TCDD Sıhhiye (Doktor) Vagonu / İzmir

Cumhuriyetin ilk yıllarında demiryolu bünyesinde sağlık hizmeti veren birçok kuruluş bulunuyordu. Bunlardan biri de gezici sağlık hizmeti sunan vagonlardı. Bu vagonlara "Sıhhi İmdat Vagonu" adı verilmekte olup, demiryolu hatlarında meydana gelen kazalar sonucu yaralılara ve çevre yerleşim yerlerinde yaşayan halka sağlık hizmeti vermek amacıyla görev yapıyordu. Halk arasında ise bu vagonlara "Doktor" ya da "Sıhhiye Vagonu" denilmekteydi. Bu vagonlar, 1939 Erzincan Depremi gibi büyük afetlerde de önemli sağlık hizmetleri sunmuştu.
Son dönemlerde bu vagonların faaliyetleriyle ilgili olarak Dr. Cengiz Uzuncan, 11 Mart 2018 tarihinde Milliyet gazetesine verdiği röportajda, vagonların işleyişini şöyle anlatmıştır:
“Hekimler, merkez hekimi ve kısım hekimi olarak sağlık hizmeti sunuyorlardı. Demiryolları, bölgelere ve o bölgelerdeki kısımlara ayrılmıştı. Her kısımda bir veya bazen iki kısım hekimi görev yapardı. Kısım hekimlerinin görevi, kendi bölgelerindeki tüm personele ve bakmakla yükümlü oldukları kişilere sağlık hizmeti vermekti. Bu, aslında günümüz aile hekimliği sisteminin bir öncülüydü. Kısım hekimleri, kendi bölgesindeki halkı ve işçileri tanır, bölgenin özelliklerini ve çalışma koşullarını yakından takip ederdi. O dönemde, bu tür bölgelerde hekim sayısı az, sağlık ocakları ise sınırlıydı. Kısım hekimleri, yalnızca demiryolu çalışanlarına değil, halkın da sağlık hizmetini sağlardı. Vatandaşlar, doktor vagonunu takip ederek sağlık hizmeti alırlardı. Bu, o dönemin şartlarında son derece önemli bir hizmetti. Garların hijyen durumu, kahve ve büfelerin sağlıklı ürünler sunup sunmadığı gibi halk sağlığı denetimleri de yapılır, iş sağlığı ve güvenliği kurallarına uyulurdu.”
Dr. Uzuncan, 1982 yılında Zonguldak Kısım Hekimliği görevine atandığında, doktor vagonu hakkında şu bilgileri vermektedir: “Doktor vagonu, normal bir yolcu vagonu büyüklüğünde, dışarıda ‘DOKTOR’ yazılı pirinç levha bulunan bir vagondu. İçerisinde bir bekleme salonu, kompartımanlar, doktor muayene odası, dinlenme odası, mutfak, tuvalet ve banyo bulunuyordu. Vagon, yük trenlerine bağlı olarak turne yapıyordu ve soba ile ısıtılıyordu.”
1960 sonrası sağlık hizmetlerinin yaygınlaşması ve kurumsallaşmasıyla birlikte, doktor vagonları 1960-1992 yılları arasında demiryolu personeli ve ailelerine hizmet vermeye devam etti. Ancak, 1992 yılından sonra bu vagonlar terk edildi ve zamanla yok olma tehlikesiyle karşılaştı. Bir tek vagon, TCDD 3. Bölge Müdürlüğü tarafından Uşak’ta bırakılmıştı. 2017 yılında bu vagon, Alsancak Garı'na getirilerek restore edilip bakım altına alındı.
TCDD 3. Bölge Eski Müdürü Selim Koçbay ve çalışma arkadaşlarının gayretleriyle, doktor vagonu, tarihi değerine uygun bir şekilde restore edilerek yeniden kent kültürüne kazandırıldı. Zafer Gazi Tunalı, belgesel çalışması için Oturak İstasyonu’na gittiğinde, vagonun perişan halini şu şekilde anlatmıştır: “Vagon, kendi boyu kadar bir rayda kıpırdayamayacak halde duruyordu. Etrafını otlar sarmış, tavanı neredeyse çökmüş, bazı camlardan içeri ağaç dalları girmişti. İçeri girdiğimizde, vagonun harabe hali bizleri derinden üzüntüye boğdu.”
1930-1992 yılları arasında 32 "Sıhhi İmdat" vagonu, TCDD bünyesinde sağlık hizmeti vermişti. Bunlardan geriye kalan tek vagon, 1927 yılında Almanya’da üretilip 1930 yılında Türkiye’ye getirilmiştir. 2018 yılında İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İzmir Tabip Odası öncülüğünde, İzmir Sağlık Müdürlüğü, Ege, Dokuz Eylül, İzmir Katip Çelebi ve İzmir Ekonomi üniversitelerinin katkılarıyla, bu vagon müze olarak restore edilip, 14 Mart Tıp Bayramı’nda Basmane Garı’nda ziyarete açılmıştır.
TCDD Doktor Vagonu, bugün İzmir Alsancak Tren Garı’nda Atatürk ve Yaver vagonlarıyla birlikte ziyaretçilere sunulmaktadır. Vagonun içinde ameliyathane, 8 yataklı revir, ilaç odası (eczane), doktor odası, hastabakıcı odası ve mutfak yer almaktadır. Ameliyathane bölümünde, dönemin aktif olarak kullanılan ameliyat masası, muayene aletleri ve diş tedavisinde kullanılan tıbbi araçlar sergilenmektedir.
