İşte gerçekçi bir gözlemle Gaziantep…
Bir etkinlik çerçevesinde Gaziantep’e gelen Vatan Gazetesi yazarı İclal Aydın, sütunlarında Gaziantep’i bu cümlelerle anlattı. Aydın, “Çocukların çıplak ve çatlak ayakları kentin ekonomik ve sosyal durumunu gayet iyi anlatıyor” diye yazdı.
Bu kadar mı gri olur şehrin sureti?
Türkiye'nin başka bir kentinde görülmeyecek şekilde dört bir yanı biriket yığınlarıyla kaplı, varoşlarında insanların açlık sınırının altında yaşadığı, sokaklarında 5 bin çocuğun yaşayıp çalıştığı, kişi başına düşen geliri yalnızca bin 560 dolar olan Gaziantep’in gerçek yüzünü dile getiren İclal Aydın yazısında, kentin etrafındaki biriket yığınlarını anlatırken, “Sanki gizlice alınmış bir karar var. ‘Gaziantep'teki evleri boyamayın’ diye. ‘Hatta sıvasını bile geçmeyin’ bu kadar mı gri olur şehrin sureti” diye yorum yaptı.
İşte Gaziantep gerçeği bu!
Son yıllarda yaşanan ekonomik krizlerin de etkisiyle gelir dağılımındaki dengenin inanılmaz şekilde bozulduğu Gaziantep ile ilgili izlenimlerini yazan İclal Aydın, “Çocukların çıplak ve çatlak ayakları kentin ekonomik ve sosyal durumunu gayet iyi anlatıyor. Zengini çok zengin, yoksulu çok yoksul!...” şeklindeki tespitiyle Türkiye’ye Gaziantep’in gerçek yüzünü tanıttı.
Trafik ekipleri, anons, ceza ve kontrol şehri
İclal Aydın, ‘Antep fıstığı’ başlıklı yazısında, kentin trafik sorununa dikkat çekerken, ilginç tespitlerde bulundu. Aydın, “Bu şehirde gidilebilecek yerler yürüyerek 15 dakikalık mesafeyi aşmazken otomobille nedense müthiş uzuyor yollar. Buradaki kadar çok trafik ekibi, anons, kontrol ve ceza başka hangi şehirde var acaba? dedi ve “Gaziantep’in en çok çalışan memurları sanırım trafik ekipleri” demeyi de ihmal etmedi. Anlaşılan, Maarif Kavşağı’ndan sabahtan akşama kadar vatandaşı azarlarcasına anons yapan, ceza yazan trafik ekipleri Aydın’ı epeyce şaşırtmıştı.
Sınıfı yine yalnız yemekler geçti
İclal Aydın'ı tek teselli eden satırları yeni yemeklerle ilgili olanlarıydı. Aydın, “Özellikle şehrin en ünlü lokantası İmam Çağdaş’ta müthiş bir kalabalık var. Yolunuz bir gün Antep’e düşerse mutlaka bu lokantaya gelmeye çalışın. Gelin ve Alinazik yemeğinin tadına bakın” diye övgüde bulunmayı da ihmal etmedi.