ANASAYFA arrow right Sağlık

Pembeden maviye yolculuk

Pembeden maviye yolculuk
YAYINLAMA: 15 Nisan 2020 / 22.45
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 00.14
Oysa yaşamına erkek olarak devam etmek için bıçak altına yatan kadınların sayısı da az değil.
Bugüne kadar daha çok "içinde kadın yaşayan" erkeklerden söz edilmesine, bunlarla ilgili filmler çekilmesine, romanlar yazılmasına rağmen "kendisini erkek gibi hisseden"kadınlar fazla bilinmiyor.
Oysa yaşamına erkek olarak devam etmek için bıçak altına yatan kadınların sayısı da az değil. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik Rekonsrüktif Cerrahi Ana Bilim Dalı, erkekliğe geçiş yapmak isteyenlerin başvurduğu merkezlerin başında geliyor.
AA muhabirinin görüştüğü, bu bölümde ameliyat olan hastaların tümü ''Çok küçük yaşlardan beri, kendimi erkek gibi hissediyordum. Hiç bebeklerle oynamadım, etek ve elbise giymedim, pantolonu tercih ettim'' diye anlatıyor diğer kadınlardan farklarını. Okul yaşamlarında etek giymek zorunda kaldıkları için büyük sıkıntılar yaşadıklarını dile getiren hastalar, ''İlk başlarda ailelerinden ve diğer yakınlarından tepki gördüklerini, ancak zamanla durumlarının kabullenildiğini'' ifade ediyor.
20'li ve 30'lu yaşlarını süren bu hastalar, ''unisex'' bile olsa pembe kimliklerindeki isimlerini kullanmıyor, ''erkek'' isimleriyle tanınıyor. Ameliyat olur olmaz da mavi renkte nüfus cüzdanı almak için başvuruda bulunuyor.
Ameliyat öncesindeki yaşamlarında, kadın bedenlerindeki izleri örtmek için farklı metodlar kullandıklarını anlatan bu kişiler, bu durumlarının iş yaşamlarında ''çok garip karşılanmadığını, genelde kabul gördüklerini'' söylüyor.
Uzun bir süreç sonunda ameliyat onayı alan hastalar, bir dizi operasyon geçirmek zorunda oldukları için iş yaşamlarına ''şimdilik'' ara vermiş. Kullandıkları testesteron hormonu sayesinde yüzlerinde ve vücutlarında tüyler çıkan hastalar, ''Mavi kimliklerine kavuştuktan sonra iş bulmakta sorun çekmeyeceklerini'' tahmin ediyor.

MERKEZ ÖNERİYORLAR
Hastalar, aralarında internet aracılığıyla sıkı bir iletişim bulunduğunu, ameliyat olmak için hangi merkeze başvurmalarının yerinde olacağı konusunda birbirlerine önerilerde bulunduklarını kaydettiler.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik Rekonsrüktif Cerrahi Ana Bilim Dalı'nın en güvenilir merkezlerden birisi olduğunu belirten hastalar, ''Buradaki uzmanların mesleki bilgileri en üst düzeyde. Başarısız ameliyatlar sonrası intihar edenler bile oldu. Ancak burada yapılan operasyonların sonuçları çok başarılı'' diye konuştular.

KOMİSYON KARARI ŞART
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik Rekonsrüktif Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serdar Nazif Nasır, son birkaç ay içinde 7-8 hastanın kadınlıktan erkekliğe geçiş ameliyatını yaptıklarını, sürecin devam ettiği bir kaç hasta daha bulunduğunu söyledi.
Merkezde daha çok bu tür hastaları ameliyat ettiklerini ifade eden Nasır, şu bilgileri verdi:
''Cinsiyet değiştirme ameliyatı olmak isteyen hastalarımızın öncelikle endokrinoloji, genetik, kadın-doğum, psikiyatri ve plastik cerrahi uzmanlarından oluşan bir komisyon tarafından takip edilmesi gerekiyor. Burada hasta uzun bir süre detaylı olarak takip ediliyor. Eğer hasta uygun bulunursa cinsel kimliğini değiştirmesi için onay çıkıyor. Daha sonra hastanın göğüsleri ve genital organları, yumurtalıkları ve cinsel organı alınıyor. Endokrinoloji uzmanı tarafından hormon tedavisine başlanıyor. Son olarak da bizim bölümde yapılan ameliyatla erkek cinsel organı takılıyor. Bu operasyonlar SGK tarafından da ödeniyor.''

ABD'Lİ UZMAN İLGİSİ
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik Cerrahi Ana Bilim Dalı ile Yale Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik Cerrahi bölümü arasında imzalanan protokol çerçevesinde, bölümde eğitim gören ABD'li uzmanlar, cinsiyet değiştirme ameliyatlarına büyük ilgi gösteriyor.

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *