Özel Sani Konukoğlu Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Gülen Mavi, oruç tutanların bayramı, bir aylık iki öğün beslenme sonrası “midelerinin bayram etmesi” olarak algılamaması uyarısında bulundu.
Mavi Ramazan ayı boyunca dikkatli beslenilmemesi ve metabolizmanın da yavaşlamasıyla birlikte kilo alımında artış gözlendiğini anımsatarak “Ramazan ayı sonrasında yavaşlayan metabolizmayı, hızlandırmak için beslenme alışkanlıklarında bazı değişiklikler yapılması gerekmektedir” dedi.
Ramazan ayında, sahur ve iftar olmak üzere ikiye indirilen öğün sayısının bayramın gelişiyle birlikte değişeceğini belirten Mavi, günlük ideal beslenme şeklinin 3 ana, 3 ara öğün şeklinde olması gerektiğine işaret etti.
Ana ve ara öğünler arasında 2,5 - 3 saatlik zaman dilimleri olması gerektiğini kaydeden Mavi, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tüm ana öğünlerin karbonhidrat, protein, yağ, vitamin ve mineralleri yeterli miktarda içermesi gerektir. Ana öğünlerde yağlı ve ağır yiyecekler tercih edilmemeli. Hamur tatlıları yerine meyveli ve sütlü tatlılar tercih edilmeli. Çay, kahve ve gazlı içeceklerin fazla tüketimi uykusuzluk ve ritim bozukluğuna neden olabileceğinden aşırı tüketiminden kaçınılmalı, bunların yerine süt, ayran ve bitkisel çaylar tüketilmelidir. Günlük tüketilmesi gereken sıvı miktarına dikkat edilmeli, diğer alınan sıvılar dışında günde ortalama 2-2,5 litre su içilmeli.
Şeker, kalp ve hipertansiyon gibi kronik rahatsızlığı olan bireyler diyetlerine dikkat etmelidir. Bu grupta yer alan hastaların özellikle hamur işleri tüketimlerinde sınırlama yapmaları, diyabetli bireylerin şekerden uzak durmaları gerekir. Özellikle sağlık açısından güvenle ve rahatlıkla kullanılabilen toz tatlandırıcılar ile diyabetlilerin kendilerine sütlü, meyveli diyabetik tatlılar yaparak nefsini köreltmesi söz konusu olabilir.”Adem Kesenek
Mavi Ramazan ayı boyunca dikkatli beslenilmemesi ve metabolizmanın da yavaşlamasıyla birlikte kilo alımında artış gözlendiğini anımsatarak “Ramazan ayı sonrasında yavaşlayan metabolizmayı, hızlandırmak için beslenme alışkanlıklarında bazı değişiklikler yapılması gerekmektedir” dedi.
Ramazan ayında, sahur ve iftar olmak üzere ikiye indirilen öğün sayısının bayramın gelişiyle birlikte değişeceğini belirten Mavi, günlük ideal beslenme şeklinin 3 ana, 3 ara öğün şeklinde olması gerektiğine işaret etti.
Ana ve ara öğünler arasında 2,5 - 3 saatlik zaman dilimleri olması gerektiğini kaydeden Mavi, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tüm ana öğünlerin karbonhidrat, protein, yağ, vitamin ve mineralleri yeterli miktarda içermesi gerektir. Ana öğünlerde yağlı ve ağır yiyecekler tercih edilmemeli. Hamur tatlıları yerine meyveli ve sütlü tatlılar tercih edilmeli. Çay, kahve ve gazlı içeceklerin fazla tüketimi uykusuzluk ve ritim bozukluğuna neden olabileceğinden aşırı tüketiminden kaçınılmalı, bunların yerine süt, ayran ve bitkisel çaylar tüketilmelidir. Günlük tüketilmesi gereken sıvı miktarına dikkat edilmeli, diğer alınan sıvılar dışında günde ortalama 2-2,5 litre su içilmeli.
Şeker, kalp ve hipertansiyon gibi kronik rahatsızlığı olan bireyler diyetlerine dikkat etmelidir. Bu grupta yer alan hastaların özellikle hamur işleri tüketimlerinde sınırlama yapmaları, diyabetli bireylerin şekerden uzak durmaları gerekir. Özellikle sağlık açısından güvenle ve rahatlıkla kullanılabilen toz tatlandırıcılar ile diyabetlilerin kendilerine sütlü, meyveli diyabetik tatlılar yaparak nefsini köreltmesi söz konusu olabilir.”Adem Kesenek