SEV Amerikan Hastanesi, Beyin ve Sinir Cerrahi Uzmanı Operatör Doktor Mehmet Davut Uçar, bel fıtığının nedeni ve tedavisi konusunda Sabah’a açıklama yaptı.
Bel ağrısının nedeninin omurga kaynaklı olduğunun altını çizen Uçar, “Tıbbın ilerlemesi ile birlikte bel fıtığı ameliyatlarında da çağa uygun metotlar kullanılmaktadır. Beyin Cerrahi kliniğinin olduğu bütün hastanelerde mikro cerrahi, endoskopik yaklaşım gibi modern yöntemlerle tedavi yapılmaktadır” dedi.
“Bel ağrısının nedeni
daha çok omurga kaynaklıdır”
Hastaların baş ağrısından sonra en çok bel fıtığı için hastaneye başvurduklarını ifade eden Uçar, bel fıtığının omurga rahatsızlıklarının en sık görülen durumu olduğunu belirtti. “Bel ağrısının nedeni daha çok omurga kaynaklıdır. Bel ağrısı denince akla bel fıtığı gelse de daha çok omurgaya ait bozukluklarda gözlenir. Bunların içinde kas rahatsızlıkları romatizmal hastalıklar, kemik erimesi, kilo alımı-şişmanlık, günlük hayattaki omurgaya ait davranışsal bozukluklar, ağır kaldırma, gebelik, omurgayı tutan kemik hastalıkları(tuberküloz gibi), omurgayı tutan iyi veya kötü huylu tümörler ve iltihabi hastalıklar da nedenleri içerisindedir. Omurga kökenli bel ağrılarını taklit eden durumlarda vardır. Bunlar içerisinde idrar yolu hastalıkları, böbrek hastalıkları ve böbrek taşları ve stres sık olarak karışır” şeklinde açıklama yaptı.
“Bel fıtığı oldum fobisine
toplumda sık olarak rastlanılıyor”
Bel ağrılarından dolayı bel fıtığı olduğunu düşünen hastaların bir kısmında yapılan tetkiklere rağmen ağrıya neden olabilecek bir durumun saptanamayacağına dikkat çeken Uçar, “Bel fıtığı oldum” fobisinin toplumda sık olarak rastlanıldığını ve bu yanlış kanıdan dolayı kötü bir hastalıkmış gibi algılandığını kaydetti. “Hastayı bu kanıya götüren günlük işlevlerini yapamamaktır. Günlük işlerini yapamamak hastada stres ve ağrının artmasına neden olmaktadır. Sık görülen davranış şekillerinden biri “Doktor hastalığımı anlamadı, başka doktora göründün mü, birde çekiciye gitseydin” gibi yollara panikleyerek başvurmaktır. Bazı hastalar bel ağrısını gidermek için bel çektirme ya da masaj ya da bele balık bağlama, bardak kapatma, iple çekme, bistürü ile beli çizdirme gibi yöntemlere başvurmaktadır. Bunların içinde bel çektirme en tehlikelisidir. Bilinçsizce yapıldığından sıklıkla geri dönüşümü olmayan bozukluklara neden olmakta, bir kısmı da acil ameliyata alınmaktadır” diye konuştu.
“Çoğu bel ağrısı davranışsal
durumun değiştirilmesi ile düzelir”
Bel ağrıları tedavisinde öncelikle bel ağrısına neden olan patolojinin saptanması gerektiğini sözlerine ekleyen SEV Amerikan Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahi Uzmanı Operatör Doktor Mehmet Davut Uçar, konuşmasına şöyle devam etti: “Hastanın da ağrısına neden olan durumu bilmesi ağrının psikolojik yönünün azaltılmasında önemlidir. Çoğu bel ağrısı davranışsal durumun değiştirilmesi ile düzelir. Günlük hayatta yapmış olduğumuz yanlışların kişi tarafından anlaşılması ve bunun düzeltilmesi ağrıları büyük ölçüde düzeltir. Ağrıyı azaltmak için ağrı kesiciler ve kas gevşeticiler kullanılabilir. Cerrahi olmayan durumların bir fizik tedavi uzmanının yönlendirmesi ile fizik tedavi uygulaması yapılması da ağrının azaltılmasına yardımcıdır.”
Bel ağrılarından
korkmak doğru değil
“Her bel ağrısı bel fıtığı olarak bilinse de aslında bunların yüzde 5’i bel fıtığıdır ve bunlarında yüzde 2-5’i ameliyat edilir” diyen Uçar, “Ameliyat için hastanın her türlü tedaviye rağmen ağrılarının geçmemesi, ilerleyici nörolojik bozukluk olması ya da çekilen MR da omurilik kanalında belirgin basıya neden olan fıtık yada kemik baskının olması ameliyat nedenidir. Ameliyatta basıya neden olan patoloji çıkartılır. Tıbbin ilerlemesi ile birlikte bel fıtığı ameliyatlarında da çağa uygun metotlar kullanılmaktadır. Beyin Cerrahi kliniğinin olduğu bütün hastanelerde mikro cerrahi, endoskopik yaklaşım gibi modern yöntemlerle tedavi yapılmaktadır.
Bel ağrılarından kötü bir hastalık olarak algılamak ve ondan korkmak doğru değildir. Hasta bunu yenebileceğini bilmeli olaya pozitif yaklaşarak sorunun çözümü olduğunu, doktora başvurarak çözmesi gerektiğini anlamalıdır” ifadesini kullandı. Hüseyin Karataş
Bel ağrısının nedeninin omurga kaynaklı olduğunun altını çizen Uçar, “Tıbbın ilerlemesi ile birlikte bel fıtığı ameliyatlarında da çağa uygun metotlar kullanılmaktadır. Beyin Cerrahi kliniğinin olduğu bütün hastanelerde mikro cerrahi, endoskopik yaklaşım gibi modern yöntemlerle tedavi yapılmaktadır” dedi.
“Bel ağrısının nedeni
daha çok omurga kaynaklıdır”
Hastaların baş ağrısından sonra en çok bel fıtığı için hastaneye başvurduklarını ifade eden Uçar, bel fıtığının omurga rahatsızlıklarının en sık görülen durumu olduğunu belirtti. “Bel ağrısının nedeni daha çok omurga kaynaklıdır. Bel ağrısı denince akla bel fıtığı gelse de daha çok omurgaya ait bozukluklarda gözlenir. Bunların içinde kas rahatsızlıkları romatizmal hastalıklar, kemik erimesi, kilo alımı-şişmanlık, günlük hayattaki omurgaya ait davranışsal bozukluklar, ağır kaldırma, gebelik, omurgayı tutan kemik hastalıkları(tuberküloz gibi), omurgayı tutan iyi veya kötü huylu tümörler ve iltihabi hastalıklar da nedenleri içerisindedir. Omurga kökenli bel ağrılarını taklit eden durumlarda vardır. Bunlar içerisinde idrar yolu hastalıkları, böbrek hastalıkları ve böbrek taşları ve stres sık olarak karışır” şeklinde açıklama yaptı.
“Bel fıtığı oldum fobisine
toplumda sık olarak rastlanılıyor”
Bel ağrılarından dolayı bel fıtığı olduğunu düşünen hastaların bir kısmında yapılan tetkiklere rağmen ağrıya neden olabilecek bir durumun saptanamayacağına dikkat çeken Uçar, “Bel fıtığı oldum” fobisinin toplumda sık olarak rastlanıldığını ve bu yanlış kanıdan dolayı kötü bir hastalıkmış gibi algılandığını kaydetti. “Hastayı bu kanıya götüren günlük işlevlerini yapamamaktır. Günlük işlerini yapamamak hastada stres ve ağrının artmasına neden olmaktadır. Sık görülen davranış şekillerinden biri “Doktor hastalığımı anlamadı, başka doktora göründün mü, birde çekiciye gitseydin” gibi yollara panikleyerek başvurmaktır. Bazı hastalar bel ağrısını gidermek için bel çektirme ya da masaj ya da bele balık bağlama, bardak kapatma, iple çekme, bistürü ile beli çizdirme gibi yöntemlere başvurmaktadır. Bunların içinde bel çektirme en tehlikelisidir. Bilinçsizce yapıldığından sıklıkla geri dönüşümü olmayan bozukluklara neden olmakta, bir kısmı da acil ameliyata alınmaktadır” diye konuştu.
“Çoğu bel ağrısı davranışsal
durumun değiştirilmesi ile düzelir”
Bel ağrıları tedavisinde öncelikle bel ağrısına neden olan patolojinin saptanması gerektiğini sözlerine ekleyen SEV Amerikan Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahi Uzmanı Operatör Doktor Mehmet Davut Uçar, konuşmasına şöyle devam etti: “Hastanın da ağrısına neden olan durumu bilmesi ağrının psikolojik yönünün azaltılmasında önemlidir. Çoğu bel ağrısı davranışsal durumun değiştirilmesi ile düzelir. Günlük hayatta yapmış olduğumuz yanlışların kişi tarafından anlaşılması ve bunun düzeltilmesi ağrıları büyük ölçüde düzeltir. Ağrıyı azaltmak için ağrı kesiciler ve kas gevşeticiler kullanılabilir. Cerrahi olmayan durumların bir fizik tedavi uzmanının yönlendirmesi ile fizik tedavi uygulaması yapılması da ağrının azaltılmasına yardımcıdır.”
Bel ağrılarından
korkmak doğru değil
“Her bel ağrısı bel fıtığı olarak bilinse de aslında bunların yüzde 5’i bel fıtığıdır ve bunlarında yüzde 2-5’i ameliyat edilir” diyen Uçar, “Ameliyat için hastanın her türlü tedaviye rağmen ağrılarının geçmemesi, ilerleyici nörolojik bozukluk olması ya da çekilen MR da omurilik kanalında belirgin basıya neden olan fıtık yada kemik baskının olması ameliyat nedenidir. Ameliyatta basıya neden olan patoloji çıkartılır. Tıbbin ilerlemesi ile birlikte bel fıtığı ameliyatlarında da çağa uygun metotlar kullanılmaktadır. Beyin Cerrahi kliniğinin olduğu bütün hastanelerde mikro cerrahi, endoskopik yaklaşım gibi modern yöntemlerle tedavi yapılmaktadır.
Bel ağrılarından kötü bir hastalık olarak algılamak ve ondan korkmak doğru değildir. Hasta bunu yenebileceğini bilmeli olaya pozitif yaklaşarak sorunun çözümü olduğunu, doktora başvurarak çözmesi gerektiğini anlamalıdır” ifadesini kullandı. Hüseyin Karataş