Erdoğan’ın Suriye faturası pahalıya patlıyor

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Başbakan Erdoğan,  Türkiye’yi savaşa sürüklemek için elinden geleni yapıyor.

Son zamanlardaki savaş tahriki çalışmamız uçaklar üzerine yoğunlaşmış durumda.

Gah Suriye, gah Ermenistan uçağına zorunlu iniş yaptırıyoruz.

Böyle sorun çıkararak karşıyı tahrik etmek isteyenler için Anteplice’de tam yerine denk gelen güzel bir söz vardır.

İt kıçı çıkarmak…

Yani, eften püften şeylerle zorluk çıkarıp, sorun yaratmak!

Türkiye’nin Suriye konusunda uyguladığı politikanın ne yazık ki tek cümlelik özeti bu!

Ve bizler bu politikanın faturasını epey bir zamandan beri çok pahalı ödemeye başladık bile.

                                                             ***

İstanbul gazetelerine birkaç günden beri bakamıyorum. Dün iki tane gazete açıp, birinci sayfalarını taradık.

Suriye ile gelinen kritik durum ve konum konusunda tek haber yok.

Ama başka ne ararsanız var.

Mesela bazıları, elleri arkadan bağlı genç birinin, ağzına uzatılan yiyeceği almak üzere açılmış ağzını basmayı ihmal etmemişler.

Elleri bağlı olarak yerde oturan ve ağzına uzatılan ekmeği almak üzere ağzını açmış olanın terörist, ona ekmek uzatanın da asker olduğunu anlıyoruz haberden.

Belli ki fotoğraf gazetelere servis edilmiş.

Bizimkiler de “Askerimizin ne kadar vicdanlı olduğunu  ifade eden haberler kurgulamışlar.

                                                               ***

Arkadaşım, “Farkında mısın Suriye konusunda tek satır haber yok. İktidara yalakalık için birşey  yazmıyorlar” dedi.

Dolayısıyla, hükümetin, daha doğrusu Başbakan Erdoğan’ın Suriye konusundaki yanlış politikasından ve onun sonuçlarından insanların haberi olmuyor.

Vatandaş, Başbakan’ın hamaset nutuklarına esir ediliyor.

Mesela geçenlerde sınırda askerlerle sohbet ederken, “Ellerini kollarını sallayarak geliyorlar. Aslında bizim buradaki görevimiz snır ihlali yapana anında ateş etmektir. Ancak artık ortada sınır falan kalmadı” diye anlatıyorlar sınırın kalbura dönen halini.

                                                               ***

Ciddi bir devletin komşusunun içişlerine karışmaması bir yana, kendi sınırlarını bu kadar sorumsuzca denetimsiz bırakması da pek olağan haller değildir.

Sınırdan ellerini kollarını sallayarak sınır kentlere babalarının malı gibi yayılan Suriyeliler’den rahatsız olmayanlar yalnızca ellerindeki gayri menkulu üç yerine beşe satan veya kiraya veren menfaat çetesi.

Onun dışında herkes rahatsız. Nereye gitseniz, hangi sorunun kaynağını ve nedenini sorsanız, “Suriyeliler geldi ya” yanıtını alıyorsunuz.

Gaziantep’in göçlerle zaten silinmiş olan kent kimliğine Suriyeliler de tuz-biber oldu.

                                                               ***

Tayyip Erdoğan- Ahmet Davutoğlu ikilisi, Tayyip Erdoğan’dan Müslüman bir Ortadoğu lideri yaratmak için, alabildiğine sorumsuzca bir siyaset güdüyorlar.

İçeride zaten süren bir savaş, ağır zam ve vergi yükü ile kıstırılmış durumdaki insanlar, şimdi bir de Suriye krizinin ağır askeri harcamalarını ödeyecek.

Yani o sınıra yığılan askeri techizatın, kamyonların, tankların, uçakların parasını Erdoğan ile Davutoğlu kendi cebinden ödemiyor ki, vatandaş olarak biz ödüyoruz biz.

Sonra sınırı sorumsuzca açarak, sayısı 100 bini aşan bu kadar mülteciyi neden kabul ediyorsunuz?

Bunun tek açıklaması insani neden değil, Tayyip Erdoğan’ın Ortadoğu’ya oynama siyaseti.

Vatandaşın cebinden, vatandaşın huzurunu kaçırarak böyle bir aslı astarı olmayan siyasete soyunmaya hakkınız var mı?

                                                               ***

Bu it kıçı çıkarma politikası karşısında Esad son derece haklı bir gerekçe ile, “Siz benim ülkemin içişlerine nasıl karışırsınız? Benim muhaliflerimi nasıl besleyip, silahlandırırsınız “ diye fırlatsa bombayı kimin canı yanacak? Vatandaşın.

Neyse ki diktator falan ama, yine de bizimkilerden daha sağduyulu. Herhalde bu “diktatörlük” konsusundaki nutukları dinlediğinde de, “Dinime küfreden bari müslüman olsa” diye gülüp geçiyor olmalı.

 

 

                                                                             

 

Erdoğan’ın Suriye faturası pahalıya patlıyor