Kahramanmaraşlı Mustafa Yıldız ve Gaziantepli İsmail Göğebakan, Özel Sani Konukoğlu Hastanesi Organ Nakli Merkezi'nde kadavradan gerçekleştirilen böbrek nakilleriyle sağlıklarına kavuştu.
Gaziantep Özel Sani Konukoğlu Hastanesi Başhekimi Dr. Yusuf Ziya Yıldırım, hastane bünyesinde organ nakli merkezinin hizmete girdiği günden buyana yapılan nakillerle sadece Gaziantep'te değil, bölgedeki diyaliz hastalarının da yüzünü güldürdüğünü söyledi. "Aldığımız sonuçlar bizlere gurur veriyor. Hastalarımıza şifa olabildiğimiz için mutluyuz" diyen Dr. Yıldırım, hastaneye güvenen hastalara ve şifa dağıtan merkez ekibine teşekkür etti.
Özel Sani Konukoğlu Hastanesi Organ Nakli Merkezi Başkanı Doç. Dr. Necmettin Güvence ise organ bağışı sayesinde bir yerlerde biten yaşamların, başka yerlerdeki insanlara umut olduğunu belirterek, "Gencecik bir insanın biten hayatı Özel Sani Konukoğlu Hastanesi Organ Nakli Merkezi'nde iki farklı insana hayata yeniden başlayabilmeleri için can oldu" dedi.
"ÜMİDİM YOKTU"
Kahramanmaraşlı Mustafa Yıldız (21), 12 yaşında böbreklerinden rahatsızlandığını ve götürüldüğü doktorun böbreğin hemen alınması gerektiğini, aksi takdirde diğer böbreğin de zarar göreceğini söylediğini bildirdi.
Ailesinin ameliyatına karar verdiğini, ancak sonradan vazgeçtiğini anlatan Yıldız, yaşadıklarını şöyle dile getirdi:
"İlaçlarla hayatımı sürdürmeye çalıştım. Ancak 13 yaşıma geldiğimde diğer böbreğim de rahatsızlandı ve diyalize girmeye başladım. Diyalize girmem için koluma fistül açılmıştı. Ancak ben ne olduğunu bilemediğim için korkudan bir hafta diyalize giremedim. Ondan sonra da 8 yıl boyunca diyalize girdim. Diyalizde kramp, baş dönmesi pek çok sıkıntı yaşıyordum. Allah kimseye yaşatmasın. Arkadaşlarla dışarıda zaman geçirmek yerine diyalize girmeyi bir düşünsenize. Rahatsızlığım dolayısıyla okula devam edemedim.
Sosyal güvencem yoktu ve diyalize girmek için çalışmak zorundaydım. Annem böbreğini vermek istedi ancak doku tutmadı. Babam kalp hastası olduğu için doktor uygun bulmadı. 6 kardeşiz. İkizim böbreğini vermek istedi, ancak çalıştığından dolayı kabul etmedim. Diyaliz merkezinden tanıdığım bir arkadaşım Sani Konukoğlu Hastanesi'nde nakil yaptırdığını ve çok memnun olduğunu söyledi. Ablam 'sana böbreğimi veririm' buraya geldik. Ancak ablamın dokuları uymayınca çok büyük hayal kırıklığı yaşadım. Yaklaşık 1 ay
sonra kadavradan böbrek bulunduğu bildirildi. Yüksek tansiyon hastasıyım, sevinçten tansiyonum yükselir diye korktum. Herkes doya doya su içerken ben içemiyordum. Kolumdaki fistüller yüzünden kısa kollu giymek istemiyordum. Yine de halime hep şükrettim. Haftada 3 gün 4'er saat diyalize girmek nerede, evinde kendi hayatını planlamak nerede? Nakil sonrası kendimi dünyaya yeniden gelmiş gibi hissediyorum. Allah böbreği bağışlanan gence rahmet etsin. Benim hiç ümidim yoktu. Allah herkesten razı olsun."
"HAYATIM KURTULDU"
Böbrek nakledilen 3 çocuk babası İsmail Göğebakan (43) da 16 yıllık şeker hastası olduğunu ve bunun sonucunda 2 yıl önce böbreklerinin çalışmaz hale geldiğini kaydetti. Bunun üzerine diyalize girmeye başladığını anımsatan Göğebakan, "Diyalize girmeme üzülen eşim Halime Göğebakan böbreğini vermek istedi ama kendisi de şeker hastası olduğu için nakil gerçekleştirilemedi" diye konuştu.
Bunun üzerine çocuklarının devreye girdiğini, ancak çocukların genç yaşta olmasından dolayı yüreğinin elvermediğini vurgulayan Göğebakan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu süreçte Özel Sani Konukoğlu Hastanesi Organ Nakli Merkezi'nin düzenlediği seminere katılmıştım. O gün Organ Nakli Merkezi'ne kayıt yaptırdım. Daha önce trafik kazası geçirmiş bu hastanede ameliyat olmuş ve çok memnun kalmıştım. Kayıt yaptırdıktan 1 ay sonra kadavradan böbrek çıktığı haberi geldi. Ancak grip olduğum için bana nakil yapılamadı. Çok üzüldüm. Eşim bana destek olarak 'üzülme bak bir aya kalmaz yine çıkar' dedi. Gerçekten de bir aya kalmadan tekrar kadavradan böbrek çıktığı haberi verildi,
adeta inanmadım. Haftada 3 gün 4'er saat diyalize giriyordum. Çocuklarım 'baba hayatın kurtuldu' dediler. Diyalize giren insanın sosyal hiçbir hayatı yok. Ameliyat başarılı geçti. Artık bol bol gezeceğim. Ne yapmak istesek, diyaliz elimizi kolumuzu bağlıyordu. Önce Allah'a, sonra doktorumuz Doç. Dr. Necmettin Güvence'ye çok şey borçluyum. Organ bağışı çok önemli. Organ bağışı sayesinde hayatım kurtuldu. Allah bağış yapanlardan razı olsun. Ayrıca, Gaziantep'te böyle bir merkezin açılması çok önemli"İHA
resim
Gaziantep Özel Sani Konukoğlu Hastanesi Başhekimi Dr. Yusuf Ziya Yıldırım, hastane bünyesinde organ nakli merkezinin hizmete girdiği günden buyana yapılan nakillerle sadece Gaziantep'te değil, bölgedeki diyaliz hastalarının da yüzünü güldürdüğünü söyledi
Gaziantep Özel Sani Konukoğlu Hastanesi Başhekimi Dr. Yusuf Ziya Yıldırım, hastane bünyesinde organ nakli merkezinin hizmete girdiği günden buyana yapılan nakillerle sadece Gaziantep'te değil, bölgedeki diyaliz hastalarının da yüzünü güldürdüğünü söyledi. "Aldığımız sonuçlar bizlere gurur veriyor. Hastalarımıza şifa olabildiğimiz için mutluyuz" diyen Dr. Yıldırım, hastaneye güvenen hastalara ve şifa dağıtan merkez ekibine teşekkür etti.
Özel Sani Konukoğlu Hastanesi Organ Nakli Merkezi Başkanı Doç. Dr. Necmettin Güvence ise organ bağışı sayesinde bir yerlerde biten yaşamların, başka yerlerdeki insanlara umut olduğunu belirterek, "Gencecik bir insanın biten hayatı Özel Sani Konukoğlu Hastanesi Organ Nakli Merkezi'nde iki farklı insana hayata yeniden başlayabilmeleri için can oldu" dedi.
"ÜMİDİM YOKTU"
Kahramanmaraşlı Mustafa Yıldız (21), 12 yaşında böbreklerinden rahatsızlandığını ve götürüldüğü doktorun böbreğin hemen alınması gerektiğini, aksi takdirde diğer böbreğin de zarar göreceğini söylediğini bildirdi.
Ailesinin ameliyatına karar verdiğini, ancak sonradan vazgeçtiğini anlatan Yıldız, yaşadıklarını şöyle dile getirdi:
"İlaçlarla hayatımı sürdürmeye çalıştım. Ancak 13 yaşıma geldiğimde diğer böbreğim de rahatsızlandı ve diyalize girmeye başladım. Diyalize girmem için koluma fistül açılmıştı. Ancak ben ne olduğunu bilemediğim için korkudan bir hafta diyalize giremedim. Ondan sonra da 8 yıl boyunca diyalize girdim. Diyalizde kramp, baş dönmesi pek çok sıkıntı yaşıyordum. Allah kimseye yaşatmasın. Arkadaşlarla dışarıda zaman geçirmek yerine diyalize girmeyi bir düşünsenize. Rahatsızlığım dolayısıyla okula devam edemedim.
Sosyal güvencem yoktu ve diyalize girmek için çalışmak zorundaydım. Annem böbreğini vermek istedi ancak doku tutmadı. Babam kalp hastası olduğu için doktor uygun bulmadı. 6 kardeşiz. İkizim böbreğini vermek istedi, ancak çalıştığından dolayı kabul etmedim. Diyaliz merkezinden tanıdığım bir arkadaşım Sani Konukoğlu Hastanesi'nde nakil yaptırdığını ve çok memnun olduğunu söyledi. Ablam 'sana böbreğimi veririm' buraya geldik. Ancak ablamın dokuları uymayınca çok büyük hayal kırıklığı yaşadım. Yaklaşık 1 ay
sonra kadavradan böbrek bulunduğu bildirildi. Yüksek tansiyon hastasıyım, sevinçten tansiyonum yükselir diye korktum. Herkes doya doya su içerken ben içemiyordum. Kolumdaki fistüller yüzünden kısa kollu giymek istemiyordum. Yine de halime hep şükrettim. Haftada 3 gün 4'er saat diyalize girmek nerede, evinde kendi hayatını planlamak nerede? Nakil sonrası kendimi dünyaya yeniden gelmiş gibi hissediyorum. Allah böbreği bağışlanan gence rahmet etsin. Benim hiç ümidim yoktu. Allah herkesten razı olsun."
"HAYATIM KURTULDU"
Böbrek nakledilen 3 çocuk babası İsmail Göğebakan (43) da 16 yıllık şeker hastası olduğunu ve bunun sonucunda 2 yıl önce böbreklerinin çalışmaz hale geldiğini kaydetti. Bunun üzerine diyalize girmeye başladığını anımsatan Göğebakan, "Diyalize girmeme üzülen eşim Halime Göğebakan böbreğini vermek istedi ama kendisi de şeker hastası olduğu için nakil gerçekleştirilemedi" diye konuştu.
Bunun üzerine çocuklarının devreye girdiğini, ancak çocukların genç yaşta olmasından dolayı yüreğinin elvermediğini vurgulayan Göğebakan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu süreçte Özel Sani Konukoğlu Hastanesi Organ Nakli Merkezi'nin düzenlediği seminere katılmıştım. O gün Organ Nakli Merkezi'ne kayıt yaptırdım. Daha önce trafik kazası geçirmiş bu hastanede ameliyat olmuş ve çok memnun kalmıştım. Kayıt yaptırdıktan 1 ay sonra kadavradan böbrek çıktığı haberi geldi. Ancak grip olduğum için bana nakil yapılamadı. Çok üzüldüm. Eşim bana destek olarak 'üzülme bak bir aya kalmaz yine çıkar' dedi. Gerçekten de bir aya kalmadan tekrar kadavradan böbrek çıktığı haberi verildi,
adeta inanmadım. Haftada 3 gün 4'er saat diyalize giriyordum. Çocuklarım 'baba hayatın kurtuldu' dediler. Diyalize giren insanın sosyal hiçbir hayatı yok. Ameliyat başarılı geçti. Artık bol bol gezeceğim. Ne yapmak istesek, diyaliz elimizi kolumuzu bağlıyordu. Önce Allah'a, sonra doktorumuz Doç. Dr. Necmettin Güvence'ye çok şey borçluyum. Organ bağışı çok önemli. Organ bağışı sayesinde hayatım kurtuldu. Allah bağış yapanlardan razı olsun. Ayrıca, Gaziantep'te böyle bir merkezin açılması çok önemli"İHA
resim
Gaziantep Özel Sani Konukoğlu Hastanesi Başhekimi Dr. Yusuf Ziya Yıldırım, hastane bünyesinde organ nakli merkezinin hizmete girdiği günden buyana yapılan nakillerle sadece Gaziantep'te değil, bölgedeki diyaliz hastalarının da yüzünü güldürdüğünü söyledi