ANASAYFA arrow right Sağlık

Mikroplastikler, insanın kimyasına birkaç yolla geçebiliyor

YAYINLAMA: 02 Eylül 2022 / 16.33
GÜNCELLEME: 02 Eylül 2022 / 16.33
Kardiyoloji Uzmanı Dr. İsmail Erdoğu, mikroplastiklerin insan sağlığına olan zararları ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Kardiyoloji Uzmanı Dr. İsmail Erdoğu, çevrede çokça bulunan ve insan sağlığına zararı olan mikroplastikler hakkında önemli bilgiler verdi. 

Erdoğu, mikroplasitiğin deodorantlar, parfümler ve hijyen gibi ürünlerle insan vücuduna temas ederek girebildiğini söyleyerek, “Her şey de olduğu gibi insanın doğasına giren doğal olmayan ürünler, sonuçlarının ne olacağını bilmediğimiz yapılar. Artık plastiklerin olumsuz etkilerini görmeye başlayacağız. Çünkü bu konuyla ilgili ciddi veriler gelmeye başladı. Özellikle kullandığımız plastik malzemeleri tamamen geri dönüştüremediğimiz için birçoğu çevremize dağılmaya başladı. Özellikle deniz sularına karışarak, daha da küçük parçalara ayrılmaya başlıyor. Plastik ürünler doğada yok olması zor olan ürünlerden okyanuslara, denizlere, katıldıktan sonra çok daha küçük gözle görülmeyen parçalara ayrılıyor. Bu plastikler denizlerde yaşayan canlıların vücutlarında birikmeye başlıyor. Solungaçlarını kullanan bu canlılar parçaları vücut içerisine alıyor. İnsanın kimyasına birkaç yolla geçebiliyor. Gıdaların üzerinde bulunan koruyucu plastikler zaman içerisinde aşınarak gıdaların içerisine girebiliyor veya deniz ürünleri ile vücudumuza girebiliyor. Yada kimyasal ürünler deodorantlar, parfümler ve hijyen gibi ürünlerle vücudumuza temas ederek girebiliyorlar” dedi. 

BİRÇOK HASTALIĞA NEDEN OLUYOR 

Mikroplastiğin birçok hastalığa neden olduğunu belirten Erdoğu, “Plastiklerin hayatımıza getireceği zararlar konusunda da elimizde çok ciddi veriler yok. Kalp krizi, felç, böbrek yetmezliği, gibi hastalıklara sebebiyet verebiliyor mu hemen üzerinde yapılmış bir çalışma yok. Gelecek yıllarda belki 50 yıl sonra insanlar dönüp baktığında ‘bu insanlar plastikleri nasıl kullanmış’ ‘bu kadar zararlı şeyleri neden dönüştürmemişler’ gibi bir takım sorular akıllarına gelecek. Bugün bunlarla ilgili elimizde çok ciddi veriler olmadığı için bunlarla ilgili bir şeyler söyleyemiyoruz” ifadelerini kullandı. 

“ÇOCUK SAHİBİ OLABİLME SIKLIĞIMIZ 20,30 YIL ÖNCESİNE GÖRE OLDUKÇA KISITLI” 

Çocuk sahibi olabilme sıklığımız 20,30 yıl öncesine göre oldukça kısıtlı olduğuna değinen Erdoğu, “Tıbbi hayatımızda olan gözlemlerden şunları söyleyebilirim ki çocuk sahibi olabilme sıklığımız 20,30 yıl öncesine göre oldukça kısıtlı. Belki üreme sağlığı ile alakalı ilk ciddi veriler gelmeye başlayacak ve üreme sağlığını olumsuz etkilediğine dair bir takım verilere sahip olacağız” diye konuştu. 

Erdoğu, plastik malzemeler içerisinde satılan ürünlerin tüketilmemesi gerektiğini söyleyerek, “Korunmamızın yolları da bunlarla olan temasları azaltmamız gerekiyor. Konserve edilmiş gıdalar, uzun süre saklanabilir şeyler ve plastik malzemeler içerisinde satılan ürünleri tüketmemiz gerekiyor. Hazır gıdalar yerine taze gıdalar tüketmeliyiz. Çocuklarımızın kullanacağı eşyaların plastik değil, bez olmasına dikkat etmeliyiz. Kullandığımız kıyafetlerin pamuklu olmasına dikkat etmemiz gerekiyor. Çünkü sentetik ürünlerde plastiklerin alt kolu olarak karışımıza çıkıyor. Plastikleri daha az kullanmalıyız ve daha az tüketmeliyiz” ifadelerine yer verdi. 

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *