Dark Triad Personality Traits/Üç Karanlık Kişilik: Makyavelist (2. Bölüm)
Yazımınızın ilk bölümünde Makyavelizm’i kısaca; güç, ün, şatafatlı bir yaşam ve benzeri çıkarları elde edebilmek için aldatma, kandırma, entrika gibi her türlü kötü ve aşağılık aracı hiçbir ahlak, etik, erdem ve buna benzer insanı insan yapan değerleri önemsemeden, utanma ve sıkılma hissi duymadan pervasızca icra etmek olarak tanımlamıştık.
Makyavelizm politik olarak değerlendirildiğinde, Machiavelli’nin insanları kuzulara ve kurtlara, yöneticileri ise tilki ve aslana benzettiği görülmektedir. Bir yönetici kendisine kurulan tuzakları görebilmeli ve aslan gibi varlığını tehdit eden tüm kurtları gerektiğinde etkisiz hale getirecek kudrete sahip olmalı. Machiavelli bu durumu şu şekilde açıklar: İnsanlar sizi sevdikleri kadar sizden korkmalıdır da.
Ancak bu yazı serisi bireylerin karanlık/gizemli yanı ile ilgilendiğinden, gelin şimdi Makyavelist kişilikleri biraz daha yakından tanıyalım: Makyavelist özelliğe sahip olan kişiler, insanların beğenilme, sevilme ve kendileri hakkında övücü sözler duyma ihtiyaçlarını giderecek en sihirli ilacı vermede oldukça mahirdirler. Dolayısıyla bu kişiler; yalan, talan ve aldatma mühendisliği dalında diplomayı en üstün dereceyle elde etmekte zorlanmazlar.
Bana göre takiyyecilik Makyavelist kişiliği anlatan en doğru sözcüklerden birisidir. Bu tipler bir yandan kara mamba yılanı kadar zehirli bir karakter ve dile sahipken diğer yandan muhatabının gönlünü, gözünü ve ruhunu okşayarak ağzından bal akıtmayı kolayca becerebilirler. Bunlar ihtisas ötesi yetenekleriyle gerçek niyetlerini, amaçlarını saklayarak karşı tarafın tüm duygu ve düşüncelerini yerle bir etmekten çekinmezler.
Makyavelistler -ister kişisel hırslarını, arzularını tatmin etme, isterse kendi lehlerine bir rant sağlama-amaçlarına ulaşmak için muhataplarının gözünün içine baka baka kulaklarına en sihirli sözleri söyleyerek onların ölü ruhlarını canlandırır, üzüntülerini neşeye dönüştürür, kopmak üzere olan sevgi yularını çelikten halata dönüştürerek gasp ettikleri kalbi ikinci bir emre kadar rehin tutmaya devam ederler.
Makyavelistler sabırlı, hırslı ve ketumdurlar. Niyetlerini saklamadaki ustalıkları onların uzun vadede elde edeceklerinin kısa vadeye göre çok daha fazla olacağını öngörmelerini sağlar. Gizli emellerinin yerine gelmesi için doğru anı bekleyerek planlarını zamana yayarak avlarının güvenini kazanırlar.
Makyavelist de aynı narsist ve daha sonra ele alacağımız psikopati gibi duyarsız, vicdansız ve acımasızdır. Kurnazlıkla, ustalıkla ağlarına düşürdükleri avlara değil merhamet etmek, posasını çıkarana kadar onları sömürüp tüketirlerken hiçbir şekilde pişmanlık emaresi göstermezler. Hatice’ye değil neticeye bakıp sonuç odaklı hareket ederler. Yalan, dolan ve entrikalarla partnerlerinin umutlarına, bedenlerine tahakküm kurarak onları değersizleştirmiş olmanın hiçbir vicdani acısını duymazlar.
Diğer kişilik özellikleriyle bir başka ortak noktası da Makyavelist kişiliğe sahip olanların “empati” ile uzaktan yakından ilgilerinin olmayışıdır. Bencil arzularına dayalı emellerinin yerine gelmesi karşı tarafın onuru ve duygularından çok daha önemlidir. Yaşadıklarının kurbanlarında travmaya neden olup olmayacağı, onların itibarlarını yerle bir edip etmeyeceğini kaygı etmek akıllarının ucundan bile geçmez.
Makyavelist dalkavukluğu sever: Amacına ulaşmanın yani dünyevi emellerinin peşinde koşarken her türlü şirinliği yahut yalakalığı göstermede -muhatabının ayakkabısını topuğuna kadar yalamakta- bir beis görmez.
Makyavelist kişi manipüle etmeyi sever. Kontrol frik olduğundan, kurbanının iyi niyetlerini, sevgi temelli hislerini, hayalini kurduğu halis özlemlerini son ana kadar kullanmaktan ve istismar etmekten gocunmaz. Hatta kurbanının hayallerini olabildiğince hissiz, tasvir edilemeyecek kadar acımasız bir şekilde imha edip onu perişan halde bırakıp giderken arkasına bile bakmaz.
Makyavelist kişiliğin doğasında; iyilik yapmak, doğru davranmak, erdemli olmak gibi davranış ve düşünceler zaten içi boş kavramlardır. Ona göre bu özellikler insanların ne maddi ne de manevi kazançlar elde etmesini sağlar. Hatta iyilik yapmanın zayıflık ve aptallık olduğunu düşünürler. Acımanın da sadece zaman kaybı değil aynı zamanda kendi bindiği dalı kesmek olduğunu düşünürler. Makyavelist kişilik tipi acırsa acınacak hale düşeceğine inanır. Dolayısıyla eline fırsat geçtiğinde karşı tarafın sadece fiziksel değil ruhsal ve mental olarak da etkisiz hale getirilmesi gerektiğine inanır.
Laf cambazı olmaları ile birlikte hangi ata oynayacaklarını iyi sezebilmeleri, rüzgar gülü misali bedenlerini güç ya da arzu rüzgarı yönüne doğru çevirmedeki kıvraklıkları ile işinin ehli dansözleri bile geride bırakırlar. Bunun nasıl bir şey olduğunu kavrayabilmek için Tarkan’ın “Ah yanar döner a acaipsin” ya da Teoman’ın “Rüzgar Gülü’ şarkılarını dinlemenizi tavsiye ederim.
Elmalı şeker misalidir bir Makyavelistin yaklaşımı. Kurbanının özgür iradesi üzerine inşa ettiği yalandan masalımsı dünyayı, onu morfin etkisiyle hipnotize ederek istediği gibi yönlendirir ve yönetir. Hipnoz sonrası gerçeğin farkına varabilseniz de ne yazık ki elmalı şeker diye size uzatılan şeyin aslında yasak elma olduğunu anlayıp ruhunuzdaki yaralara yeni bir yaranın eklenmesine mani olamazsınız.
Makyavelist kişilik özelliğine sahip kişi ikiyüzlünün, pişkinin ve utanmazın önde gideni olduğundan itibarlı ya da muteber birisi olmak gibi bir derdi/kaygısı olmaz. Bu tipler “Bu memlekette her şey olunur ama rezil olunmaz” düsturunun en önemli temsilcileridirler. Nitekim bu kişiler kurbanının kanına girebilmek için şirinliğin ötesinde maymunluk (maymun dostlarımdan özür dilerim!), şaklabanlık gibi her türlü yolu kullanarak zavallı benliklerini bir paspas gibi yerlere sermekte herhangi bir sakınca görmezler. Çoğu insan için omurgasızlık, şahsiyetsizlik, haysiyetsizlik olarak adlandırılan bu durum onlar için bir övünç kaynağı olarak bile görülebilmektedir.
Sonuç olarak yalandan, dolandan, hilekârlıktan, kurnazlıktan beslenen Makyavelist kişi nabza göre şerbet (kendi belirlediği dozaja göre) verme konusunda uzmandır. Bu özellikleri ile muhataplarının özellikle de romantik partnerlerinin ruhuna, bedenine, hayallerine palavralarla el koymak için ihtiyaç halinde tüm Bizans oyunlarını ve hokkabazlıkları yapmakta asla sakınca görmez. Son olarak, Makyavelist kişilik özelliğine sahip kişi ilişkilerinde hiçbir ahlaki değer, toplumsal norm ve vicdani sorumluluk emaresini göstermek gereğini de duymaz. Sanırım Makyavelist olanı yeterince tanıdık. Çevremizde bulmakta zorlanmadığımız bu kişilik özelliğine sahip bireyleri daha ayrıntılı anlatmanın bir anlamı olmasa gerek. Zaten lafın tamamı aptal olana söylenirmiş dolayısıyla mesajımızı “Arif olan anlar” diye bitirelim.
Bir sonraki konumuz: Psikopati
İzninizle bitirirken benim 4S ilkemi size tanıtmak ve buna dayalı bir dilekte bulunmak isterim: Samimiyete dayalı Sevgi, Saygı ve Sadakatle yaşayacağınız ilişkiler dilerim.
Saygılarımla,