Kuraklık bölgesindeki tarım işçilerinin yurt dışına vasıfsız olarak gitmesini istedi
Gaziantep Milletvekili Şinasi Çolakoğlu, Güneydoğu Anadolu bölgesinde kuraklık afeti konusunda vatandaşa ve hükümete düşen ayrı ayrı görevler olduğunu söylemiş, kalkınma kooperatiflerine tanınan işçi kontenjanı dışında kuraklık bölgesi halkına vasıfsız işçi dalında yeterli oranda kontenjan tanınmasını istemiştir.
Şinasi Çolakoğlu’nun bu konudaki demeci, aynen şöyledir:
Kuraklık Afeti konusunda vatandaşa ve hükümete düşen ayrı ayrı görevler olduğu şüphesizdir. Köylü çiftçimiz elbette afetin etkisinden sıyrılmak için toprağa daha çok alın teri dökecektir. Örgütsüz ve mutsuz bir çiftçi ve köylü kitlesine şu anda daha başka şeyler de düşebilir denemez.
Devlet bölgenin doğal yer altı ve yerüstü zenginliklerine uygun altyapı projelerini gerçekleştirememiştir. Bu geç kalış yüzünden dünya tarihinde Yukarı Mezopotamya adlı ile ün salmış tahıl ambarı bir sefalet ve yoksulluk bölgesi olarak hazırlıksız yakalanmıştır. Şimdi Mezopotamya da sefalet buram buram tütmektedir.
Kısa vadeli tedbirlerden bazılarını önermek istiyorum:
Aşağı Fırat havzası projesi ivedilikle ele alınmakla beraber:
1-Fırat kıyısında pompaj yoluyla duruma elverişli köylerde sulama işlemine girişilmelidir. Bu konuda teknik ayrıntıları söylemek istemiyorum. Suriyenin olumlu sonuç veren uygulamaları olduğu yaygın söylenti halindedir.
2-Başkalarının toprağında çalışan çok sayıdaki tarım işçisi köylümüz ertelenecek borçları ve ekecek toprakları da olmadığına göre:
Topraklılardan elbette ki daha güç durumdadır. Bunlar, yardım adı altında da olsa sadaka istemediklerini, kendilerine uygun vade ile açılacak kredileri Almanya’da veya diğer dış ülkelerde çalışarak ödemeyi düşündüklerini söylemektedirler. Kalkınma Kooperatiflerine tanınan işçi kontenjanı dışında kuraklık bölgesi halkına vasıfsız işçi dalında yeterli oranda kontenjan tanınmak üzere 11…1971 tarihli kararnamede değişiklik yapılmalıdır.
3- Köy Araştırma ve Geliştirme Genel Müdürlüğünün yetersiz kadroları hızla yeterli sayıya ulaştırılmalı, Güneydoğu Anadolu’nun Kooperatif örgütlenmede çabukluğa kavuşturulmalıdır.”
Gaziantep Milletvekili Şinasi Çolakoğlu, Güneydoğu Anadolu bölgesinde kuraklık afeti konusunda vatandaşa ve hükümete düşen ayrı ayrı görevler olduğunu söylemiş, kalkınma kooperatiflerine tanınan işçi kontenjanı dışında kuraklık bölgesi halkına vasıfsız işçi dalında yeterli oranda kontenjan tanınmasını istemiştir.
Şinasi Çolakoğlu’nun bu konudaki demeci, aynen şöyledir:
Kuraklık Afeti konusunda vatandaşa ve hükümete düşen ayrı ayrı görevler olduğu şüphesizdir. Köylü çiftçimiz elbette afetin etkisinden sıyrılmak için toprağa daha çok alın teri dökecektir. Örgütsüz ve mutsuz bir çiftçi ve köylü kitlesine şu anda daha başka şeyler de düşebilir denemez.
Devlet bölgenin doğal yer altı ve yerüstü zenginliklerine uygun altyapı projelerini gerçekleştirememiştir. Bu geç kalış yüzünden dünya tarihinde Yukarı Mezopotamya adlı ile ün salmış tahıl ambarı bir sefalet ve yoksulluk bölgesi olarak hazırlıksız yakalanmıştır. Şimdi Mezopotamya da sefalet buram buram tütmektedir.
Kısa vadeli tedbirlerden bazılarını önermek istiyorum:
Aşağı Fırat havzası projesi ivedilikle ele alınmakla beraber:
1-Fırat kıyısında pompaj yoluyla duruma elverişli köylerde sulama işlemine girişilmelidir. Bu konuda teknik ayrıntıları söylemek istemiyorum. Suriyenin olumlu sonuç veren uygulamaları olduğu yaygın söylenti halindedir.
2-Başkalarının toprağında çalışan çok sayıdaki tarım işçisi köylümüz ertelenecek borçları ve ekecek toprakları da olmadığına göre:
Topraklılardan elbette ki daha güç durumdadır. Bunlar, yardım adı altında da olsa sadaka istemediklerini, kendilerine uygun vade ile açılacak kredileri Almanya’da veya diğer dış ülkelerde çalışarak ödemeyi düşündüklerini söylemektedirler. Kalkınma Kooperatiflerine tanınan işçi kontenjanı dışında kuraklık bölgesi halkına vasıfsız işçi dalında yeterli oranda kontenjan tanınmak üzere 11…1971 tarihli kararnamede değişiklik yapılmalıdır.
3- Köy Araştırma ve Geliştirme Genel Müdürlüğünün yetersiz kadroları hızla yeterli sayıya ulaştırılmalı, Güneydoğu Anadolu’nun Kooperatif örgütlenmede çabukluğa kavuşturulmalıdır.”