Orman Sınıfı

YAYINLAMA: 28 Nisan 2025 / 00.00 | GÜNCELLEME: 27 Nisan 2025 / 18.15

İnsanın bir gayesi olması, şartlar ne olursa olsun o gaye için çalışması ve karınca misali gidebildiği yere kadar gitmeye uğraşması ne güzel bir şeydir…

26 senedir Lions Kulübü üyesiyim. Kendimi bildim bileli sosyal olarak çalışıyorum, bu gayeler sayesinde en kötü zamanımda bile kendimi çok iyi hissediyorum.

10 gün önce kulak kepçemde güneşte şapkasız gezmekten oluşan küçük boynuzu ameliyatla aldılar. Devlet Hastanesi koşulları mütevazıdan öte iyi değildi. -Dört ay önce Başkent Hastanesi’nde başka bir ameliyat geçirdiğim için ameliyathanenin nasıl olması gerektiği konusunda epeyi fikrim var- Ameliyatı yapan doktor, “Pansumanlarınızı hastanede yaptırın, dikişinizi de orada aldırın” dedi. Pansuman sırasında yaram mikrop aldı ve ilerleyen saatlerde zonklamaya başladı. Ağrı kesici almadım ki ağrının şiddetini bilebileyim. Pansuman olduğum hastaneye tekrar gittim, acil doktoru antibiyotik yazdı. Yaraya antibiyotikli merhem uyguladılar. Ve ben bütün bu ağrı eşiğini aşma durumunda sosyal çalışmalarıma devam ettim. Zaten diyeceğim de o “Siz siz olun sosyal çalışma alanınızı bırakmayın, ameliyatlı kulak kepçeniz zonklasa bile”… Evet, tahmin ettiğiniz gibi… burada gördüğünüz çalışmalarım sırasında ağrıyı hiç duymadım. Yorulup oturduğumda ise ağrı zaten geçmişti.

Fotoğrafta gördüğünüz ahşap bina, deprem sırasında İskenderun’da yaşayan Down sendromlu çocukların eğitim görebilmesi için bağışlanmıştı. İki sene boyunca da kullanıldı. Ancak, iki ay önce İskenderun Belediye Başkanı “Bu binayı buradan sökün, ahşap binayı da bize bağışlayın” dedi. Bağışçı ise, “Size asla vermem, başka bir eğitim kurumuna veririm” dedi. Arsuz Milli Eğitim Müdürü kanalı ile Kışlaçayı İlkokulu’na bağışlandı. Müdür Arzu ve müdürlükten birkaç personel soğuk havada ahşap binayı İskenderun’daki yerinden söküp Kışlaçayı İlkokulu bahçesine getirdiler ve yağmurdan zarar görmesin diye ahşap blokları sıkı sıkı sardı Arzu. Sonra da beni aradı ve binayı kurması için yardımcı olmamamı istedi. Ben de Yusuf Usta’yı tanıyordum, işi ona verdim. Yusuf Usta harika bir iş çıkardı, ahşap sınıfları okul bahçesinde uygun bir yere monte etti. Benden de sadece işçilerin ücretlerini aldı.

Lions Kulüp’ten Diana’yı aradım, ”Bana yüklü miktarda para gerek, ahşap sınıf monte ettiriyorum” dedim. Diana, yakın zamanda talihsiz bir trafik kazasında vefat eden -Yeşilköy’de evinin bahçesindeyken bahçeye araba girmiş ve elim kaza meydana gelmiş- Sevgili Rafi Gözübüyükoğlu adına Annesi Pers Hanımefendi tarafından tüm maddi ihtiyacımız giderildi. Sevgili Nursel Aydıner ise geri kalan ihtiyaçlarımızı karşıladı. Ahşap binamızda bilim teknik, müzik ve tiyatro sınıfları olacak. Ayrıca okul kütüphanesi de ahşap binada olacak.

Hikayenin diğer bölümü ise şöyle: Müdür Arzu, bizim ahşap sınıfın yakınına “orman sınıfı” yaptırıyor. Ham ağaçlar Orman Genel Müdürlüğü tarafından verildi. Hızarda kesildi, bazı işlemler yapıldı, Ömer Usta ve oğulları tarafından herhangi bir ücret alınmadan ders yapılabilecek bir sınıf haline getiriliyor. Orman sınıfı terapi amacıyla kullanılıyor ve ülkemizde ilk kez bir devlet okulunun bünyesinde böyle bir sınıf açılıyor.

Orman sınıfının balkonundan geçen bir çam ağacı var. Onun ismini Rafi koydum. Beni karşılayan öğretmenleri öptükten sonra, gidip Rafi’ye sarılıyorum. Sonsuza dek burada bizimle yaşayacağını söylüyorum, onu sevdiğimi fısıldıyorum kulağına.

 

Orman Sınıfı
YORUMUNUZU YAZIN, TARTIŞMAYA KATILIN!
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *