DÖNDÜK BAŞA

Yaklaşık 2 yıldan bugüne ekonominin düzelmesini bekleyen tüm ekonomi paydaşları tam her şey yoluna giriyor, işler iyiye gidiyor derken her şey tekrar başa döndü. Faizler 8,5 seviyesinde iken merkez bankasının verdiği karar ile yükselmeye başladı. Buna tüm ekonomistler olumlu baktı çünkü faiz enflasyonun altında olamazdı. Faizin enflasyondan düşük olması ekonominin en basit en bilinen kuralına aykırıdır. Sonunda faizler arttırılmaya başlanınca herkes buna olumlu baktı. Yalnız bu faiz artırımı kararının yan etkileri oldu.
Yaklaşık 2 yıldan bugüne yüksek giden faizler piyasalarda durgunluk başlatmıştı. Özellikle imalat, sanayi sektörü bundan çok etkilendi. Çünkü imalat yapan firmaların sabit maliyetleri yüksektir. Bu sabit maliyetlere, yapılan yatırımlar için alınan krediler eklenince birçok firma ya iflas etti ya da konkordato ilan etti. Bu 2 yıl çekilen cefanın sefaya döneceği günleri umutla bekleyen tüm ekonomi paydaşları faizlerin tekrar artmaya başlaması ile tekrar başa döndük.
Ben en başından beri yazmış olduğum köşe yazılarında asansör misali faizleri bir indirip bir kaldırmanın ekonomide geri kapanmaz yaralar açacağını defalarca söylemiştim ve söylediklerimde haklı çıktığımı çok acı tecrübe ile öğrenmiş olduk. Halbuki bunlar kitaplarda yazıyor. Bunlar bizim fikirlerimiz değil, ekonomi biliminin kurallarıdır. Ekonominin Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün hayatta en hakiki mürşit ilimdir şiarı ile yönetilmesi gerektiğini bir ekonomist olarak öneriyorum aksi taktirde uçurumdan aşağı düşüşü uçmak zannederiz.
