Eğitim Sen Gaziantep Şube Başkanı Ömer Parlakçı, 20 bin öğretmen atanmasının olumlu ancak eksik olduğunu vurguladı. “Atanacaklar yine sözleşmeli olacaklar. MEB bünyesinde toplamda 110 bin ‘sözleşmeli öğretmen’ güvencesiz olarak istihdam ediliyor” ifadelerini kullandı.
Ataması yapılmayan 500 binin üzerinde öğretmen atanmayı, bir milyona yakın kadrolu öğretmen ise çalışma koşullarının, ücretlerinin iyileşmesini ve mesleki özerkliğinin güçlendirilmesini beklediğini kaydeden Parlakçı, “On binlerce öğretmen isteğe bağlı yer değişikliği ile demir attıkları kentlerden başka bir kente gitmeyi, on binlerce öğretmen her gün yüzlerce kilometre gidip geldikleri köylerden kente dönmeyi hayal ediyor” dedi.
20 bin öğretmenin atanacak olması olumlu, ancak yetersiz
Başkan Parlakçı, 20 bin öğretmen atamasının olumlu ancak yetersiz olduğunu söyledi. “Atamanın yapılacak olması sıkışan yüreklerde bir umut parlaması olsa da öğretmen işsizliğinin geldiği düzey hatırlandığında çabuk sönüyor. Atanacaklar yine sözleşmeli olacaklar. Ayrıca 20 bin öğretmen ataması, COVID-19 salgınında öğretmen başına düşecek öğrenci sayısını tüm illerde denk biçimde düşürecek bir rakam değil. Bu rakam, eğitim sisteminin sınırları dışında bekleyen diplomalı işsiz öğretmenler denizinin beklentilerine de karşılık gelmiyor. İşsiz öğretmenler yine de mütevazılar; en az 60 bin öğretmen atamasının yapılması bekliyorlar. Ne var ki, Sayıştay verilerine göre resmi öğretmen açığı 138 bin, COVID-19 salgını da dikkate alındığında gerçek öğretmen açığı ise Sayıştay’ın da ifade ettiğinden çok daha fazla” açıklamasını yaptı.
40 binin üzerinde eğitim ve bilim emekçisi ihraç edildi
Parlakçı, “Öğretmen sunumu ve arzındaki bu uyumsuzluğun, öğretmen istihdamındaki bu ayrıştırıcı ve eşitsiz politikaların, öğretmen emeğini değersizleştiren bu yönelimin sorumlusu kimler, hangi kurumlardır? Yıllardır kamu istihdamında, özellikle eğitimde güvencesiz, esnek ve performansa dayalı istihdam politikaları hayata geçiriliyor. 15 Temmuz 2016 darbe girişimi sonrasında, 40 binin üzerinde eğitim ve bilim emekçisi ihraç edildi. OHAL koşulları ve ihraçların yarattığı toz ve duman içinde iktidar eğitimde ‘sözleşmeli istihdam’ uygulamasını yeniden başlattı ve mülakat uygulaması ile birlikte atama süreçlerini siyaseten denetimi altına aldı” diye konuştu.
Sözleşmeli öğretmenlik uygulamasının, ücretli öğretmenlik uygulamasıyla birlikte, eğitim-öğretim ortamında ve eğitimin niteliğinde bozulmaya neden olduğunu, eğitim emekçileri arasında statü farkı oluşmasını, ekonomik ve sosyal hak kayıpları yaşanmasını beraberinde getirdiğini sözlerine ekleyen Eğitim Sen Gaziantep Şube Başkanı Ömer Parlakçı, konuşmasını şöyle tamamladı: “İktidar ve MEB’in eğitimde sözleşmeli ve güvencesiz öğretmen istihdamını adım adım kural haline getirmek istediği açıktır. 2003-2020 yılları arasında KPSS’ye giren her 100 öğretmenden ortalama sadece 16’sının ataması yapılmış, geriye kalan 84 işsiz öğretmen ya tekrar sınava girmek ya da başka alanlarda çalışmak zorunda bırakılmıştır. Ataması yapılmayan öğretmenlerin zorunlu olarak meslekleri dışında işler yapmaya zorlanması ve meslekleri ile ilgisi olmayan alanlarda çalışmak zorunda bırakılması Türkiye için utanç verici.” Hüseyin Karataş