ANASAYFA arrow right Yaşam

İhraçlar, toplumsal bir sorun haline geldi

İhraçlar, toplumsal bir sorun haline geldi
YAYINLAMA: 20 Temmuz 2020 / 21.49
GÜNCELLEME: 20 Temmuz 2020 / 21.49
KESK Gaziantep Şubeler Platformu, düzenlediği basın toplantısında, “OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu’nun aldığı ret kararları derhal iptal edilmedi” dedi.

KESK Gaziantep Şubeler Platformu adına açıklamayı yapan Abdullah Damar, 18 bin dosyanın karara bağlanmak için beklediğinin altını çizerken, “İhraçlar sadece hukuki bir sorun ve durum değil çok daha önemlisi aileleri, yakınlarıyla birlikte milyonlarca insanımızı derinden etkileyen devasa toplumsal bir sorun” ifadelerini kullandı.

108 bin dosyanın incelemesi devam ediyor

Damar, “Komisyonun son açıklaması 3 Temmuz 2020 tarihlidir.  Komisyon bu tarih itibariyle; OHAL kapsamında yayımlanan KHK’ler ile 125.678’i kamu görevinden çıkarma olmak üzere toplam 131 bin 922 tedbir işlemi gerçekleştirildiğini, Komisyona yapılan başvuru sayısının 126 bin 300 olduğunu açıklamıştır. Açıklamanın devamında 12 bin 200’ü kabul, 96 bini ret olmak üzere yaklaşık 4 yıldır alınan karar sayısının 108 bin 200 ve halen incelemesi devam eden başvuru sayısının ise 18 bin 100 olduğu belirtildi” şeklinde konuştu.

126 bin kişi kamudan ihraç edildi

OHAL KHK’leri ile resmi açıklamalara göre 126 bini aşkın kişinin fişleme, müdür/kurum kanaati, sosyal medya paylaşımları, sosyal çevre soruşturması, sendika üyeliği, banka hesabı vb. gibi normal koşullarda asla suç olmayan gerekçelerle kamudan ihraç edildiğini dolayısıyla  hukukun temel ilkelerinin ayaklar altına alındığını kaydeden Damar, “KHK’ler ile gerçekleştirilen ihraç işlemiyle aynı zamanda anayasa ile güvence altına alınan başta çalışma hakkı olmak üzere temel haklar yok sayılmıştır. OHAL İşlemlerini İnceleme Komisyonu, 23 Ocak 2017 günü 685 sayılı OHAL KHK’si ile iki yıl süre içinde kamudan ihraç edilmiş yüz binlerce kamu emekçisinin ihraç başvurularını değerlendirmek ve karar altına almakla yetkilendirilmiştir. Komisyonun kurulması üzerinden yaklaşık 4 yıl geçmiş olmasına rağmen komisyonun önünde hala 18 bin 100 dosya karara bağlanmayı bekliyor” dedi.

Kişiler, neden ihraç edildiği konusunda bilgi sahibi değil

“Konfederasyonumuza bağlı sendikalarımız üyelerinden olup ihraç edilenlerden şu ana kadar savunması istenen tek bir kişi yok” diyen Damar, “Kişiler başvurusunu yaparken dahi neden ihraç edildiğine ilişkin bilgi sahibi değildir. İhraç edilen kamu emekçilerinin başvurularını hangi usul ve esasa göre kabul ya da ret ettikleri, yaptıkları soruşturmada hangi kıstasların temel alındığı tamamen muğlaktır. Bu muğlaklık bilinçli olarak tasarlanmış ve bir politika olarak benimsenmiş olup iktidarın istediği kararların çıkması amaçlanmıştır. Komisyonun yasal dayanaklar ve emsal kararlara riayet etmeden, tarafsızlık ve adil yargılanma haklarını misyonun uluslararası sözleşmeleri, anayasayı ve yasaları hiçe saydığını ve suç işlediğini gözetmeden başvuruları karara bağlaması temel hak ve özgürlüklere de aykırılık teşkil etmektedir. Haklarında soruşturma yürütülen, savcılıklar tarafından takipsizlik ya da mahkemeler tarafından beraat kararı verilen kamu emekçilerinin görevlerine geri dönmeleri önünde herhangi bir yasal engel olmamasına rağmen, başvuruları ret edilmektedir. İhraç gerekçesi yargı kararı ile açıkça ortadan kalkmış olmasına rağmen başvuruların ret edilmesi gösteriyor” değerlendirmesinde bulundu.

KESK Gaziantep Şubeler Platformu adına konuşan Abdullah Damar, konuşmasını şu cümlelerle tamamladı: “OHAL Komisyonunun yerel yönetimler işkolunda örgütlü olan KESK’li İhraçlar hakkında neredeyse “kategorik ret” kararı aldığı, bunun dışındaki iş kollarında KESK’li ihraç dosyalarını da “kategorik” olarak beklettiği görülmektedir. Özellikle barış akademisyenleri gibi mahkemeler tarafından beraat almış, hakkında soruşturma/kovuşturma açılmamış binlerce KESK’linin dosyaları hakkındaki kararların bekletildiği görülmektedir. Oysa Komisyonun kararlarında da sabit olduğu üzere KESK’lilerin ihraçlarının ana nedeni anayasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan sendikal eylem ve etkinliklere katılmalarıdır. Demokrasinin işlediği bir yerde temel hak ve özgürlüklerin kullanımı bırakın ihraç edilme gerekçesi olmayı, soruşturma konusu bile yapılamaz. İhraçlar sadece hukuki bir sorun ve durum değil çok daha önemlisi aileleri, yakınlarıyla birlikte milyonlarca insanımızı derinden etkileyen devasa toplumsal bir sorundur. Nazi Almanya’sı politikalarını andıran bu politikayla insanların çalışma hakkının yanı sıra seyahat hakları, sağlık hakları, eğitim hakları, düşünce ve ifade özgürlükleri başta olmak üzere anayasal hakları ellerinden alınmış, kısıtlanmıştır. Özelde bile çalışmaları, işyeri açmaları engellenmiştir. Kendilerine “geçmiş olsun”a gidilmesi kimi kamu emekçilerinin ihraç edilmesine gerekçe yapılmıştır. Bankalardan bırakalım kredi çekmelerini, yakınlarının hesaplarına yatırdıkları parayı çekmeleri dahi engellenmiş, zorluk çıkarılmıştır. İhraç edilen arkadaşlarımız aşiret/kabile devletlerinde dahi görülmeyecek uygulamalarla karşılaştılar, halen de karşılaşıyorlar.” Hüseyin Karataş

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *