Liv Hospital Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. Özge Çağlar, kışın kuruyan hava, alerjinin artması, stres ve yorgunluğa bağlı bağışıklığın düşmesi ile sinüzit vakalarının artış gösterdiğini belirterek, “Burun içi kemik- kıkırdak eğriliği, çok fazla nezle olanlarda ve alerjik yapıya sahip kişilerde sinüzit çok sık görülür. Saçlar ıslak dışarı çıkmak soğuk algınlığı riskini, dolaylı yoldan sinüzit oluşumunu da artırır” açıklamasında bulundu.
Liv Hospital Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Özge Çağlar, kışın kuruyan hava, alerjinin artması, stres ve yorgunluğa bağlı bağışıklığın düşmesi ile artış gösteren sinüzite karşı uyardı. Baş ağrısı, burun tıkanıklığı, koku alma bozukluğu, burundan gelen yeşil akıntı gibi şikayetlerle kendini gösteren sinüzitin en önemli nedeninin soğuk algınlığı olduğunu belirten Çağlar, “Özellikle kış aylarında soğukta ya da klimalı ortamda fazla bulunmak sinüzit riskini arttırır. Burun içi kemik- kıkırdak eğriliği, çok fazla nezle olanlarda ve alerjik yapıya sahip kişilerde sinüzit çok sık görülür. Saçlar ıslak dışarı çıkmak soğuk algınlığı riskini, dolaylı yoldan sinüzit oluşumunu da artırır. Bu mevsimde soğuktan korunmak, ortamı nemlendirmek gerekir. Bol bol su içmek ve dinlenmek de önemli” dedi.
Burun, şakak, alın ve göz çevresindeki içi hava dolu boşluklar olan sinüslerin büyüklüğünün kişiden kişiye farklılık gösterdiğini, sayılarının 15-20 civarında olduğunu belirten Çağlar, “Sağlıklı durumlarda içleri hava ile doludur ve bir kanalla burun içine açılır. Bunların içini örten mukoza burun ile aynıdır ve mukozanın salgısı kanallarla buruna gelir, solunum yollarının nemli kalmasını ve ısıtılmasını sağlar, sağlıklı sinüsler kafatası ağırlığını azaltır ve sesin frekansını sağlar. Bu mukoza iltihaplanırsa sinüzit ortaya çıkar” ifadelerini kullandı.
Sürekli nezle olanlar ve alerjik yapıya sahip kişilerde mukus akımı engellendiği için sinüzitin sık sık görüldüğüne vurgu yapan Çağlar, “Özellikle nezle bir haftadan fazla sürmüşse kişinin sinüzit olma ihtimali yüksektir. Alkol ve sigara içenlerde de bu enfeksiyon riski artar” dedi.
Sinüziti olanlarda; bas ağrısı, burun tıkanıklığı, koku alma bozukluğu, yeşil akıntı, geniz akıntısı, göz çevresi ağrısı, öksürük gözlendiği belirten Çağlar, “Özellikle başın çok ağırlaşması, bas ağrıları migren tarzı hastalıklarla çok sık karıştırılabilir, kış aylarında bas ağrısı artıyorsa mutlaka kulak burun boğaz uzmanına danışmak gerekir” ifadelerini kullandı.
Kişinin şikayetlerinin üç haftadan fazla sürmesi ve giderek ağırlaşması halinde daha detaylı inceleme yapılması gerektiğini vurgulayan Çağlar, “Sinüzit tedavisi özellikle antibiyotiklerle yapılır, burun açıcı sprey ve ilaçlar hastanın durumuna göre kullanılır. Hastanın alerjik bir durumu yoksa antialerjik ilaç kullanılmamalıdır. Kuru havalarda burun nemlendiriciler önerilebilir. Eğer sinüzit çok tekrarlıyorsa artık hasta ilaçlardan fayda görmüyorsa ameliyat açısından değerlendirilebilir. Bu ameliyatlarda tıkanmış olan sinüs ağızları açılıp drenajı sağlanır” dedi. ANKA
Liv Hospital Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Özge Çağlar, kışın kuruyan hava, alerjinin artması, stres ve yorgunluğa bağlı bağışıklığın düşmesi ile artış gösteren sinüzite karşı uyardı. Baş ağrısı, burun tıkanıklığı, koku alma bozukluğu, burundan gelen yeşil akıntı gibi şikayetlerle kendini gösteren sinüzitin en önemli nedeninin soğuk algınlığı olduğunu belirten Çağlar, “Özellikle kış aylarında soğukta ya da klimalı ortamda fazla bulunmak sinüzit riskini arttırır. Burun içi kemik- kıkırdak eğriliği, çok fazla nezle olanlarda ve alerjik yapıya sahip kişilerde sinüzit çok sık görülür. Saçlar ıslak dışarı çıkmak soğuk algınlığı riskini, dolaylı yoldan sinüzit oluşumunu da artırır. Bu mevsimde soğuktan korunmak, ortamı nemlendirmek gerekir. Bol bol su içmek ve dinlenmek de önemli” dedi.
Burun, şakak, alın ve göz çevresindeki içi hava dolu boşluklar olan sinüslerin büyüklüğünün kişiden kişiye farklılık gösterdiğini, sayılarının 15-20 civarında olduğunu belirten Çağlar, “Sağlıklı durumlarda içleri hava ile doludur ve bir kanalla burun içine açılır. Bunların içini örten mukoza burun ile aynıdır ve mukozanın salgısı kanallarla buruna gelir, solunum yollarının nemli kalmasını ve ısıtılmasını sağlar, sağlıklı sinüsler kafatası ağırlığını azaltır ve sesin frekansını sağlar. Bu mukoza iltihaplanırsa sinüzit ortaya çıkar” ifadelerini kullandı.
Sürekli nezle olanlar ve alerjik yapıya sahip kişilerde mukus akımı engellendiği için sinüzitin sık sık görüldüğüne vurgu yapan Çağlar, “Özellikle nezle bir haftadan fazla sürmüşse kişinin sinüzit olma ihtimali yüksektir. Alkol ve sigara içenlerde de bu enfeksiyon riski artar” dedi.
Sinüziti olanlarda; bas ağrısı, burun tıkanıklığı, koku alma bozukluğu, yeşil akıntı, geniz akıntısı, göz çevresi ağrısı, öksürük gözlendiği belirten Çağlar, “Özellikle başın çok ağırlaşması, bas ağrıları migren tarzı hastalıklarla çok sık karıştırılabilir, kış aylarında bas ağrısı artıyorsa mutlaka kulak burun boğaz uzmanına danışmak gerekir” ifadelerini kullandı.
Kişinin şikayetlerinin üç haftadan fazla sürmesi ve giderek ağırlaşması halinde daha detaylı inceleme yapılması gerektiğini vurgulayan Çağlar, “Sinüzit tedavisi özellikle antibiyotiklerle yapılır, burun açıcı sprey ve ilaçlar hastanın durumuna göre kullanılır. Hastanın alerjik bir durumu yoksa antialerjik ilaç kullanılmamalıdır. Kuru havalarda burun nemlendiriciler önerilebilir. Eğer sinüzit çok tekrarlıyorsa artık hasta ilaçlardan fayda görmüyorsa ameliyat açısından değerlendirilebilir. Bu ameliyatlarda tıkanmış olan sinüs ağızları açılıp drenajı sağlanır” dedi. ANKA