Türkiye’de ebeveynlerin yüzde 46’sı çocuklarının internet alışkanlığının bir bağımlılık haline gelmiş olduğunu söylüyor.
Bunun yanı sıra, pek çok yetişkin, dijital ortamda aktif olan ebeveynleri ile katılımcıların yarısından fazlası, çocuklarının çevrimiçi ortamda karşılaştığı tehditlerin giderek arttığına inanıyor.
Kaspersky Lab ile B2B International'ın gerçekleştirdiği yeni araştırma, Türkiye’de ebeveynlerin yüzde 32'isinin çocuklarının çevrimiçi ortamda ne gördüğü ya da yaptığı konusunda kontrollerinin olmadığını düşündüğünü, yüzde 46’sının çocuklarının internet alışkanlığının bir bağımlılık haline geldiğinden endişelendiğini gösteriyor. Bunun yanı sıra, pek çok yetişkin, dijital ortamda aktif olan ebeveynleri ile katılımcıların yarısından fazlası, çocuklarının çevrimiçi ortamda karşılaştığı tehditlerin giderek arttığına inanıyor. En büyük endişe çocukların uygunsuz ya da sakıncalı içeriklerle karşılaşma riski olurken katılımcıların neredeyse üçte ikisi çocukların bu tür içeriklere sınırsız erişime sahip olduğuna ikna olmuş durumda.
Diğer endişeler arasında çocukların tehlikeli yabancılarla karşılaşma ve iletişim kurma ve kendileri hakkında çok fazla kişisel bilgi paylaşma ihtimalleri yer alıyor. Katılımcıların yüzde 33'ü çocukların internet bağımlısı olabileceğinden ve çevrimiçi ortamda çok fazla zaman harcayabileceğinden korkuyor.
Çocukların zararlı yazılımlarla karşılaşma ve muhtemelen bunları tanıyamama riski de ebeveynlerin yüzde 37'si için büyük bir endişe kaynağı oluşturuyor. Daha şaşırtıcı ve endişe verici olan ise gençlerin yaşamlarında yıkıcı ve uzun vadeli etkisi olabilecek siber zorbalığın ebeveynlerin sadece yüzde 39'u tarafından ciddi bir endişe olarak listelenmiş olması. Çocuklara ilişkin bu doğrudan tehditlerin yanı sıra, ebeveynler aynı zamanda ailenin diğer üyelerinin de verilerin kazara silinmesi ya da kaybedilmesi ya da çevrimiçi oyunlarda ve diğer ortamlarda uygulama içi satın alımlar nedeniyle beklenmeyen masrafların yapılması gibi çocukların çevrimiçi ortamdaki korunmasız davranışlarından etkilenebileceği konusunda endişe ediyor.
Yetişkinlerin endişelerine eklenen bir diğer yük ise internet kullanan ebeveynlerin yüzde 52'sinin ve yetişkinlerin yarısından fazlasının kendi anne babalarının karşılaşabileceği ve başa çıkamayacağı riskler konusunda endişe ediyor olmaları. Dijital ortamda aktif anne babalara sahip katılımcılar ebeveynlerini üçte iki oranında daha korunmasız görürken genel olarak katılımcıların yüzde 13'ü bu yaşlı akrabaların nelerle karşılaşabileceğinden endişe ediyor.
Daha olgun internet kullanıcılarına ilişkin başlıca endişelerin arasında ise zararlı yazılımlarla ya da sahte web sitelerle ve e-postalarla karşılaşma, dolandırıcılık ve suç etkinlikleri yüzünden para kaybetme, dolandırıcılara yakalanma ya da hatta gizlice izlenebilme riskleri yer alıyor. Çocuklar için çevrimiçi ortamlarda duyulan başlıca korkulara benzer şekilde, tehlikeli yabancılarla ve sakıncalı içeriklerle karşılaşma riskleri yaşlıların karşılaşabileceği tehlikeler listesinde de üst sıralarda yer alıyor. ANKA
Bunun yanı sıra, pek çok yetişkin, dijital ortamda aktif olan ebeveynleri ile katılımcıların yarısından fazlası, çocuklarının çevrimiçi ortamda karşılaştığı tehditlerin giderek arttığına inanıyor.
Kaspersky Lab ile B2B International'ın gerçekleştirdiği yeni araştırma, Türkiye’de ebeveynlerin yüzde 32'isinin çocuklarının çevrimiçi ortamda ne gördüğü ya da yaptığı konusunda kontrollerinin olmadığını düşündüğünü, yüzde 46’sının çocuklarının internet alışkanlığının bir bağımlılık haline geldiğinden endişelendiğini gösteriyor. Bunun yanı sıra, pek çok yetişkin, dijital ortamda aktif olan ebeveynleri ile katılımcıların yarısından fazlası, çocuklarının çevrimiçi ortamda karşılaştığı tehditlerin giderek arttığına inanıyor. En büyük endişe çocukların uygunsuz ya da sakıncalı içeriklerle karşılaşma riski olurken katılımcıların neredeyse üçte ikisi çocukların bu tür içeriklere sınırsız erişime sahip olduğuna ikna olmuş durumda.
Diğer endişeler arasında çocukların tehlikeli yabancılarla karşılaşma ve iletişim kurma ve kendileri hakkında çok fazla kişisel bilgi paylaşma ihtimalleri yer alıyor. Katılımcıların yüzde 33'ü çocukların internet bağımlısı olabileceğinden ve çevrimiçi ortamda çok fazla zaman harcayabileceğinden korkuyor.
Çocukların zararlı yazılımlarla karşılaşma ve muhtemelen bunları tanıyamama riski de ebeveynlerin yüzde 37'si için büyük bir endişe kaynağı oluşturuyor. Daha şaşırtıcı ve endişe verici olan ise gençlerin yaşamlarında yıkıcı ve uzun vadeli etkisi olabilecek siber zorbalığın ebeveynlerin sadece yüzde 39'u tarafından ciddi bir endişe olarak listelenmiş olması. Çocuklara ilişkin bu doğrudan tehditlerin yanı sıra, ebeveynler aynı zamanda ailenin diğer üyelerinin de verilerin kazara silinmesi ya da kaybedilmesi ya da çevrimiçi oyunlarda ve diğer ortamlarda uygulama içi satın alımlar nedeniyle beklenmeyen masrafların yapılması gibi çocukların çevrimiçi ortamdaki korunmasız davranışlarından etkilenebileceği konusunda endişe ediyor.
Yetişkinlerin endişelerine eklenen bir diğer yük ise internet kullanan ebeveynlerin yüzde 52'sinin ve yetişkinlerin yarısından fazlasının kendi anne babalarının karşılaşabileceği ve başa çıkamayacağı riskler konusunda endişe ediyor olmaları. Dijital ortamda aktif anne babalara sahip katılımcılar ebeveynlerini üçte iki oranında daha korunmasız görürken genel olarak katılımcıların yüzde 13'ü bu yaşlı akrabaların nelerle karşılaşabileceğinden endişe ediyor.
Daha olgun internet kullanıcılarına ilişkin başlıca endişelerin arasında ise zararlı yazılımlarla ya da sahte web sitelerle ve e-postalarla karşılaşma, dolandırıcılık ve suç etkinlikleri yüzünden para kaybetme, dolandırıcılara yakalanma ya da hatta gizlice izlenebilme riskleri yer alıyor. Çocuklar için çevrimiçi ortamlarda duyulan başlıca korkulara benzer şekilde, tehlikeli yabancılarla ve sakıncalı içeriklerle karşılaşma riskleri yaşlıların karşılaşabileceği tehlikeler listesinde de üst sıralarda yer alıyor. ANKA