Yahudilerin Yok Olan Tarihsel Mirası: Kortejo Evleri (2)
Osmanlı İmparatorluğu’na sığınan Yahudilerin birçoğu Selanik, İstanbul ve İzmir’e yerleştiler. İspanya’dan ayrılıp diğer ülkelere yerleşen Yahudiler, “Seferad” (İbranice İspanya demektir) olarak anılmaya başlanır.
Osmanlı İmparatorluğu’na sığınan ve İzmir’e yerleşen Yahudilerin birbirilerine dayanarak oluşturdukları bu yaşam mekanlarına olan “kortejo” (Yavudhane veya Yahudi evleri) diye adlandırılmıştır. Wikipedia’ya göre, “Kortejo veya Yahudihane, Yahudilerin bir arada oturdukları ev veya evlerin topluluğu. 1492 yılında İspanya’dan göç eden Sefarad Yahudileri’nin kendine özgü yaşam ve mimari anlayışları ile şekillenen yapılardır.”
Yahudiler İzmir’in İkiçeşmelik, Agora, Tilkilik ve Basmane bölgelerinde ikamet etmektedirler. Göçle geldiklerinden, yaşadıkları travmadan dolayı sosyal ve ekonomik olarak bir arada olmaları zorunluydu, tıpkı tarihteki tüm göçe maruz kalanların yaptıkları gibi. Bütün bunlar Yahudilerin dışarıya kapalı, kendi içlerine dönük bir yaşam sürmesine ne olmuştur. Nitekim, 1934 Trakya olayları (1934 yılının 21 Haziran ile 4 Temmuz arasında Çanakkale, Kırklareli, Edirne, Tekirdağ il merkezleri ve ilçelerinde Yahudilere karşı şiddet ve yağma olayları oldu. Bu olaylar sonunda bu bölgedeki Yahudileri mal ve mülklerini bırakarak yaşadıkları toprakları terk etmişlerdir. Bu olayları kışkırtanların Nihal Atsız, dönemin Gümüşhane Milletvekili ve Trakya Umumi Müfettişliği Baş Müşaviri olan Şükrü Sökmensüer ve gazeteci Cihat Baban olduğu tespit edilmiştir), Varlık Vergisi ve Aşkale sürgünleri (11 Kasım 1942’de çıkarılan 15 Mart 1944’de yürürlükten kaldırılan Varlık Vergisi Kanunu ile Türkiye’de yaşayan gayrimüslimlerin mülkleri ve servetleri ellerinden alınmıştır. Kanunla tahakkuk eden vergilerin % 87’si gayrimüslimler, % 7’si Türkler ve % 6’sı da değişik azınlıklardan tahsil edilmiştir. Tahsil ettirilen vergiyi ödemeyen veya ödeyemeyenler için zorunlu çalışma kampına, Erzurum’un Aşkale ilçesine sürgün edilmişlerdir. Bu sürgünler sadece ve sadece gayrimüslimlere uygulanmıştır.) ve 6-7 Eylül Olayları (Bu iki günde, İstanbul’da, 4.214 ev, 1.004 işyeri, 73 kilise, 1sinagog, 2 manastır, 23 okul yakıldı, yıkıldı ve yağmalandı. Olaylarda 11 ile 15 kişi yaşamını kaybetti. Olaylardan sonra binlerce Rum ülkeden ayrılmak zorunda kaldı. Olaylar İstanbul’da yaşayan Rumları, Ermenileri ve Yahudiler karşı tertiplenmişti. Dönemin iktidarı Demokrat Parti ve başbakanı Adnan Menderes idi.) Çeşitli illerdeki bu olayların arka arkaya gelmesi ve 14 Mayıs 1948’de İsrail Devleti’nin kurulması sonucu, Yahudilerin İsrail’e göç etmesine neden oldu. Göçle birlikte Yahudilerin yaşadığı Kortejolar boşaldı.
İzmir’in tarihi üzerine yaptığı araştırmalarıyla bilinen Yazar Orhan Beşikçi, "avlu" anlamına gelen kortejoların İzmir'e özgü bir yapı olduğunu ifade ediyor.
“Kortejo (Cortijo), İspanyolcadır ve çiftlik evi anlamına gelir. Kortejoların kökeni ise Roma Dönemi’nin avlulu villalarını işaret eden cohors, Pers Dönemi’nde Anadolu’yu boydan boya kateden ticaret yolu (Kral Yolu) üzerinde inşa edilen kervansaraylar ya da Bizans Dönemi’nde Yahudilerin tecriti sırasında zorunlu olarak yapılan yüksek duvarlarla çevrili konutlardır. Kortejolar ve yahudihaneler, bir yandan Yahudi kimliğini kaybetme endişesinin ve Yahudi halkının dini etnik topluluk olarak devamını sağlama arzusunun, öte yandan göçe ve göçmenlere aşina olan Yahudi Diasporası’na ait pratik düşünce yapısının sosyolojik ve mimari alanlardaki yansımalarıdır.” (Dr. Siren Bora, “İzmir’de göçmenlere yuva olan Kortejolar ve Yahudihaneler”, Kent Konak, Kış 2018 /34, s.64) Sürecek