İtalya'da 3-4 Ekim’de gerçekleştirilen ve hiçbir adayın yüzde 50’nin üzerinde oy alamadığı 65 yerleşim biriminde yapılan ikinci tur seçimleri, merkez sol ittifakın zaferiyle sonuçlandı.
Demokrat Parti (PD) liderliğindeki merkez sol ittifak, resmi olmayan sonuçlara göre Roma ve Torino’da zafer kazandı. Merkez sol ittifak kısmi yerel seçimlerin ilk ayağında Milano, Napoli ve Bolonya gibi büyük şehirleri kazanmıştı.
Merkez sağ ittifak tek şehirle yetindi
Başkent Roma’da merkez sol ittifakın adayı olarak seçimlere giren eski Ekonomi ve Maliye Bakanı Roberto Gualtieri yüzde 60 oy alarak belediye başkan seçildi. Merkez sağın Roma belediye başkanlığına aday gösterdiği Enrico Michetti ise yüzde 40’ta kalarak seçimi kaybetti.
Bir diğer büyük şehir Torino’da ise merkez sol ittifakın adayı Stefano Lo Russo yüzde 59 oy alarak belediye başkanlığına seçildi. Üç dönem belediye başkanlığı yaptıktan sonra aldığı yüzde 51 oyla dördüncü kez Trieste belediye başkanlığına seçiilen Roberto Dipiazza ise merkez sağ ittifaka tek büyük şehir zaferini kazandırdı.
Roma’dan merkez sola yüzde 60 oy
Aşırı sağcı İtalya’nın Kardeşleri Partisi (FdI) tarafından Roma belediye başkanlığına aday gösterilen Michetti seçim sırasında kullandığı ifadeler yüzünden ırkçılıkla suçlanmıştı. Michetti’nin seçim kampanyasında aşı karşıtlarının ve neofaşist grupların gösterilerde bulunması İtalyan kamuoyunda büyük tepki oluşturmuştu. Seçimlerden bir hafta önce Roma’da 200 binden fazla kişinin katıldığı bir faşizm karşıtı gösteri düzenlenmiş ve Michetti protesto edilmişti.
Roma’da yüzde 60’la seçilen merkez sol ittifak adayı Gualtieri seçimlerden sonra yaptığı ilk açıklamada herkesin başkanı olarak Roma’yı ileriye götüreceğini açıkladı. Roma’da şehir temizliği ve toplu taşıma gibi konularda önemli sorunları olduğunu söyleyen Gualtieri en kısa sürede bu sorunları aşacağının sözünü verdi.
Seçimlere ilgi az oldu
Kısmi yerel seçimlerin ikinci turuna katılım oranları oldukça düşük kaldı. Seçmenlerin yüzde 44’ünün katıldığı ikinci tur seçimlerinin ardından kamuoyunda merkez sağ ve merkez sol ittifakların yanı sıra üçüncü bir çekimserler grubu oluştuğu dile getirildi.
PD lideri Enrico Letta seçimlerde kazandıkları zaferi kutlarken katılım oranlarındaki düşüklüğün sorun olduğunu kabul etti.