Özkul, teknik anlamda yetersiz insanların hazır beton üretimi yaptığını, bunun çok sakıncalı olduğunu kaydederken, beton ve demirdeki kalitesizliğin olası bir depremde binanın %80 hasar görmesine yol açacağına dikkat çekti.
Yurda sokulan demirler test edilmiyor
Gaziantep ve İstanbul inşaat Mühendisleri Odası tarafından düzenlenen hizmet içi eğitim seminerinde betonda kalite denetimi ve betonda kalite güvence sistemi konularında bilgi veren İstanbul Üniversitesi İnşaat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hulusi Özkul, sert olan her betonun kaliteli olmadığına dikkat çekti. Sabah’ın sorularını yanıtlayan Özkul, ithal demirlerin gümrüklerde hiçbir testten geçmeden yurda sokulduğunu vurguladı.
Hazır betonların yarısı denetim dışı
Türkiye’de hemen herkesin hazır beton ürettiğini, betonun ve kullanılan malzemenin kalitesini kontrol ve test edilmediğini ifade eden Özkul, demirlerin kalite testinin yapılmadığına dikkat çekti. Yurtdışından ithal edilen demirin gümrük kapıları da hiçbir testten geçirilmediğini söyleyen Profesör doktor Özkul, “Birçok ülkede beton ve demir gibi inşaatların önemli unsurlarını bağımsız örgütler denetliyor, kontrol altında olup kaliteli üretimi yapılıyor. Türkiye’de ise son yıllarda hazır beton denetimi yalnızca oluşturulan hazır beton birliğine üye firmalar için. Üniversitelerin bünyesinde oluşturulan laboratuvarlarda ve yetkili kişilerden oluşan konuş yapılıyor. Ancak bilir. Erken, diğerleri hiç geçmiyor. Denetim sesin ediliyor. Elemanların eğitimin olup olmadığı tetkik ediliyor. Ama diğer firmalarda böyle bir denetim yok, olmayınca da haksız rekabet oluşuyor” dedi.
Kaliteli demir konusunda tüketici aldatılıyor
Hazır beton firmalarının kalite güvence denetimi altına alınarak periyodik olarak denetlenmesi gerektiğini hatırlatan Özkul, “Birinci kaliteli demir yerine çoğu zaman ikinci kalite demir piyasaya sürülüyor. Bu son derece yanlış ve sakıncalı. Çünkü mühendis binanın gücüne göre demir konulması için teknik rapor düzenliyor, ancak kullanılan demir ikinci kalite de olunca o zaman demir betonu taşımıyor ve bir süre sonra veya deprem sırasında çökmeler oluyor. Onun için demirin de beton gibi sürekli denetlenmesi ve önlem altına alınması gerek” dedi. Düşük kalitedeki çeliğe yüksek çelik görünümü kazandırılarak piyasaya sürüldüğünü belirten Özkul, bunun piyasada önemli sıkıntılara yol açtığını, aynı sorunun ithal demirde de olduğunu vurguladı.
Bunca depreme rağmen gereken ders alınmadı
Bu kadar depremden sonra Türkiye’de halen yeterli denetim veya kaliteli bina inşa konusunda beklenen ilerlemenin olmadığını açıklayan Özkul, “Kaliteli çimento kullanma alanında biraz ilerleme var, ancak çok yetersiz. Ayrıca Bingöl depremi henüz yeni oldu. Depremde hasar gören binalar da 1999 yılından sonra yapılan binalar. Bu da gösteriyor ki özellikle son yıllarda bu konularda Alınan kararlar, çıkarılan kararnameler ve yasalar çok yetersiz ve uygulamada büyük eksiklikler var. Bu da depremlerden yeterli dersin alınmadığı gösteriyor” şeklinde konuştu.
RSS