Uzmanlar, çocuklarda karın ağrsının bazı hastalık belirtisi olabileceğini ve mutlaka önemsenmesi uyarısında bulunuyor.
Çocuklarda karın ağrısı problemiyle sık karşılaşılıyor. Karın ağrısı sorunu yaşayan çocuklarda akla ilk gelen problem ise apandisit. Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Nadir Tosyalı, “Karın ağrısı çok önemli bir belirti, ciddiye alınmalıdır." dedi.
Göbek çevresinde başlayan, genellikle 6-8 saat sonra sağ alt kasığa yerleşen ağrı ile ağrı başladıktan sonra görülen kusma, iştahsızlık ve halsizlik, apandisite işaret ediyor. Apandisit, toplum genelinde yüzde 7 oranında görülürken, karşılaşılan tüm hastaların yüzde 1’ini 0-15 yaş arası çocuklar oluşturuyor.
Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Nadir Tosyalı çocuklarda karın ağrılarının önemsenmesi gerektiğini belirtiyor ve apandisitin ağır tablolara neden olmadan kontrol altına alınmasının önemini vurguluyor.
Çocuğunda apandisitten şüphelenen anne ve babaların, çocuklarının karın ağrısını geçirmek için evde ağrı kesici vermemesi, soğutma ya da sıcak uygulaması yapmaması ve karın ağrısını baskılamadan çocuğu hastaneye getirmesi gerektiğini belirten Op. Dr. Tosyalı, “Karın ağrısı farklı yöntemlerle baskılanmaya çalışılarak zaman kaybedildiğinde apandisit patlıyor ve içinde biriken çok sayıda mikroorganizma kanı zehirlemeye başlıyor.” diye bilgi verdi.
Apandisit şüphesinde, çocuğun öyküsünün iyi alınması gerektiğini aktaran Op. Dr. Tosyalı, şöyle devam etti: “Öykünün ardından klinik bulgular tanımlanıyor ve iyi bir fizik muayene ile çok önemli ipuçları elde ediliyor. Apandisit tanısı konduktan sonra, gelişen teknoloji ve etkin antibiyotikler sayesinde uygun ameliyat şartları sağlanana kadar hasta hazırlanıyor. Kusması ve enfeksiyonu olan hastayı hemen ameliyata almaktansa, damar yolunu açarak vücudun gereksinim duyduğu sıvı ve elektroliti yerine koyup, uygun ağrı kesici ve antibiyotiklerle daha güvenilir şartlarda ameliyata alıyoruz. Ameliyattan sonra hasta genel olarak 12 saat sonra yemek yiyebiliyor, 24 saat sonra da taburcu ediliyor.”
Op. Dr. Nadir Tosyalı, çocuklarda karın ağrısının solunum sistemi hastalığı, idrar yolları sorunu, kan hastalığı ya da merkezi sinir sistemine ait bir durumla ilgili olabileceğini ifade ederek, "Bu nedenle karın ağrısı şikayeti ile gelen çocukların mutlaka çok geniş bir yelpazede değerlendirilmesi gerekir.” diye konuştu ve apandisit ağrısının hangi ağrılarla karıştırıldığı konusunda şu bilgileri verdi:"Barsak iltihabı, boğaz enfeksiyonu sonrası karın içinde beze oluşumu, İdrar yolları enfeksiyonu, karın zarı iltihabı, karıniçi barsak örtüsünün dönmesi (torsiyon), içi boş organ delinmesi, karıniçi yangı veya iltihaplanma, kasık bölgesine ait olaylar, boğulmuş kasık fıtığı, yumurtalık kistlerinin kanaması, çatlaması, karın içerisinde kalmış testisin dönmesi (torsiyon), ikinci kör barsak varlığı, diyabetin ilerlemiş klinik tablosu, akut romatizmal ateş, hemofili hastalarında arın içi kanamalar, sağ akciğerde zatürree, kabızlık, kawasaki hastalığı, crohn hastalığı, kanamalı üriner sistem hastalıkları (Hemolitik üremik sendrom), ailevi Akdeniz ateşi, psikolojik nedenler" Haber7
Çocuklarda karın ağrısı problemiyle sık karşılaşılıyor. Karın ağrısı sorunu yaşayan çocuklarda akla ilk gelen problem ise apandisit. Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Nadir Tosyalı, “Karın ağrısı çok önemli bir belirti, ciddiye alınmalıdır." dedi.
Göbek çevresinde başlayan, genellikle 6-8 saat sonra sağ alt kasığa yerleşen ağrı ile ağrı başladıktan sonra görülen kusma, iştahsızlık ve halsizlik, apandisite işaret ediyor. Apandisit, toplum genelinde yüzde 7 oranında görülürken, karşılaşılan tüm hastaların yüzde 1’ini 0-15 yaş arası çocuklar oluşturuyor.
Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Nadir Tosyalı çocuklarda karın ağrılarının önemsenmesi gerektiğini belirtiyor ve apandisitin ağır tablolara neden olmadan kontrol altına alınmasının önemini vurguluyor.
Çocuğunda apandisitten şüphelenen anne ve babaların, çocuklarının karın ağrısını geçirmek için evde ağrı kesici vermemesi, soğutma ya da sıcak uygulaması yapmaması ve karın ağrısını baskılamadan çocuğu hastaneye getirmesi gerektiğini belirten Op. Dr. Tosyalı, “Karın ağrısı farklı yöntemlerle baskılanmaya çalışılarak zaman kaybedildiğinde apandisit patlıyor ve içinde biriken çok sayıda mikroorganizma kanı zehirlemeye başlıyor.” diye bilgi verdi.
Apandisit şüphesinde, çocuğun öyküsünün iyi alınması gerektiğini aktaran Op. Dr. Tosyalı, şöyle devam etti: “Öykünün ardından klinik bulgular tanımlanıyor ve iyi bir fizik muayene ile çok önemli ipuçları elde ediliyor. Apandisit tanısı konduktan sonra, gelişen teknoloji ve etkin antibiyotikler sayesinde uygun ameliyat şartları sağlanana kadar hasta hazırlanıyor. Kusması ve enfeksiyonu olan hastayı hemen ameliyata almaktansa, damar yolunu açarak vücudun gereksinim duyduğu sıvı ve elektroliti yerine koyup, uygun ağrı kesici ve antibiyotiklerle daha güvenilir şartlarda ameliyata alıyoruz. Ameliyattan sonra hasta genel olarak 12 saat sonra yemek yiyebiliyor, 24 saat sonra da taburcu ediliyor.”
Op. Dr. Nadir Tosyalı, çocuklarda karın ağrısının solunum sistemi hastalığı, idrar yolları sorunu, kan hastalığı ya da merkezi sinir sistemine ait bir durumla ilgili olabileceğini ifade ederek, "Bu nedenle karın ağrısı şikayeti ile gelen çocukların mutlaka çok geniş bir yelpazede değerlendirilmesi gerekir.” diye konuştu ve apandisit ağrısının hangi ağrılarla karıştırıldığı konusunda şu bilgileri verdi:"Barsak iltihabı, boğaz enfeksiyonu sonrası karın içinde beze oluşumu, İdrar yolları enfeksiyonu, karın zarı iltihabı, karıniçi barsak örtüsünün dönmesi (torsiyon), içi boş organ delinmesi, karıniçi yangı veya iltihaplanma, kasık bölgesine ait olaylar, boğulmuş kasık fıtığı, yumurtalık kistlerinin kanaması, çatlaması, karın içerisinde kalmış testisin dönmesi (torsiyon), ikinci kör barsak varlığı, diyabetin ilerlemiş klinik tablosu, akut romatizmal ateş, hemofili hastalarında arın içi kanamalar, sağ akciğerde zatürree, kabızlık, kawasaki hastalığı, crohn hastalığı, kanamalı üriner sistem hastalıkları (Hemolitik üremik sendrom), ailevi Akdeniz ateşi, psikolojik nedenler" Haber7