GSO yönetim kurulu başkanı Nejat Koçer, yanlışların yapıldığı ama artıların çoğunlukta olduğu 2003 yılındaki iyileşmenin 2004 yılında da süreceğini söyledi. Koçer, “Türkiye üretimi heyecanını kaybetmez ve üretimin önündeki engeller kaldırılırsa 2004 Türkiye için atılım yılı bile olabilir” dedi. Koçer, bu çerçevede alınması gereken önlemleri ve yapılması gerekenleri ise şöyle sıraladı:
2004’te neler yapılmalı? Neler bekleniyor?
İşsizliğe çözüm üretilmeli
Türkiye dünyanın işgücüne en pahalı kullanan ekonomisine sahip. SSK taban pirimi ile asgari ücret arasındaki fark nedeniyle bu oranlar asgari ücretin %89’un ulaşıyor. Son beş yılda enflasyon 8 kat artarken, SSK pirimi tam 24 kat artış göstermiştir. 5 milyon işsize ilave olarak, her yıl istihdam piyasasına 1 milyon gencimiz katılmaktadır. Bu insanlara iş bulmak, hepimizin sosyal sorumluluğudur. Bunun için özendirici tedbirler alınmalıdır. İlave istihdam yaratılması halinde istihdam vergilerinde indirim ve muafiyetler sağlanmalıdır.
Enerji maliyetleri düşürülmeli
Dünyada elektrikte ortalama kayıp kaçak oranı %12 iken, bu oran Türkiye’de %20 beşlere ulaşmıştır. Kamu yıllardır verimsiz çalışmasından doğan maliyeti tüketicinin, üzerine yapmıştır. Elektrik fiyatlarında OECD ortalaması 6 Cent iken Türkiye’de bu rakam 10 Cent’e yaklaşmıştır. Gerekli önlemler alınarak sanayide kullanılan elektrik fiyatları 2004’te artırılmalı. Ve enerji maliyetlerinin daha aşağıya çekilmesini yolları aranmalıdır.
Reel sektöre finansman olanağı yaratılmalı
Bugüne kadar kendi çabalarıyla veya öz kaynaklarıyla uluslararası piyasalarda rekabet etmeye çalışan reel sektöre alternatif finansman kaynakları yaratılmalıdır. Tüketiciler çok uzun vadeler tanıyan bankaları aynı vadeyi reel sektöre de tanımalı. Eximbank, Türkiye Kalkınma Bankası ve Halkbank gibi kurumlar, kuruluş amaçları doğrultusunda işletmelere uygun şartlarda kredi olanağı yaratmalı.
Vergi sistemindeki değişim çabaları hızlanmalı
Reel sektöre rekabet gücü kazandıracak, üretim ve istihdam dostu, vergi ve teşvik politikaları uygulanmalıdır. Vergi oranları uluslararası rekabet şartları gözetilerek yeniden düzenlenmeli, halen kayıtlı mükelleften beslenen vergi sistemi tabana yayılmalı. Halen çok yüksek olan KDV oranları makul seviyelere çekilmeli.
İhracata destek verilmeli
Bu yıl ihracatımızda önemli artışlar sağladık. Ancak, ihracatta rekabet gücümüzü zayıflata SORUNLAR çözülürse, ihracatımız da hızla artacaktır. İşgücü maliyetlerinin yanı sıra sanayicimiz, elektrik, doğalgaz gibi girdileri rakiplerine göre daha pahalıya satın almaktadır. Ayrıca uzun vadeli ve düşük faiz ihracat finansman desteği alamamak ihracatçımızı iyice zor duruma sokmaktadır. Girdi fiyatlarına ve finansman desteklerin de rakip ülkelerle en azından eşit şartlara sahip olmadığımız sürece ihracatta arzu ettiğimiz düzeyi yükselmemiz mümkün değildir.
Kontrolsüz ithalatın yarattığı haksız rekabet önlenmeli
Döviz kurlarının düşük seviyede kalmasının ortaya çıkardığı bir diğer sıkıntı da İthalatta yaşanmaktadır. Düşük kur nedeniyle cazip hale gelen ithalat, haksız rekabete yol açarak, yerli Üreticimizi batma noktasına getirmektedir. Bunun önüne geçecek önlemler acilen alınmalıdır.
RSS