KLİNİK GÜNLÜĞÜ 2

Vaktim olmasına rağmen, içimden gelmediği için yazamadım, sadece memleket haberlerini okumakla yetindim. Bugün ışın tedavisi için önerilen sürenin yarısını geçtim. Geriye bir hafta kaldı, sevinçliyim. Ayrıca Türker de yarın geliyor, iki kat arttı memnuniyetim.

Burası Adana’nın ünlü Ziya Paşa Bulvarı’nın refüjü, harika açmış begonviller. Ziya Paşa’da çeşitli kafeler, barlar, restoranlar, kahveler var, giyecek dükkanlarının yanı sıra.

Bu arada ışın ve kanser üzerine epey kafa yoruyorum. Kadınları mamogram çektirmeye ikna etmeyi deniyorum, çoğu galiba: “Ben kanser olmam” diyor ya da ben öyle anlıyorum. Bana, “Sen bilgisayarla çok uğraştığın için kanser oldun” diyen bile oldu. Güldüm.

Filizcim sigarayı bıraktı bu arada ne iyi etti. Bana da sigara mutlaka kanser yapıyor gibi geliyor. Ayol, ben tam 50 seneden beri gazetecilik yapıyorum. Genç iken ömrün sigara içenlerin arasında geçti. Emniyet Müdürlüğüne uğrarım her gün asayiş bülteni almak için… Minnacık bir devlet dairesi odası…. Bütün polisler ve oraya uğrayan gazeteciler sigara içer, kışın bazen içerinin dumanla kaplı olduğunu bile bilirim. Vilayet binasında hangi odaya giderseniz sigara içerlerdi. Gazeteye gelirim, gazeteyi dizen mürettip de basan usta başı da herkes sigara içer. Babamın yanına veya gazeteyi ziyarete gelenlerin istisnasız hepsi sigara içerlerdi.

Bazı akşamlar anne ve babamla dostları ziyarete gideriz orada da sigara içilir, hem hanımlar da içerler. Pasajda Eve sigarası ve ruj şeklinde çakmak satılırdı. Hanımlar arasında pek moda idi ince sigaralar içmek. Demek istediğim şu: Sigara o zaman bu kadar zararlı değildi. Şimdi içine ne koyuyorlarsa kokusuna dayanamıyorum. Hatta kaldırımda giderken önümdeki kişi sigara içiyorsa kaldırım değiştiriyorum. Evime gelen hem de terasta “Sigara içebilir miyim?” derse “İçmeyin” diyorum. Gerçekten çok rahatsız oluyorum, öksürüyorum. Akciğer kanseri olanları da bir kalıbın içerisine yatırıyorlar. Başları dışarda kalacak şekilde bir nevi torba geçiriyorlar belin üst kısmına. Sonra o torbayı vakum yapıyorlar, hasta ışın makinasına vakum bir torbanın içerisinde giriyor. Işın makinasındaki en önemli şey kıpırdamamak. Akciğerden ki kitleden başka yere ışın sıçramasın diye öyle bir yöntem uyguluyorlar. Allah aşkına içmeyin şu sigarayı… Rica ediyorum, istirham ediyorum, yalvarıyorum, lütfen yaaa, lütfen… Nurgüncüm sen de içme… o nasıl bir eziyet öyle, vakum bir torbanın içinde ışın almak….