Bakan Koca, Koronarüs Bilim Kurulu toplantısının ardından şu açıklamaları yaptı:
"Bu sözlerimin bir ümit cümlesi olmadığını bilmenizi isterim. Küresel salgının esaretinden kurtuluşunuzun ifadesidir. Aşılama programımız planlı ve her bir vatandaşımıza en konforlu şekilde aşıyı ulaştırmak üzere tam bir seferberlik hali ile ilerliyor. Günlük 1 milyonun üzerinde aşı ile nüfusunu en hızlı aşılayan ülkelerden biri konumundayız.
Bugün itibarıyla yaklaşık 50 milyon doz aşıya ulaşmış bulunuyoruz. İlk doz aşısını olan vatandaşlarımızla ikinci doz aşı zamanı gelen vatandaşlarımızın takvimleri birleştiğinde günde 1,5- 2 milyon dolaylarında aşı yapıyor olacağız. Aşılarımızı ne kadar erken dönemde olursak milletçe salgından o derece erken kurtulmuş olacağız. Aydınlık yarınların bizim olduğunu artık hepimiz görüyoruz"
"Bildiğiniz gibi Koronavirüs bir rNA virüsü ve çok kolay mutasyona uğruyor. Eldeki aşılar mutasyonlara karşı da belirli seviyelerde koruyucu görünüyor. Ancak mutasyonlara fırsat vermeden aşılamayı tamamlamak salgını durdurabilecektir. Delta varyantının yayıldığı ülkelerden aşılamanın da yüksek seviyede olduğu yerler var. Bu durum bizi uyarıyor ve aşı olmada acele etmeye davet ediyor" dedi.
"3.doz aşının hangi aşı türü olduğunun önceliği yoktur"
"Buna göre; 50 yaşından büyük vatandaşlarımızın ve sağlık çalışanlarımızın hangi aşı ile olursa olsun 3'üncü doz aşı olmalarının faydalı olacağını kararlaştırdık. 2 doz aşı olmuş 50 yaş ve üzeri vatandaşlarımız ile sağlık çalışanlarımız yarından itibaren istedikleri aşı ile 3'üncü doz aşılarını olmak üzere randevu alabileceklerdir.
3'üncü doz aşının hangi aşı türü ile olduğunun herhangi bir kısıtlaması ya da önceliği yoktur. Vatandaşlarımız ve sağlık çalışanlarımız ilk iki dozda hangi aşıyı yaptırmış olurlarsa olsunlar 3'üncü doz olarak istedikleri aşıyı olabilirler. Bu konuda tercih sizlere aittir. Gönül rahatlığı ile istediğiniz aşıyı 3'üncü doz olarak yaptırabilirsiniz. Bilim Kurulumuzun gündemindeki bir diğer konu ise hastalığı geçirmiş olan vatandaşlarımızın ne zaman aşı olacakları konusuydu. Bildiğiniz gibi hastalığın üzerinden 6 ay geçtikten sonra aşı hakkı tanımlanıyordu. Bugünden itibaren bu süre 3 aya indirilmiştir. Hastalığı geçirmiş olan vatandaşlarımız hatırlatma dozu olarak aşıyı hastalığın üzerinden 3 ay geçtikten sonra olabileceklerdir. Bu durumun mevcut antikor seviyesini ve koruyuculuğu önemli ölçüde artıracağı değerlendirilmiştir. Elde edilen yeni veriler ışığında Biontech aşısının ilk dozunu olan vatandaşlarımızın ikinci dozlarını 4 hafta sonra olabilecek şekilde randevu almaları uygun bulunmuştur."
"Asılsız iddialarla vatandaşımızın devletimize olan güveninin sarsılmasına müsamaha gösteremeyiz"
"Birileri aşı almaktan vazgeçtiği için Türkiye'nin aşıya ulaştığını iddia etmek en hafif ifade ile emek verenlere saygısızlık, devletimize güvensizliktir. Kimsenin buna hakkı yoktur. 9 aydır aşıya en doğru koşullarda ulaşmak için gayret eden bu devletin kurumlarıdır. Üretilmiş ve güvenilirliğini ispat etmiş her aşı ile ilgilendik ve yakından takip ederek en uygun şartlar ve doğru koşullarla ülkemize getirmeye gayret ettik. Bu hizmetler elbette bizim sorumluluğumuz ve görevimizdir. Görevimizi yapmış olmak sebebiyle iltifat beklemiyoruz. Her bir eleştirinin de haklı bir tarafı olabilir diye düşünerek çalışmalarımızı gözden geçiriyoruz. Ancak, asılsız iddialar ile vatandaşımızın devletimize olan güveninin sarsılmasına müsamaha gösteremeyiz. Bu devlet gücünü ispata muhtaç olmayacak kadar büyük ve güçlüdür. Bu güce güvenin derken bu özgüvenle sesleniyoruz"
Koca'dan "aşı karşıtlığı" açıklaması
"Son günlerde aşı karşıtlığı konusu sıcak şekilde gündemde tutulmaya çalışılmaktadır. Çocukluk çağı aşılarında ülkemiz yüzde 98 gibi bir aşılama oranına sahiptir. Böyle bir ortamda aşı karşıtlığından bahsetmek sadece küçük bir zümreyi cesaretlendirmeye yarar"
"Aşıya karşı olmayan ama aşı olmakta tereddüt eden vatandaşlarımıza seslenmek istiyorum; 'Siz tereddüt eder ve geri durursanız bir kişi eksik kalacağız ve her bir eksiğimiz bizi toplumsal bağışıklık hedefimize ulaşmakta geciktirecektir.' Aşıyı olan vatandaşlarımız olumlu tecrübelerini paylaşarak tereddüt yaşayan vatandaşlarımızı rahatlatmalı. Emin olunuz, salgın koşulları altında geliştirilen tüm aşıları büyük bir hassasiyet ve titizlikle inceleyerek ülkemize getiriyor ve kullanıma alıyoruz. Bizler sizin adınıza bu tereddüdü yaşayıp ikna olduk ve inandığımız aşıları ülkemizde kullanıma sunduk. Yolun sonuna yaklaştık. Elbette daha iyisini yapabilirdik. Fakat bilmenizi isterim ki zor günlerde büyük işlerin üstesinden birlikte geldik. Birlikte sabrettik, birlikte mücadele ettik ve zafere birlikte yürüyoruz. Salgına son darbeyi vuracak olan, aşı ile toplumsal bağışıklığı elde etmektir. Her bir vatandaşımız diğerlerinin aşı olmasını beklemeden aşısını olmalı ve toplumsal bağışıklık hedefinde mücadeledeki yerini almalıdır."