Kişi kalp hastalığına aslında bebeklikte yakalanıyor. 350 bin kişide ailevi yüksek kolesterol var” dedi.
Turgut Özal Üniversitesi Çocuk Beslenme ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Halil İbrahim Aydın damar tıkanıklığı ile ilgili toplumda pek bilinmeyen bir gerçeği açıkladı. Aydın, kalp hastalıklarının kişide bebeklik çağında ailedeki yüksek kolesterola bağlı olarak başladığını belirtti. Aydın, “Yapılan çalışmalar damar sertliğinin aslında çocukluk çağında başladığını göstermiştir. Giderek artan durum 40’lı yaşlarda kalp rahatsızlıkları ve buna bağlı ani ölümlerle sonuçlanıyor” dedi.
Dünya’da olduğu gibi Türkiye’de de ölüm nedenleri arasında birinci sırada kalp hastalıkları bulunuyor. Aydın kalp kasını besleyen koroner arterlerin tıkanmasının en sık ölüm nedeni olduğuna ifade etti.
Prof. Dr. Halil İbrahim Aydın kalp hastalıklarına dair toplumda az bilinen bir konuya dikkat çekerek koroner kalp hastalığının bir diğer çok önemli ve önlenebilir nedeninin de ailevi hiperkolesterolemi (kolesterol yüksekliği) olduğuna dikkat çekti. Aydın, ailevi hiperkolesteroleminin, erken yaşta damar sertliğine ve 40’lı yaşlardan itibaren koroner kalp hastalığı sonucu ani ölümlere neden olduğunu belirtti. “Bu hastalık, kanda yüksek miktarda bulunan kolesterolü vücudun temizleyememesi sonucu ortaya çıkmaktadır” diyen Aydın, anne veya babadan birisinde bu şekilde kalıtsal kolesterol yüksekliği olması durumunda bu hastalığın çocuğuna geçirme olasılığının yüzde elli olduğunu vurguladı. Aydın “Türkiye’de en az 300 - 350 bin kişide ailesel hiperkolesterolemi olduğunu söyleyebiliriz” dedi.
Aydın bu hastaların yüzde 80-90’ının hasta olduğunu bile bilmediğini ve ancak kalp krizi geçirildikten sonra araştırılınca ortaya çıktığını hatırlattı. Kolesterol yüksekliği olan çocukların çok büyük kısmında herhangi bir şikayet veya muayenede bir bulgu olmadığını belirten Aydın, “İki yaşından önce kolesterol yüksekliği saptansa bile çok aşırı yüksek değilse genellikle herhangi bir diyet veya ilaç tedavisi önerilmiyor. İki yaşından sonra ise karbohidrat tüketiminin özellikle basit şekerlerin tüketiminin azaltılması, düşük yağ içerikli besinlerin mesela peynirin yarım yağlı veya az yağlı olanlarının tüketilmesi gibi diyet tedavisi başlanıyor, daha büyük çocuklarda kolesterol düzeyinin yüksekliğine göre ilaç tedavisi de eklenebiliyor” dedi.
Aydın ailede herhangi birinde LDL kolesterol yani kötü kolesterol yüksek saptandı ise bütün ailenin kan yağ düzeyi ölçümü yaptırılmasını yine ailede bir erkekte 50 yaşından önce, bir kadında 60 yaşından önce kalp damarlarında tıkanıklık oldu ise bütün ailenin kan yağ düzeylerini ölçtürülmesini önerdi. Aydın ayrıca, anne babalara, "çocuklarınızda en erken 2 yaşında en geç 10 yaşına kadar kan yağ düzeylerini ölçtürün" tavsiyesinde bulundu. Aydın ailevi kolesterol yüksekliğinin çocuklukta saptanabilmesi durumunda ömrün 30-40 yıl daha uzun olmasının sağlanabileceğini anlattı.ANKA
Turgut Özal Üniversitesi Çocuk Beslenme ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Halil İbrahim Aydın damar tıkanıklığı ile ilgili toplumda pek bilinmeyen bir gerçeği açıkladı. Aydın, kalp hastalıklarının kişide bebeklik çağında ailedeki yüksek kolesterola bağlı olarak başladığını belirtti. Aydın, “Yapılan çalışmalar damar sertliğinin aslında çocukluk çağında başladığını göstermiştir. Giderek artan durum 40’lı yaşlarda kalp rahatsızlıkları ve buna bağlı ani ölümlerle sonuçlanıyor” dedi.
Dünya’da olduğu gibi Türkiye’de de ölüm nedenleri arasında birinci sırada kalp hastalıkları bulunuyor. Aydın kalp kasını besleyen koroner arterlerin tıkanmasının en sık ölüm nedeni olduğuna ifade etti.
Prof. Dr. Halil İbrahim Aydın kalp hastalıklarına dair toplumda az bilinen bir konuya dikkat çekerek koroner kalp hastalığının bir diğer çok önemli ve önlenebilir nedeninin de ailevi hiperkolesterolemi (kolesterol yüksekliği) olduğuna dikkat çekti. Aydın, ailevi hiperkolesteroleminin, erken yaşta damar sertliğine ve 40’lı yaşlardan itibaren koroner kalp hastalığı sonucu ani ölümlere neden olduğunu belirtti. “Bu hastalık, kanda yüksek miktarda bulunan kolesterolü vücudun temizleyememesi sonucu ortaya çıkmaktadır” diyen Aydın, anne veya babadan birisinde bu şekilde kalıtsal kolesterol yüksekliği olması durumunda bu hastalığın çocuğuna geçirme olasılığının yüzde elli olduğunu vurguladı. Aydın “Türkiye’de en az 300 - 350 bin kişide ailesel hiperkolesterolemi olduğunu söyleyebiliriz” dedi.
Aydın bu hastaların yüzde 80-90’ının hasta olduğunu bile bilmediğini ve ancak kalp krizi geçirildikten sonra araştırılınca ortaya çıktığını hatırlattı. Kolesterol yüksekliği olan çocukların çok büyük kısmında herhangi bir şikayet veya muayenede bir bulgu olmadığını belirten Aydın, “İki yaşından önce kolesterol yüksekliği saptansa bile çok aşırı yüksek değilse genellikle herhangi bir diyet veya ilaç tedavisi önerilmiyor. İki yaşından sonra ise karbohidrat tüketiminin özellikle basit şekerlerin tüketiminin azaltılması, düşük yağ içerikli besinlerin mesela peynirin yarım yağlı veya az yağlı olanlarının tüketilmesi gibi diyet tedavisi başlanıyor, daha büyük çocuklarda kolesterol düzeyinin yüksekliğine göre ilaç tedavisi de eklenebiliyor” dedi.
Aydın ailede herhangi birinde LDL kolesterol yani kötü kolesterol yüksek saptandı ise bütün ailenin kan yağ düzeyi ölçümü yaptırılmasını yine ailede bir erkekte 50 yaşından önce, bir kadında 60 yaşından önce kalp damarlarında tıkanıklık oldu ise bütün ailenin kan yağ düzeylerini ölçtürülmesini önerdi. Aydın ayrıca, anne babalara, "çocuklarınızda en erken 2 yaşında en geç 10 yaşına kadar kan yağ düzeylerini ölçtürün" tavsiyesinde bulundu. Aydın ailevi kolesterol yüksekliğinin çocuklukta saptanabilmesi durumunda ömrün 30-40 yıl daha uzun olmasının sağlanabileceğini anlattı.ANKA