Parlakçı, “Yıllardır kadrolu yardımcı personel alımı yapılmamakta ve ihtiyaçlar İŞKUR üzerinden geçici görevlendirmelerle geçiştiriliyor. Gerekli personel görevlendirmelerinin okullar açıldıktan çok sonra yapılması önemli bir sorun. Temizlik görevlisi yardımcı personel olmayınca, birçok okulumuzda veliler ekonomik yük altına girmek zorunda kalıyor” ifadelerini kullandı.
Yardımcı personel görevlendirmeleri hala yapılmadı
Parlakçı, “Geçmiş yıllarda olduğu gibi, 2021-2022 eğitim öğretim yılı başında da okullarda temizliği sağlayacak personel eksikliği sorunu devam ediyor. Uzun süredir İŞKUR personeli üzerinden sağlanan personel ihtiyacı sorununun çözülmesi için ayrılması gereken ödenekler ayrılmadığı gibi; okullarımızda sağlıklı bir ortamın düzenli bir şekilde oluşturulması için yardımcı personel görevlendirmeleri de hala yapılmadı” şeklinde konuştu.
MEB’in okullara kaynak göndermesi ve bu kaynağı ivedilikle düzenlemesi gerektiğini kaydeden Parlakçı, “Okullarımızın büyük bir çoğunluğunu oluşturan kalabalık okullarda, öğrenci ve öğretmen tuvaletlerinde gerekli genişletme yapılmadı. Öğretmen odalarının en azından ikiye çıkarılması yönünde bir hazırlık da yoktur. Maske, sabun ve diğer hijyen malzemeleri konusunda okullarımızda ne düzeyde bir hazırlık yapıldığı, bu malzemelerin temininin birçok konuda olduğu gibi yine velilerimizin sırtına mı yükleneceği konusu muğlak durumdadır. MEB bu konuda kamuoyunu bilgilendirmek zorunda” dedi.
Taşımalı eğitim sistemine son verilerek köy okullar açılmalı
Taşımalı eğitim sistemine son verilerek köy okullarının açılması gerektiğinin altını çizen Parlakçı, “Salgın sürecinden olumsuz etkilenen öğrenci ve eğitim çalışanlarının psiko sosyal açıdan desteklenmesine yönelik çalışmalar yapılmalı, MEB bu süreci başta TTB olmak üzere, eğitim örgütleri, sendikalar ve veliler ile sürekli iletişim halinde yürütmelidir. Salgına karşı alınan önlemlerin ve ayrılan kaynağın şeffaf bir şekilde MEB tarafından açıklanması gerekmektedir. Okul terkleri, öğrenme kayıpları, dezavantajlı grupların kayıplarının telafisi için müfredat dâhil olmak üzere salgının eğitime etkileri tüm boyutlarıyla değerlendirilmeli ve bu kayıpların giderilmesi için MEB’in acilen gerekli adımları atması gerekiyor” diye konuşma yaptı.
İhtiyaç fazlası imam hatipler akademik okullara dönüştürülmeli
Eğitim Sen Gaziantep Şube Başkanı Ömer Parlakçı, konuşmasını şöyle tamamladı: “Pandemi koşullarında 40 dakikalık ders sürelerinin azaltılması için eğitim emekçilerinin de görüşleri alınarak gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Okul öncesi öğretmenleri günde 6 ders ve 300 dakika blok ders yapmakta ve bu öğretmenlerin teneffüs hakkı bulunmamaktadır. 50 dakika olan ders sürelerinin azaltılması ve okul öncesi eğitim emekçilerinin de görüşleri alınarak teneffüs haklarının düzenlenmesi, pandemi koşulları dikkate alındığında aciliyet kazanmaktadır. MEB’i bu konuda bir an önce somut adımlar atmaya çağırıyoruz. İmam hatip okullarının çoğunda kontenjanlar boştur. Öğrenci sayısı az olan imam hatip okulları kalabalık sınıf mevcutlarının seyreltilmesi için yeniden düzenlenmeli, ihtiyaç fazlası imam hatipler akademik okullara dönüştürülmeli.” Hüseyin Karataş