Bağışıklık sistemini aktif hale getirerek kanserle savaşıyor...Bağışıklık sisteminin tümörle savaşmasını sağlayan yeni ilaç cilt kanserinden sonra diğer türlere karşı da umut oldu.
Dünyadaki en önemli onkolojik gelişmelerin sunulduğu ve pratikteki standartları değiştiren çalışmaların yayınlandığı ASCO 2011 Kongresi’nden, kötü gidişli bir cilt kanseri olan melanoma çözüm haberi geldi. ABD’de yapılan ve 30 bin onkoloğun katıldığı ASCO 2011’de bağışıklık sistemini aktif hale getirerek kanserle savaşmasını sağlayan ilacın müjdesi verildi.
Yeni ilacın mekanizmasını anlatan İstanbulBilim Üniversitesi Onkoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gökhan Demir, “Biz bugüne kadar bağışıklık sistemini uyararak kanseri tedavi etmeye çok çalıştık ama bu girişimimiz hep başarısızlıkla sonuçlandı. Bağışıklık sistemi çok güçlü bir sistem olmasına rağmen tümöre karşı gerçek bir zafer elde edemiyorduk. Bağışıklık sistemi kendinden olanla kendinden olmayanı ayırt etme ve kendinden olmayanı da yok etme esasına dayalı bir sistem. Ancak bu sistemkanserhücrelerini kendinden olmayan, yabancı bir hücre gibi değil, kendi vücudundan çıktığı için akraba veya kardeş gibi görüyordu. Bu nedenle bağışıklık sistemini uyararak yapılan tedaviler iyi sonuçlar vermiyordu. Ama bu yıl ilk defa melanom örneğinde görüldüğü gibi bir anlamda bağışıklık sisteminin şifresi çözülmüş oldu.
Tümör hücresinin hangi mekanizmasından dolayı immün sistemin onu kendinden biri gibi gördüğü açıklandı ve o mekanizmayı engelleyici monoklonal antikorlar geliştirildi. ‘Ipililumab’ denen bu monoklonel antikor kullanıldığı zaman bağışıklık hücreleri aktifleşerek tümörü önemli ölçüde kontrol altına aldı.”
İLAÇ ÇEŞİTLİ TÜMÖRLER ÜZERİNDE ANTİKOR ETKİSİ YAPIYOR
Bağışıklık sistemi alarma geçiyor
İlaç ilk olarak, yeni teşhis edilmiş ileri evre melanom hastalarında denendi. Bir gruba sadece kemoterapi, bir gruba ise kemoterapiyle birlikte yeni ilaç verildi. ‘Ipililumab’ içerikli ilaç verilen grupta tedaviye yanıtın çok iyi, sağ kalım oranının da yüksek olduğu görüldü. Bilim adamları ilacın sadece melanomla karşı değil, pek çok kanser türünde bağışıklık sisteminin tümöre saldırmasını sağlamak amacıyla ek olarak kullanılacağını duyurdu. Prof. Demir, “Bu ilaçların büyük kısmının 2-3 yıl içerisinde faz 3 çalışmaları da tamamlanacak. Bu da kanserle mücadelede yeni ve çok güçlü silahlara sahip olacağımız anlamına geliyor” dedi.
MEME VE AKCİĞER KANSERLERİNİN TEDAVİSİNDE YENİ DÖNEM
Kemoterapisiz hedefi vuracak
Hedefe yönelik kanser tedavisinde meme ve akciğer kanserinde de gelişme yaşanıyor. İngiltere’deki Newcastle Üniversitesi tarafından meme kanserine karşı geliştirilen ‘deneme aşamasındaki ilaç’ başarılı olurken, sözkonusu ilaç prostat, pankreas gibi türlerinde de de etkili oldu. Akciğer kanserinde ise bir genetik faktörün tespit edilmesi kemoterapisiz tedavinin yolunu açtı. Prof. Dr. Demir, “Bu mutasyon varsa hap şeklinde tedavi uygulanıyor. 5 yıl önce kemoterapisiz akciğer kanseri tedavisi rüyaydı ama şimdi bunu başarabiliyoruz” diye konuştu.
Dünyadaki en önemli onkolojik gelişmelerin sunulduğu ve pratikteki standartları değiştiren çalışmaların yayınlandığı ASCO 2011 Kongresi’nden, kötü gidişli bir cilt kanseri olan melanoma çözüm haberi geldi. ABD’de yapılan ve 30 bin onkoloğun katıldığı ASCO 2011’de bağışıklık sistemini aktif hale getirerek kanserle savaşmasını sağlayan ilacın müjdesi verildi.
Yeni ilacın mekanizmasını anlatan İstanbulBilim Üniversitesi Onkoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gökhan Demir, “Biz bugüne kadar bağışıklık sistemini uyararak kanseri tedavi etmeye çok çalıştık ama bu girişimimiz hep başarısızlıkla sonuçlandı. Bağışıklık sistemi çok güçlü bir sistem olmasına rağmen tümöre karşı gerçek bir zafer elde edemiyorduk. Bağışıklık sistemi kendinden olanla kendinden olmayanı ayırt etme ve kendinden olmayanı da yok etme esasına dayalı bir sistem. Ancak bu sistemkanserhücrelerini kendinden olmayan, yabancı bir hücre gibi değil, kendi vücudundan çıktığı için akraba veya kardeş gibi görüyordu. Bu nedenle bağışıklık sistemini uyararak yapılan tedaviler iyi sonuçlar vermiyordu. Ama bu yıl ilk defa melanom örneğinde görüldüğü gibi bir anlamda bağışıklık sisteminin şifresi çözülmüş oldu.
Tümör hücresinin hangi mekanizmasından dolayı immün sistemin onu kendinden biri gibi gördüğü açıklandı ve o mekanizmayı engelleyici monoklonal antikorlar geliştirildi. ‘Ipililumab’ denen bu monoklonel antikor kullanıldığı zaman bağışıklık hücreleri aktifleşerek tümörü önemli ölçüde kontrol altına aldı.”
İLAÇ ÇEŞİTLİ TÜMÖRLER ÜZERİNDE ANTİKOR ETKİSİ YAPIYOR
Bağışıklık sistemi alarma geçiyor
İlaç ilk olarak, yeni teşhis edilmiş ileri evre melanom hastalarında denendi. Bir gruba sadece kemoterapi, bir gruba ise kemoterapiyle birlikte yeni ilaç verildi. ‘Ipililumab’ içerikli ilaç verilen grupta tedaviye yanıtın çok iyi, sağ kalım oranının da yüksek olduğu görüldü. Bilim adamları ilacın sadece melanomla karşı değil, pek çok kanser türünde bağışıklık sisteminin tümöre saldırmasını sağlamak amacıyla ek olarak kullanılacağını duyurdu. Prof. Demir, “Bu ilaçların büyük kısmının 2-3 yıl içerisinde faz 3 çalışmaları da tamamlanacak. Bu da kanserle mücadelede yeni ve çok güçlü silahlara sahip olacağımız anlamına geliyor” dedi.
MEME VE AKCİĞER KANSERLERİNİN TEDAVİSİNDE YENİ DÖNEM
Kemoterapisiz hedefi vuracak
Hedefe yönelik kanser tedavisinde meme ve akciğer kanserinde de gelişme yaşanıyor. İngiltere’deki Newcastle Üniversitesi tarafından meme kanserine karşı geliştirilen ‘deneme aşamasındaki ilaç’ başarılı olurken, sözkonusu ilaç prostat, pankreas gibi türlerinde de de etkili oldu. Akciğer kanserinde ise bir genetik faktörün tespit edilmesi kemoterapisiz tedavinin yolunu açtı. Prof. Dr. Demir, “Bu mutasyon varsa hap şeklinde tedavi uygulanıyor. 5 yıl önce kemoterapisiz akciğer kanseri tedavisi rüyaydı ama şimdi bunu başarabiliyoruz” diye konuştu.