OECD Ekonomik Görünüm Raporu yayınlandı
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) Türkiye’de ekonomik toparlanmanın işaretlerinin görülmekte olduğunu bildirdi. OECD Türkiye’nin bu yıl yüzde 2.8, gelecek yıl ise yüzde 4 büyüyeceği tahmininde bulundu. Kuruluş, ABD para politikasının olası normalleşmesi sırasında meydana gelecek ek finansal piyasa çalkantıları ve iç siyasi gerilimlerde yoğunlaşmanın Türkiye için iki büyük risk olduğunu belirtirken “Bu ikisinden herhangi birinin gerçekleşmesi durumunda güven duraksayabilir ve dış fonlamada gerilim artabilir” değerlendirmesi yaptı.
Raporda Türkiye’de piyasa gerginlikleri faizi yukarı iterken 2013’te Türk ekonomisinin ivme kaybettiği, kredilerle özel talepte düşüş kaydedildiği belirtildi. İhracat artışının özellikle altın satışlarındaki ani azalışa bağlı olarak düştüğü, siyasi gerilimin güvenin çökmesine neden olduğu, sermaye çıkışlarını kışkırttığı ve Merkez Bankası’nın 2014 başlarında faiz oranları ani şekilde yükseltmeye zorladığı belirtilen raporda, “Cari işlemler açığı çok yüksek olmayı sürdürürken büyümenin 2015 ortalarına kadar baskılanmış kalacağı tahmin ediliyor” denildi.
OECD’ye göre Türkiye bu yıl yüzde 2.8 büyüme sağlayacak, büyüme rakamı 2015’te yüzde 4’ü yükselecek. Özel tüketimin bu yıl yüzde 1.9 artacağını kaydeden kuruluş, rakamın gelecek yıl yüzde 4.7’ye çıkacağını öngördü. Türkiye’de enflasyonun bu yıl yüzde 8 olacağı tahin edilirken rakamın 2015’te yüzde 6.5’e ineceği belirtildi. İşsizlik bu yıl yüzde 9.8, gelecek yıl ise yüzde 9.6 düzeyinde olacak. Cari işlemler açığının bu yıl yüzde 6.6, gelecek yıl ise yüzde 6.9 olması bekleniyor.
Türkiye’ye “İç ve uluslararası güvenin sürdürülmesi yaşamsal. Parasal, mali ve finansal politikalar ihtiyatlı olmaya devam etmeli” tavsiyesinde bulunan OECD kamunun zamanlı açıklamalarıyla iyileşen mali saydamlık ve yarı finansal kurumların faaliyetleriyle ilgili kapsamlı raporlama önerisinde de bulundu. Türkiye’nin küresel ticarette beklenen iyileşmeden daha fazla yarar sağlaması ve rekabetçilikten elde edilen kazanç toplamının korunabilmesi için dezenflasyonun önemli olduğu belirtilen raporda, “Kayıtlı sektörde çalışma koşullarının iyileştirmesi suretiyle doğrudan yabancı yatırım akışlarının payının artması, dış kırılganlıklarını azaltılmasında yardımcı olur” denildi.
Raporda büyümenin zayıf ancak yüzde 8.5 düzeyindeki ana enflasyonun yüzde 5 olan resmi hedefin oldukça uzağında olduğu belirtilerek, “Dövizi kurunda değer kaybının geçici etkisi ve rekabeti aşındırıcı dolaylı vergi artışları sonucu yüksek enflasyon 2014’te ısrarcı olabilir. Cari işlemler açığı bir süre daha yüzde 6’nın üzerinde kalacak” denildi.
OECD raporunda Türkiye için “Şimdi toparlanma işaretler var” denildi ve şöyle devam edildi: “İç güvenin yeniden inşa edilmesi ve uluslararası güvenin devam etmesi varsayımıyla, GSYH büyümesinin 2014 yılında yüzde 3, 2015’te yüzde 4’e ulaşabilir. Altın ticaretinin baz etkisi kaybolurken ihracattaki hızlanmayla birlikte, yüksek frekanslı göstergeler 2014 başlarında tüketici ve yatırımcı güveninde bir yükselişe işaret ediyor. Seçim dönemi esnasında güveni yüksek tutmak için (başkanlık seçimleri Ağustos 2014’te, genel seçimler 2015 Haziranı’nda) makroekonomik politika saydam ve öngörülebilir olmaya devam etmelidir. Konsolide genel kamu hesaplarının zamanında yayınlanması ve yarı mali kuruluşların faaliyetleriyle ilgili tam raporlama kamu finansmanı entegrasyonunda zor kazanılmış güveni korumaya yardımcı olur. Tüketici kredilerindeki artışı denetim altında tutmaya yönelik makro ihtiyati önlemler muhafaza edilmeli ve ticari kredilerin kalitesi yakın gözetim altında bulundurulmalı. Para politikası, ekonomiyi istikrarlı hale getirmek ve rekabetçilikte kayıpları asgariye indirmek üzere dürüst bir şekilde dezenflasyona odaklanmalı.”ANKA
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) Türkiye’de ekonomik toparlanmanın işaretlerinin görülmekte olduğunu bildirdi. OECD Türkiye’nin bu yıl yüzde 2.8, gelecek yıl ise yüzde 4 büyüyeceği tahmininde bulundu. Kuruluş, ABD para politikasının olası normalleşmesi sırasında meydana gelecek ek finansal piyasa çalkantıları ve iç siyasi gerilimlerde yoğunlaşmanın Türkiye için iki büyük risk olduğunu belirtirken “Bu ikisinden herhangi birinin gerçekleşmesi durumunda güven duraksayabilir ve dış fonlamada gerilim artabilir” değerlendirmesi yaptı.
Raporda Türkiye’de piyasa gerginlikleri faizi yukarı iterken 2013’te Türk ekonomisinin ivme kaybettiği, kredilerle özel talepte düşüş kaydedildiği belirtildi. İhracat artışının özellikle altın satışlarındaki ani azalışa bağlı olarak düştüğü, siyasi gerilimin güvenin çökmesine neden olduğu, sermaye çıkışlarını kışkırttığı ve Merkez Bankası’nın 2014 başlarında faiz oranları ani şekilde yükseltmeye zorladığı belirtilen raporda, “Cari işlemler açığı çok yüksek olmayı sürdürürken büyümenin 2015 ortalarına kadar baskılanmış kalacağı tahmin ediliyor” denildi.
OECD’ye göre Türkiye bu yıl yüzde 2.8 büyüme sağlayacak, büyüme rakamı 2015’te yüzde 4’ü yükselecek. Özel tüketimin bu yıl yüzde 1.9 artacağını kaydeden kuruluş, rakamın gelecek yıl yüzde 4.7’ye çıkacağını öngördü. Türkiye’de enflasyonun bu yıl yüzde 8 olacağı tahin edilirken rakamın 2015’te yüzde 6.5’e ineceği belirtildi. İşsizlik bu yıl yüzde 9.8, gelecek yıl ise yüzde 9.6 düzeyinde olacak. Cari işlemler açığının bu yıl yüzde 6.6, gelecek yıl ise yüzde 6.9 olması bekleniyor.
Türkiye’ye “İç ve uluslararası güvenin sürdürülmesi yaşamsal. Parasal, mali ve finansal politikalar ihtiyatlı olmaya devam etmeli” tavsiyesinde bulunan OECD kamunun zamanlı açıklamalarıyla iyileşen mali saydamlık ve yarı finansal kurumların faaliyetleriyle ilgili kapsamlı raporlama önerisinde de bulundu. Türkiye’nin küresel ticarette beklenen iyileşmeden daha fazla yarar sağlaması ve rekabetçilikten elde edilen kazanç toplamının korunabilmesi için dezenflasyonun önemli olduğu belirtilen raporda, “Kayıtlı sektörde çalışma koşullarının iyileştirmesi suretiyle doğrudan yabancı yatırım akışlarının payının artması, dış kırılganlıklarını azaltılmasında yardımcı olur” denildi.
Raporda büyümenin zayıf ancak yüzde 8.5 düzeyindeki ana enflasyonun yüzde 5 olan resmi hedefin oldukça uzağında olduğu belirtilerek, “Dövizi kurunda değer kaybının geçici etkisi ve rekabeti aşındırıcı dolaylı vergi artışları sonucu yüksek enflasyon 2014’te ısrarcı olabilir. Cari işlemler açığı bir süre daha yüzde 6’nın üzerinde kalacak” denildi.
OECD raporunda Türkiye için “Şimdi toparlanma işaretler var” denildi ve şöyle devam edildi: “İç güvenin yeniden inşa edilmesi ve uluslararası güvenin devam etmesi varsayımıyla, GSYH büyümesinin 2014 yılında yüzde 3, 2015’te yüzde 4’e ulaşabilir. Altın ticaretinin baz etkisi kaybolurken ihracattaki hızlanmayla birlikte, yüksek frekanslı göstergeler 2014 başlarında tüketici ve yatırımcı güveninde bir yükselişe işaret ediyor. Seçim dönemi esnasında güveni yüksek tutmak için (başkanlık seçimleri Ağustos 2014’te, genel seçimler 2015 Haziranı’nda) makroekonomik politika saydam ve öngörülebilir olmaya devam etmelidir. Konsolide genel kamu hesaplarının zamanında yayınlanması ve yarı mali kuruluşların faaliyetleriyle ilgili tam raporlama kamu finansmanı entegrasyonunda zor kazanılmış güveni korumaya yardımcı olur. Tüketici kredilerindeki artışı denetim altında tutmaya yönelik makro ihtiyati önlemler muhafaza edilmeli ve ticari kredilerin kalitesi yakın gözetim altında bulundurulmalı. Para politikası, ekonomiyi istikrarlı hale getirmek ve rekabetçilikte kayıpları asgariye indirmek üzere dürüst bir şekilde dezenflasyona odaklanmalı.”ANKA