Kim Aptal, Kim Akıllı?
Ne ağırıma gidiyor biliyor musunuz, aptal yerine konmak. Hiç kabul edemeyeceğim bir durum, aptal yerine konmak. Saygı duyduğunuz bir makamı işgal eden birisi, doğrusunu bildiğiniz bir konuda, size yanlışı doğru olarak kabul etmeniz yolunda ısrarcı olduğu zaman, isyan edeceğim gelmekte. Tarihsel açıdan birçok iktidarlar yaşadım. Hani çocukluğumda dinlediğim siyasal gerçek dışı konuları bir kenara bırakırsak, hani 27 Mayıs’tan evvel halk arasında yayılması istenen Harp Okulu talebelerinin, mevcut iktidar tarafından katledilmesi konusundaki dedikodu, cahil halk tarafından kabul gördüğünü yaşadık. Kim tarafından çıkarılmıştı, bu gerçek dışı yalan bilmemekle beraber, yayılan bu asparagas haber toplumda kabul görmüş olması üzücüydü.
27 Mayıs tan evvel Harp Okulu talebeleri Ankara’da, Okullarından Sıhhiye ye kadar düzenli bir yürüyüş yapmaları da manidardı. Yaşanan askeri darbe konusunda fikir beyan etmek için vaktin çok geç olduğunu kabul etmekteyim. Ancak benzer olayların, hem de acı neticelerini 60 sene sonra başka bir formatta gelişmesini görmek daha da üzücü. Toplumda DERİN DEVLET adı ile anılan bu faaliyetlerin hedefinde olan kurum ve kişilerin olması ne kadar acı. Senelerdir telaffuz etmekten usanmadığım bir konudur bu.
1 Kasım seçimlerine kısa bir süre kala, 10 Ekim 2015 tarihinde Ankara Garı önünde, Barış Derneğinin düzenlediği Emek-Barış ve Demokrasi toplantısında, insanların çok yoğun olduğu bir saatte patlatılan bir bomba ile 104 insanımızın hayattan koparılmasının faillerinin buhar olmasını kabul etmek mümkün değil. Böyle olayların milli istihbarat teşkilatı tarafından engellenememesi de manidar değil mi sizce? Böyle bir teşkilatın başındaki kişinin Meclis Araştırma komisyonuna hesap vermesini isteyen Muhalefet karşısında Meclis araştırmasına İktidarın ret oyu verilmesi size ne anlatmakta?
Bu olaydan sonra 17 Şubat 2016 da Genel Kurmay önünde bombalı bir aracın, askeri servis araçlarının geçişinde patlatılması sonucunda 29 kişi hayattan koparıldı. Siz sormaz mısınız nerede ülkenin haber alma teşkilatı diye?
13 Mart 2016 da Ankara’da Güven Park da otobüs durakları önünde bomba yüklü bir aracından patlatılması sonucunda 36 yurdum insanı hayattan koptu. Bu insanların yaşama hakkını kimin koruması gerektiğini düşünmektesiniz? Bunun gereğini neden yapmadılar? Tam da yeri, nerede Meclis araştırması diye sizde benim gibi sormaz mısınız? Yoksa yönetim bizi aptal yerine mi koymaktalar?
Peşinden 28 Haziran’da Atatürk Hava limanı dış hatlarda gerçekleşen patlamada yaşamını yitiren 45 yurttaşımız. Tekrar ediyorum, ülkemde erken haber alma teşkilatımız sükut bulmuş, ancak çok şey bildiği için başındaki astsubay görevine devam etmekte. Sizce, bizi aptal yerine koymuyorlar mı?
Sadece bu olay mı aklıma takılıp, aptal yerine konmam? Bir tek F16 ile ‘askeri darbe girişimi var’ diye çıkılan yolda, meclis araştırması yapılmasını bile istemeyen bir iktidar olabilir mi? Ülkede askeri bir darbe planlanmış, günü yeri belli olmuş ve de bu konuda istihbarat teşkilatımızın haberi olmamakta. Bunu siz kabul edebilir misiniz? Siz olsanız bu teşkilatın başındaki yönetici hakkında ne yapardınız?
Hafızanızı yoklayıp lütfen bir düşünün, Hangi Derin Devlet olayında, Meclis Araştırma Komisyonu tarafından konunun incelenmesi kabul gördü, hatırlıyor musunuz ?
Genç bir ülkücü, Türkiye sevdalısı, gençlik teşkilatında saygın bir yere sahip, akademik kariyeri bulunan, hedefleri olan bir insan olarak temayüz eden Sinan Ateş, sokak ortasında azmettiricileri tarafından tabanca ile vurularak öldürülmesinde yine Derin Devlet in haberi olmamış. Bunu kabul edebiliyor musunuz? Bir ülkenin en önemli kurumu olan haber alma teşkilatı sükut bulursa, ülkenin özgür olması mümkün müdür?
Sanki birileri ülkemiz içinde cirit oynamakta, biz ise onların bu oyunlarını seyretmekteyiz. Tetikçileri kaçıranlar belli, geçtikleri güzergah belli, hatta yolda mola verdikleri BOLU’daki yer bile belli iken, konudan sorumlu olanlar için yapılması gereken araştırmaya HAYIR diyen bir iktidar olur mu? Eğer ucu sana dokunmuyorsa neden soruşturmaya hayır dersiniz?
Yukarıda belirtilen Derin Devlet olaylarının faillerinin bulunamaması sizce şüphe uyandırmıyor mu? Böyle olayların meydana geldiği bir ülkede İç İşlerinden sorumlu zatın derhal görevden alınması gerekmez mi?
Bunlardan çok daha önemli olan dünya uyuşturucu taşıma güzergahında bulunan ülkemizin, uyuşturucu baronlarının merkezi haline gelmesine seyirci kalan bir yönetimi kabul etmeniz mümkün mü? İşte bu konuda da erken haber alma, diğer bir tanımla istihbarat teşkilatının başının MECLİS’ e hesap vermesi gerekmez mi?
Kahramanmaraş merkezli 2023 senesinde oluşan depremde İskenderun limanında bulunan konteynerlerde yangın çıkmıştı. Yangına neden olan mal ne idi? Söndürülen konteynerler tekrar neden yandı bilen var mı? Bu çelik konteynerlerde ne vardı? Neden yangın çıkarıldı? Bu sorulara cevap mutlaka olması gerekir. Yoksa kendimi aptal zannedeceğim.
Bu kadar sonucu belli olmayan, faili meçhul işlerin gerçekleştiği bir ülkenin erken haber alma teşkilatının başındaki adamı, tutup Dış İşlerinden sorumlu yönetici konumuna getirerek neyin anlatılmaya çalışıldığını anlayan var mı?
Hafızamda hep açık kalan birçok konu olduğu müddetçe beni aptal yerine koyduklarına inanmaktayım, ancak gün gelecek bunların hesabı mutlaka masanın üzerinde olacak ve sorumlular hesap vereceklerine inanmaktayım, yoksa üzülerek aptal yerine konduğumu kabul etmek mecburiyetinde kalacağım diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.