Hümik Asit Nedir?(2)

YAYINLAMA: 08 Mayıs 2024 / 00.00 | GÜNCELLEME: 08 Mayıs 2024 / 00.00

Hümik Asit Nasıl Kullanılır?

Biyolojik etkiler esas olarak artan mikrobiyal aktivitelerde gözlenmiştir. Hümik asitlerin iyi fiziksel ve kimyasal toprak oluşturma, toprak filtrasyon özellikleri, havalandırma, toprakta iyon değişimi, nem tutma ve toprak tamponlama üzerinde önemli etkileri vardır. Verimli toprak oluşturmak için hümik asitler, mineralizasyon sırasında ihtiyaç duyulan besinlerin mevcudiyeti için önemli destek sağlar.

Tarımsal kullanım için sıvı haldedir. Gübreleme işlemlerinde kullanım amacı tamamlayıcı özelliğidir. Bu bölgede topraktaki besinler parçalanır ve oradan köklere ulaşır. Bitki kökleri de bu besinleri emerek beslenir. 

HUMİK ASİT VE İNSAN SAĞLIĞI

Humik maddelerin insan sağlığına etkileri 19 ncu yüzyılda ilaç sanayi başlayana kadar insanlar tedavilerini doğadaki bitki, mineral, cevher, su, çamur gibi maddelerle sağlamakta idi.

İlaç sanayinin hızla dünya çapında yayılması ile geleneksel doğal ilaçların yerini sentetik ilaçlar almaya başladı. Fakat basit bir mide ağrısının tedavisi için bile çeşit çeşit beşeri ilacın reçeteye yazılması ile birlikte insan vücudunun metabolizması ve kimyası bu yükü taşıyamaz duruma gelmiştir.

Basit bir hastalık, bir taraftan sentez kimyasının dâhiyane reaksiyonları ile oluşturduğu kimyasalların etkisiyle şifa bulurken, diğer taraftan aynı kimyasalın kanser yapma riskine çaresiz kalmaktadır.

İlaç endüstrisinde humik maddelerin kullanımı birçok nedene dayanmaktadır. En eski sebep, Avrupa’da uzun zamandır tedavi amaçlı kullanılan turbadan gelmektedir.

Turba banyoları eski zamanlarda kadın hastalıklarının ve romatizmal hastalıkların tedavisinde kullanılmakta idi. Halen günümüzde çamur banyoları birçok Avrupa sağlık kliniklerinde ve SPA’lerde tercih edilmektedir.

Günümüz modern kozmetik endüstrisi yıpranmış cildin tedavisinde veya bakımında pahalı fiyatlarla turbayı yüz maskelerinde pazarlamaktadır. Bunların iyileştirme özellikleri turbanın en önemli bileşeni olan humik madde tarafından gerçekleşmektedir.

Humik maddelerin en çok bilinen aktiviteleri anti-viral, anti mikrobiyal, anti-bakteriyel, anti-oksidan, anti-inflammatuar, anti klastojenik, anti-tümör, anti-kariyojenik ve anti periodontitic, anti-alerjik , anti-toksin, anti-ülserojenik, anti-artritik ve anti-romatizmal, anti-anjiyogenez, anti-piretik, anti-radikal, anti-mutajenik, analjezik, östrojen benzeri etki, bağışıklık sistemi düzenleyici, tiroidal, kan şekeri düzenleyici, böbrek taşı bertarafı  gibi etkilerdir.

 Bu etkileri yapısındaki polifenol, kuinon ve polikarboksilik gruplar ile sağladığı bilinmektedir.

Tromboflebit (kanda pıhtı ve iltihap oluşması) tedavisinde Klocking (1994) humik maddelerin anti-koagulant özelliği ile başarı sağlamıştır.

 Bir başka çalışmasında Klocking (1997) seyreltik humik maddeyi (0.5–6.2 mg/L) trombinin (kanı pıhtılaştıran proteinin) oldukça güçlü bir baskılayıcısı olarak kullanmıştır.

Bir humik madde kaynağı olan “mumie” geleneksel olarak Asya herbal tıbbında hem içten hem de dıştan yaralara, kemik kırıklarına, çıkıklara, deri hastalıklarına, periferal sinir sistemi hastalıklarına (neuralgia, radikulitis) yatıştırıcı ve anti-inflammatuar ajanı olarak kullanılmıştır. Ana maddesi olan mumieni  İbn-i Sina, el-Kanun fi’t-Tıb (Tıbbın Kanunu) adlı eserinde mumienin tümörleri ve sivilceleri bertaraf etme kabiliyetine sahip olduğunu yazmıştır.

 Yunan hekimler mumieyi artritiste, iltihaplı hastalıklarda ve zehirlenmelerde ‘antidot’ olarak kullanmıştır.

“Dağın mumu” ismi verilen mumienin oral alımı ve topikal uygulaması kırık-çıkık ağrıları, yaralar ve yüz sinir paralizenin (felcinin) mükemmel çaresi olarak bilinmektedir.

 Mumienin migrende, baş dönmesinde, kulak hastalıklarında, difteride, ateşli hastalıklarda, mide-bağırsak-üriner sistem hastalıklarında, yılan ve akrep ısırıkları vakıalarında kullanıldığını Rasulov (1964) bildirmiştir. Anisimov (1982) mumienin genitoüriner hastalıklar, diyabet, sarılık, obezite, büyümüş dalak, sindirim sistemi bozuklukları, sara, sinir sistemi hastalıkları, fil hastalığı, tüberküloz, kronik bronşit, astım, kansızlık, âdet bozuklukları, egzama, cüzam, iştahsızlık, kemik kırılmaları ve osteoporoz vakıalarında reçeteye yazıldığını ifade etmiştir.

Mumie afrodizyak, antiseptik, diüretik ve taş eritici olarak da kullanılmaktadır. Mumie bu hastalıkların tedavisinde tek başına kullanıldığı gibi, herbal ot ekstrakları ile birlikte de kullanılabilmektedir. Bir humik madde olan mumie ekstraktını işleyen farklı firmalar bu preparatın uygulanmasına yönelik değişik tavsiyelerde bulunmaktadırlar.

 Best Nutrition Product’s (ABD) yoğun iş stresi altındaki yetişkinler için tavsiyesi 0.2 gr mumie ekstraktıdır (25–30 gün boyunca günde 2–3 kez).

 Rus doktorların yaşlarına bağlı olarak çocuk tedavilerinde mumienin uygulamaktadır. Menşei humik madde olan mumienin geleneksel halk tıbbında başarılı bir şekilde uygulanması araştırmacıları bu konuyu çok ciddi araştırmaya yöneltmiştir.  

Kanamalı yaraların tedavisinde humik madde uygulanmış. Pilonidal sinüs hastalığının tedavisinde topikal uygulama ile başarı sağlamıştır.

Bu çalışmalarda humik maddelerin kollajen sentezini tetiklediğini ve bunun da ciltteki yaraları hızlıca iyileştirmektedir… Humik madde ekstrakları ile bir performansa ulaşmak için sporcularda kısa dönem kullanılmıştır. Anabolik özellikler üzerine yapılan çalışmalar kapsamında humik madde kullanımının Rus birliklerinin ve sporcularının güçlerini arttırmalarının yanı sıra, kas kütlesini ve mukavemetini de çoğalttığı gözlenmiş. Humik maddelerin çeşitli stres yapıcılara karşı insan psikolojik sistemini koruyan ajanlar olduğu tespit etmiştir. Yanık oluştuktan sonra, humik maddelerin uygulanmasının ağrıyı azalttığını, iltihaplanmanın kaybolduğunu ve kabuk oluşum, çürüyen dokudan ortaya çıkan yaranın temizlenme, granülasyonun görünme ve erken epitelizasyon süresinin azaldığını tespit etmişler.

Doğal olarak oluşan humik asitlerin toksik özelliği yok denecek kadar azdır.

Doğal humik maddeler bir hayli yüksek beşeri ilaç potansiyeline sahiptir.

 Sonuç olarak, balneoterapide (çamur tedavisi) ve veteriner hekimlikte humik maddelerin klasik kullanımına ilaveten gelecekte sentetik humik asit benzeri polimerler kadar saflaştırılmış doğal humik maddelerin uygulaması ciddi bir rol oynayabilir.

Birçok hastalığa yapısındaki çeşitli fonksiyonel grupların farklı etki mekanizmaları ile şifa getiren humik maddeler, yüksek patent ücreti ödenerek alınan ithal ilaç hammaddelerinin yerine geçecek değerdedir.

 Anti-viral olarak aktif ajanlar, yara iyileştirici pomatlar, ağır metal bağlayıcı bileşikler, zehirli kimyasalları bağlayıcı ve iyonize olan ışınlamaya karşı koruyucu maddeler gibi özel fonksiyonlara haiz humik maddeli yeni doğal polimerler üniversiteler ve sanayiciler tarafından geliştirilmelidir.

Fakat humik maddelerin tedavi edici maddeler olarak kullanımı farmakolojik bağlamında ispat edilmiş tesir, zehir bilimi açısından güvenlik standartları ve açıkça izah edilmiş kullanılacak preperatın kimyasal içeriği üzerine büyük dikkat gerektirmektedir.

Doğayı takip ettiğimizde, doğadan kopmadığımız da ve doğayı koruduğumuzda o da şifasını bizden esirgemeyecektir.

Sağlık, huzur, esenlik içinde kalın.

Hümik Asit Nedir?(2)
YORUMUNUZU YAZIN, TARTIŞMAYA KATILIN!
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *