir adama Türkiye’nin İçişlerini teslim ettiniz?
Yanlış kararlarına onay vermek zorunda kaldığınız birini neden 7 yıl boyunca aynı makamda tuttunuz?
Veya tutmak zorunda mı kaldınız acaba?
Yazık günah değil mi bu ülkeye ve bu insanlara?