Riskli gebeliklerde dört saatten fazla uçak seyahatinden kaçınılması gerekiyor.
Uzmanlar, gebelerin kısa süreli uçak yolculuklarını basit tedbirlerle güvenli bir şekilde geçirilebilirken, dört saatten fazla süren yolculukların anne adayı ve bebek sağlığının korunması açısından yapılmamasını öneriyor. Uçak yolculuğuna çıkmadan anne adayının hekiminden gebelik sürecine ilişkin dosyasını yanında bulundurması ve olası doğum halinde ilgili hekime vermesi gerektiğini vurgulanıyor.
Prof. Dr. Ali Çetin, yaz tatili planları yapılmasıyla birlikte seyahatlerin de arttığını belirterek, özellikle uçak yolculuklarında gebelerin dikkatli olması gerektiğini söyledi.
Çetin, günümüzde genel olarak havaalanları ve uçakların, gebelerin seyahati açısından elverişli koşullara sahip olduğunu dile getirerek, güvenlik sistemlerinin tam olmasına karşın yine de gebelerin mutlaka tedbirli olması gerektiğinin altını çizdi.
RİSKLİ HAMİLELERE UÇAK YOLCULUĞU YASAK
Gebelikte sağlık sorunları bulunan anne adayları için uçak seyahatinin riskli olduğuna dikkati çeken Çetin, ''Gebelik döneminde kanama ve ağrı ile seyreden düşük riski yüksekliği, erken doğum riski yüksekliği, bebekte gelişme geriliği olması gibi temel olarak bebeği ilgilendiren sağlık sorunlarında ve gebelikte kan basıncı yüksekliği, gebelikte ateş yüksekliğine neden olan iltihabi hastalıklar ve bacak toplardamarlarında kan pıhtısı oluşma riski yüksekliği gibi asıl olarak anneyi ilgilendiren durumlarda uçak yolculuğu önerilmez'' diye konuştu.
Çetin, bu dönemdeki sorunun gebeliğin ilerleyen dönemlerinde düzelmesi veya tedavi altına alınması durumunda uçak seyahatine izin verilebileceğini vurguladı. Gebeliği olağan seyreden anne adayları için de önerilerde bulunan Çetin, uçakta doğum riskinin hem anne adayı hem yolcular hem de uçak personeli açısından sıkıntılı olabileceğini söyledi. Çetin, uçak içinde doğumun anne ve bebeğin bakımını zorlaştıracağını anlatarak, şöyle devam etti:
''Bu nedenle uçak ile seyahat etmek isteyen tüm anne adaylarının jinekologlarına durumu bildirmesi ve onay alması gerekir. Jinekolog hekimin, anne adayına gebeliğin mevcut durumunu içeren bir dosya ya da bilgi notu vermesi gebenin seyahati ve ulaştığı yerde izlenmesi sırasında faydalı olacaktır.''
SON BİR AYDA UÇUŞA İZİN YOK
Uçak yolculuğunun dört saatten fazla olduğunda, uçak içinde doğum yapma tehlikesi bulunduğuna dikkati çeken Çetin, ''Çoğu havayolu, gebeliğin son bir ayında olan gebelerin uçuşuna müsaade etmemektedir. Bazı hava yolları doğum hekimin raporuna göre politikalarını belirlemektedir. Özellikle çoğul gebeliklerde uzun uçak yolculukları doğum olasılığı açısında daha riskli olduğu için duruma göre özel politika belirlemek daha faydalı olur'' diye konuştu.
Çetin, seyahat süresinde yanlarında yakınları bulunmayan gebelere uzun süreli uçak yolculuklarına çıkmamalarını tavsiye ettiklerini ifade etti. Özellikle sıtma hastalığı açısında riskli bölgelere seyahatlerin gebelik döneminde önerilmediğini vurgulayan Çetin'in verdiği bilgiye göre, rakımı 3 bin metreden fazla olan bölgelere seyahat edildiğinde havada oksijen oranı düşük olabildiğinden anne adayı ve bebeğin sağlığı açısından uçak yolculuğu önerilmiyor.
ANNE ADAYLARI UÇAKTA NELERE DİKKAT ETMELİ?
Uçak içinde hareket kısıtlığı nedeniyle gebelerin ayakları şişebildiğinden, uçuşun ardından ayakkabılarını tekrar giyememelerine neden olabiliyor. Bu nedenle arkası açık ayakkabıların tercih edilmesi tavsiye ediliyor. Bacakların hareketsiz uzun süre durması gebeliğe bağlı bacaklarda azalmış olan toplardamar kan akımının daha da azalmasına bağlı damar içi kan pıhtılaşmasına neden olabiliyor. Bu durum, ciddi bir sağlık sorunudur. Anne adayının, uçak yolculuğundan sonra birkaç gün içinde bir bacağın diğer bacağa göre çapının fazla olması halinde doğum hekimine hemen başvurması gerekiyor. Uçak yolcuğundan sonraki birkaç gün içinde başlayan tek bacakta olan ağrı halinde de hekime başvuru gerekiyor.
Uçak yolculuğu sırasında gebe kadının daha rahat hareket etmesi için koridor tarafındaki koltuklarda oturması öneriliyor. Bu şekilde gebeliğe bağlı sık idrara çıkma ihtiyacını daha kolay karşılayabilir ve 1-1,5 saatte bir koridorda yürümesi tavsiye ediliyor. Uçak içinde yapılması önerilen ayak egzersizlerinin yapılması ve bacaklarda şişmeyi önleyici çorap giyilmesi öneriliyor.
Uçak seyahati sırasında esnek ve rahat giysiler, özellikle karnı sıkmayan giysiler tercih edilmesi isteniyor. Ayrıca anne adayının gerektiğinde sırtındaki kıyafetinin bir katını çıkartabilecek şekilde giyinmesi öneriliyor. Uçuş sırasında saatte bir küçük bardak su içilmesine ve beslenmenin de dengede tutulması önem taşıyor. Uçakta yenebilecek yiyeceklerin seyahat boyunca anne adayının yanında olması ve ancak uçuş boyunca tuzlu atıştırmalardan uzak durulması isteniyor. Kafeinli içeceklerden de uzak durulması vurgulanıyor.
Uzmanlar, gebelerin kısa süreli uçak yolculuklarını basit tedbirlerle güvenli bir şekilde geçirilebilirken, dört saatten fazla süren yolculukların anne adayı ve bebek sağlığının korunması açısından yapılmamasını öneriyor. Uçak yolculuğuna çıkmadan anne adayının hekiminden gebelik sürecine ilişkin dosyasını yanında bulundurması ve olası doğum halinde ilgili hekime vermesi gerektiğini vurgulanıyor.
Prof. Dr. Ali Çetin, yaz tatili planları yapılmasıyla birlikte seyahatlerin de arttığını belirterek, özellikle uçak yolculuklarında gebelerin dikkatli olması gerektiğini söyledi.
Çetin, günümüzde genel olarak havaalanları ve uçakların, gebelerin seyahati açısından elverişli koşullara sahip olduğunu dile getirerek, güvenlik sistemlerinin tam olmasına karşın yine de gebelerin mutlaka tedbirli olması gerektiğinin altını çizdi.
RİSKLİ HAMİLELERE UÇAK YOLCULUĞU YASAK
Gebelikte sağlık sorunları bulunan anne adayları için uçak seyahatinin riskli olduğuna dikkati çeken Çetin, ''Gebelik döneminde kanama ve ağrı ile seyreden düşük riski yüksekliği, erken doğum riski yüksekliği, bebekte gelişme geriliği olması gibi temel olarak bebeği ilgilendiren sağlık sorunlarında ve gebelikte kan basıncı yüksekliği, gebelikte ateş yüksekliğine neden olan iltihabi hastalıklar ve bacak toplardamarlarında kan pıhtısı oluşma riski yüksekliği gibi asıl olarak anneyi ilgilendiren durumlarda uçak yolculuğu önerilmez'' diye konuştu.
Çetin, bu dönemdeki sorunun gebeliğin ilerleyen dönemlerinde düzelmesi veya tedavi altına alınması durumunda uçak seyahatine izin verilebileceğini vurguladı. Gebeliği olağan seyreden anne adayları için de önerilerde bulunan Çetin, uçakta doğum riskinin hem anne adayı hem yolcular hem de uçak personeli açısından sıkıntılı olabileceğini söyledi. Çetin, uçak içinde doğumun anne ve bebeğin bakımını zorlaştıracağını anlatarak, şöyle devam etti:
''Bu nedenle uçak ile seyahat etmek isteyen tüm anne adaylarının jinekologlarına durumu bildirmesi ve onay alması gerekir. Jinekolog hekimin, anne adayına gebeliğin mevcut durumunu içeren bir dosya ya da bilgi notu vermesi gebenin seyahati ve ulaştığı yerde izlenmesi sırasında faydalı olacaktır.''
SON BİR AYDA UÇUŞA İZİN YOK
Uçak yolculuğunun dört saatten fazla olduğunda, uçak içinde doğum yapma tehlikesi bulunduğuna dikkati çeken Çetin, ''Çoğu havayolu, gebeliğin son bir ayında olan gebelerin uçuşuna müsaade etmemektedir. Bazı hava yolları doğum hekimin raporuna göre politikalarını belirlemektedir. Özellikle çoğul gebeliklerde uzun uçak yolculukları doğum olasılığı açısında daha riskli olduğu için duruma göre özel politika belirlemek daha faydalı olur'' diye konuştu.
Çetin, seyahat süresinde yanlarında yakınları bulunmayan gebelere uzun süreli uçak yolculuklarına çıkmamalarını tavsiye ettiklerini ifade etti. Özellikle sıtma hastalığı açısında riskli bölgelere seyahatlerin gebelik döneminde önerilmediğini vurgulayan Çetin'in verdiği bilgiye göre, rakımı 3 bin metreden fazla olan bölgelere seyahat edildiğinde havada oksijen oranı düşük olabildiğinden anne adayı ve bebeğin sağlığı açısından uçak yolculuğu önerilmiyor.
ANNE ADAYLARI UÇAKTA NELERE DİKKAT ETMELİ?
Uçak içinde hareket kısıtlığı nedeniyle gebelerin ayakları şişebildiğinden, uçuşun ardından ayakkabılarını tekrar giyememelerine neden olabiliyor. Bu nedenle arkası açık ayakkabıların tercih edilmesi tavsiye ediliyor. Bacakların hareketsiz uzun süre durması gebeliğe bağlı bacaklarda azalmış olan toplardamar kan akımının daha da azalmasına bağlı damar içi kan pıhtılaşmasına neden olabiliyor. Bu durum, ciddi bir sağlık sorunudur. Anne adayının, uçak yolculuğundan sonra birkaç gün içinde bir bacağın diğer bacağa göre çapının fazla olması halinde doğum hekimine hemen başvurması gerekiyor. Uçak yolcuğundan sonraki birkaç gün içinde başlayan tek bacakta olan ağrı halinde de hekime başvuru gerekiyor.
Uçak yolculuğu sırasında gebe kadının daha rahat hareket etmesi için koridor tarafındaki koltuklarda oturması öneriliyor. Bu şekilde gebeliğe bağlı sık idrara çıkma ihtiyacını daha kolay karşılayabilir ve 1-1,5 saatte bir koridorda yürümesi tavsiye ediliyor. Uçak içinde yapılması önerilen ayak egzersizlerinin yapılması ve bacaklarda şişmeyi önleyici çorap giyilmesi öneriliyor.
Uçak seyahati sırasında esnek ve rahat giysiler, özellikle karnı sıkmayan giysiler tercih edilmesi isteniyor. Ayrıca anne adayının gerektiğinde sırtındaki kıyafetinin bir katını çıkartabilecek şekilde giyinmesi öneriliyor. Uçuş sırasında saatte bir küçük bardak su içilmesine ve beslenmenin de dengede tutulması önem taşıyor. Uçakta yenebilecek yiyeceklerin seyahat boyunca anne adayının yanında olması ve ancak uçuş boyunca tuzlu atıştırmalardan uzak durulması isteniyor. Kafeinli içeceklerden de uzak durulması vurgulanıyor.