Çiftçinin zararı ülkenin zararıdır

En büyük sektörün yazılı bir tek metni yok

Bundan önceki hükümetler gibi AKP Hükümeti'nin de tarım politikası bulunmadığını, tarım politikasının bulunmamasından dolayı meydana gelen kayıpların sadece çiftçileri değil, ülkeyi de zarara uğrattığını kaydeden Kepkep, "Ülkemizde yazılı bir tarım politikası yok. Ülkenin tarım politikası gelen hükümetlerin dudakları arasındaki sözlerden ibaret. Hal böyle olunca her gelen hükümet tarım sektörüyle ilgili farklı söylemlerde bulunuyor. Bu söylemler de her gelen hükümetle yeniden değişiyor" dedi.

Gelişmiş ülkeler baz alınmalı

Dünyaya açılmanın, rekabetin, kalitenin en fazla dillendirildiği bir zamanda, devlet-tarım politikasının oluşturulmamasının son derece büyük bir eksiklik olduğunu hatırlatan Kepkep, "Dünyada gelişmiş ülkeler tarım politikasını nasıl oluşturuyor, ürün çeşitliliği, ülke ihtiyacı, pazar payı, neye göre belirleniyor? Elbette gelişmiş ülkelerde çiftçi kaderine terk edilip, ülke ihtiyaçları ve pazar payı hesap edilmeden üretim yapılmıyor. Pek çok konuda gelişmiş ülkelerdeki emsal çalışmalar ön planda tutulurken neden tarım politikasında gelişmiş ülkeler örnek alınmıyor?" diye konuştu.

Çiftçi, hangi üründen ne kadar ihtiyaç olduğunu bilmeli

Kepkep, tarımın, en az sanayi kadar önemli bir ihtiyaç olduğunu söylerken, "Tarım sektörü 65 yıldan beri yazılı bir metni bulunmayan bir alan. Tarımla ilgili bir tek 1. İktisat Kongresi'nde bir sayfalık yazılı bir metin yer almıştır. Onun dışında bir başka yazılı kaynağa rastlamak mümkün değil. Yarın Türkiye'nin AB sürecinde ortak tarım politikası oluşturma ihtiyacı önüne geldiğinde yazılı bir plan, program, yoksa nasıl ortak çalışmalar yürütülecek? Tüm ülkeyi kapsayan; hedeflerin olduğu, ülkenin ihtiyacının belirlendiği, ürün bazında dış satımı belirleyen o yılki ürün rekoltesinin ne olması gerektiği yazılı olarak açıklanmalı. Bunlar için ilk adım, ülke tarımının bütününü öncelikle takip edip devlet-tarım politikasıdır" şeklinde açıklama yaptı.