Covid aşısı yaptırırken ateş, baş ağrısı, aşı yapılan kolda birkaç günlük ağrı gibi yan etkiler konusunda uyarı da yapılıyor. Ancak bunlar arasında regl düzeninde değişme gibi bir etkiden söz edilmiyor.
Fakat dünyanın farklı bölgelerinden kadınlar, aşı olduktan sonra reglin erken gelmesi veya daha ağır geçmesi gibi bir yan etkiden söz etmeye başladı.
Tıp antropoloğu Dr. Kate Clancy, Twitter hesabından yaptığı bir paylaşımda, Moderna aşısı olduktan sonra reglinin normalden çok daha ağır geçtiğini anlatınca, pek çok kadından benzer yan etkiler gördüğü konusunda mesajlar aldı.
Bunun üzerine eski iş arkadaşı Dr. Katharine Lee ile bu konuyu araştırmaya başladı.
Bu alanda henüz inceleme yapılmadığı için aşının bu tür değişikliklere yol açıp açmadığını bilmiyoruz. Ancak, özellikle başkalarının da benzer tecrübelerini paylaşması nedeniyle, kadınların aşı sonrası meydana gelen değişikliklere karşı daha duyarlı yaklaşıyor olması ihtimali üzerinde de duruluyor.
Londra'daki Imperial College'dan bağışıklık uzmanı Dr. Victoria Male ise menopoza girmiş veya regli durdurmak için hormon alan bazı kadınların aşı sonrası kanamadan söz ettiğini belirtiyor. Bu nedenle aşının fiziksel bir tepkiye yol açabileceği ihtimali üzerinde duruyor.
Dr Clancy ve Lee ile temasa geçen bazı trans erkekler ve menopoza girmiş kadınlar, normalde regl olmadıkları halde aşıdan sonra kanamalarının olduğunu bildirdi.
Henüz kanıtlanmış bir bağlantı olmamakla birlikte, aşının reglde değişikliğe yol açabileceğine dair mantıklı nedenler bulunduğu, ancak bunun endişeye yol açmaması gerektiği belirtiliyor. Reglin ağrılı geçmesi veya beklenmedik değişiklikler olması rahatsız edici olabilir, ancak uzmanlar bunların uzun vadeli bir zarara yol açmadığını belirtiyor.
Vücudun her kısmında olduğu gibi, rahim duvarı da denilen rahim zarında da bağışıklık hücreleri bulunuyor.
Bu hücreler rahim zarının oluşumu, korunması ve parçalanmasında rol oynar. Gebeliğe hazırlanmak üzere bu zar kalınlaşır, ancak yumurta döllenmemişse kalınlaşan kısım parçalanarak regl ile vücuttan atılır.
Aşı sonrasında meydana gelen birçok kimyasal sinyalin, vücutta dolaşan bağışıklık hücrelerini etkilemesi mümkündür. Bu sinyaller rahim zarının parçalanıp kanama yoluyla dışarı atılmasına da yol açabilir.
Ancak bu, düşükle herhangi bir bağlantısı olduğu anlamına gelmez. Gebelikte rahim zarını koruyucu farklı süreçler devreye girer ve fetüsü çevreleyen ve anneden ona kan akışını sağlayan plasenta da bunlardan biridir.
Dr. Male, aşı olan kadınların düşük yapma riskinin yüksek olmadığına dair kapsamlı araştırmalar ve veriler olduğunu vurguluyor.
Oxford Üniversitesi'nden Dr. Alexandra Alvergne, enfeksiyonların düşükle bağlantısı olduğunu, hamilelikte Covid'e yakalanma ile erken doğum arasında bağlantı kurulduğunu ifade ediyor.
Grip aşısı ve rahim ağzı kanserini önlemek amacıyla yapılan HPV aşısının da geçici olarak regl düzenini etkilediği biliniyor. Ancak bu etkiler uzun dönemli değil.
Dr. Male, bu aşıların doğurganlığı olumsuz etkilemediğini söylüyor.
Ancak Dr. Male ve başka birçok uzman, kadınların sağlığını etkileyen konuların çoğu zaman göz ardı edildiğine dikkat çekerek, aşının regl üzerindeki etkisinin incelenmesi gerektiğini, böylece aşı sonrasında ne bekleneceği konusunda kadınların bilgi sahibi olabileceğini, regl değişimi gibi bir etkiyle karşılaşınca bunun aşının geçici bir yan etkisi olduğunu bilerek hareket edebileceklerini belirtiyor.
Dr. Lee, trans erkekler ve menopoza girmiş kadınlar açısından da kanamanın kanser belirtisi olabileceğine vurgu yaparak, aşı sonrasında görülen zararsız bir kanamadan endişe duymamalarının sağlanmasına dikkat çekiyor.
Aşıların regl düzenini etkilemesi konusu, sosyal medyada aşı üzerine yanlış bilgi yayan kişiler tarafından da kullanılıyor.
Aşı karşıtları ve komplo teorilerini destekleyen gruplar, insanların kendi deneyimleriyle ilgili gerçek paylaşımlarını, aşıların zararlı olduğu veya seçkinlerin aşı yoluyla insanları kısırlaştırmayı amaçladığı gibi yanlış bilgilerin kanıtı olarak kullanıyor.
Aşı olmuş kişilere yakın durma halinde bile hamileliğin veya reglin etkileneceğine dair yalan yanlış iddialar son haftalarda sosyal medyada giderek yayıldı. Bu tür videolar yüz binlerce kez izleniyor ve paylaşılıyor.
Bu iddialardan biri de aşı olmuş insanların virüsün protein dikenlerini döküp saçtığına ilişkindir. Bu fiziksel olarak mümkün değildir. Aşının mRNA yöntemiyle de protein dikeni üretme talimatı vererek vücudun virüse karşı bağışıklığını sağlaması söz konusudur ve mRNA oldukça hassastır. Yüklü olduğu genetik enformasyonun bozulmaması için ulaşım ve depolanma koşulları oldukça sınırlıdır.
Hiçbir aşı türü virüsün herhangi bir parçasının kendisini yeniden üretmesine izin vermez. Aşının çoğalmasını sağladığı tek şey, virüse karşı antikor üretilmesini sağlayan bağışıklık hücreleridir.